EY YÖRÜK TÜRKMEN, EFE, STK’LARI

A+
A-
Sayın Yörük Türkmen Efe STK’ları,
Yaklaşık kırk yıl öncesinden itibaren, büyüklerimizden bazıları Yörük derneklerini kurmaya başladılar. Gayeleri belliydi: Yörük kültürünü, Türkmen geleneğini, efelerin mirasını yaşatmak… Onlar ellerinden geleni yaptılar, bizlere yol açtılar. Ben de bundan on beş yıl evvel bu sivil toplum kuruluşlarının içinde yerimi aldım. Gördüm, yaşadım, öğrendim.
Bugün size bir soru sormak istiyorum. Bu soru yalnız bana değil, tüm Yörük-Türkmen camiasına sorulmuş bir sorudur aslında:
Bugünlerde ülkemizin gündeminde “Terörsüz Türkiye Komisyonları” kurulmuş durumda. Bu komisyonlar, bu ayın 12’sinde ve 13’ünde, yani cumartesi ve pazar günlerinde, bütün STK’ların görüşlerini almak için Ankara’da toplandılar. TÜSİAD çağrıldı, MÜSİAD çağrıldı, TOBB çağrıldı, sendikalar çağrıldı, işçi-memur örgütleri çağrıldı… Türkiye’de kim var kim yoksa görüşü alındı.
Peki, Yörük dernekleri?
Peki, Yörük federasyonları, konfederasyonları?
Peki, “Dünya Yörük Türkmen Birliği”?
Onlar niçin çağrılmadı?
O günlerde “genel başkan” diye bilinen şahıs neredeydi? Niçin orada yoktu?
Biliyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yüzde ellisinden fazlası Yörük kökenlidir. Bugün ülke genelinde iki bin’e yakın Yörük-Türkmen-Efe derneği vardır. Fakat bu kadar büyük bir kitle, niçin Ankara’da temsil edilmiyor? Hiç düşündünüz mü?
Çünkü devlet bizi kale almıyor, ciddiye almıyor.
Niçin?
Çünkü biz küçük küçük parçalara ayrılmışız. “Böl, parçala, yönet” siyaseti üzerimizde işletiliyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü Söğüt’te “Beylerbeyi” seçilmiş. Ne demiş atalarımız? “Körler, sağırlar, birbirini ağırlar.” Aynı manzarayı orada gördük.
Bir de ne oldu? Dünya Yörük Türkmen Birliği’nin kongresi Söğüt’te yapılmış. Soruyorum size: Kaç tane delege vardı? Kaç kişi vardı? O kalabalık içinde kaç kişi gerçekten halkın iradesini temsil ediyordu?
Arkadaşlar!
Ey Türk!
Ey Yörük!
Titre ve kendine gel!
Biz, kullanılıp ortaya atılacak insanlar değiliz. Bizim içimizde üç-beş tane aklı evvel çıkıp kendini bir şey sanıyor, bizleri dizayn etmeye kalkıyor. Hayır! Biz dizayn olmayız. Biz kimsenin emrine girmeyiz. Bizim irademizi, kültürümüzü, inancımızı kimse şekillendiremez.
Söğüt’te atanan veya seçilen “Beylerbeyi”ni tanımıyoruz.
Söğüt’te yapılan ve önceki mahkemelerce ayıplı sayılan o kongreyi de tanımıyoruz.
Orada oldu-bittiye getirilen Dünya Yörük Türkmen Birliği Başkanlığı’nı da tanımıyoruz.
Bizi parçalamayın!
Bırakın!
Siz ömrünüzü tamamladınız. Çekilin kenara.
Bu dernekler, bu insanlar kendi kendilerine yeter. Onların iradesine ipotek koymayın.
Bir de görüyoruz ki, federasyon ve konfederasyon başkanları yıllardır siyasi partilerde yer arıyor. Ama nereye gittilerse kapıdan kovuldular. Hiçbir Yörük o yollardan seçilip meclise giremedi. Çünkü siz kula kulluk ettiniz. Siz, siyasetçilerin değneği oldunuz. Yörük iradesini temsil etmediniz.
Sizi tanıyoruz. Siz bizi tanımıyorsunuz.
Siyasetinizi gidin, partilerde yapın.
Lütfen Yörük-Türkmen camiasının önünden çekilin.
Bu dernekleri, federasyonları, konfederasyonları parçalamayın.
Sizden ne siyasetçi olur, ne dernekçi. Siz sadece kendi menfaatleriniz, kendi çıkarlarınız, kendi siyasi ikbaliniz için varsınız. Ama bilin ki, bu camia sizin şahsi menfaatlerinize kurban olmayacak.
Ey Yörük, ey Türkmen, ey Efe torunu!
Bizim yolumuz Hakk’ın yolu, hakikatin yoludur. Bizim davamız Türk’ün varlığını, Yörük’ün kültürünü, efelerin şerefini yaşatmaktır. Hiçbir siyasi oyun, hiçbir makam sevdası bizim irademizi bozamaz.
Bugün Söğüt’te olanlar yarın tarihin tozlu sayfalarında bir utanç vesikası olarak anılacaktır. Ama Yörüklerin gerçek iradesi, Anadolu’nun dağlarında, obalarında, çadırlarında, efelerin yüreğinde yaşamaya devam edecektir.
O halde bir kez daha haykırıyoruz:
Ey Türk, Ey Yörük, Titre ve Kendine Gel!
AYDIN DÜNYA EFELERİ YÖRÜK TÜRKMEN FEDERASYONU BAŞKANI 

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın