AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Yürütme Kurulu(MYK) toplantısı devam ederken basın açıklamalarında bulundu. Çelik, bütün vatandaÅŸların bayramlarını tebrik etti. Dünyanın içinde geçtiÄŸi zor bir dönemde bu bayrama girdiklerini belirten Çelik, “Gerek Rusya-Ukrayna Savaşı’yla ilgili geliÅŸmeler doruk noktasında tabii ki hepimizi üzen, hepimizin kalbini parçalayan konu Gazze’deki soykırımın maalesef her geçen gün daha çok çocuk ölümü, daha çok kadın ölümüne yol açacak ÅŸekilde devam etmesidir. Tabii bugün gördüğünüz gibi basına yansıyan bir haber vardı. Bu katliam ÅŸebekesinin başındaki Netanyahu çapraz sorguya alındı yolsuzluktan. Basın yayın organlarına yansıyan Netanyahu bu sorgusunda yolsuzlukla ilgili yapılan bu sorguda, bu çapraz sorguda yaklaşık olarak bin 788 kere yabancı basına yansıyan, bu rakam. ‘Bilmiyorum diyor’ diyor. Yani kendi ülkesinde ağır bir ÅŸekilde her türlü usulsüzlükten yolsuzluktan yargılanan birisi esasında insan öldürerek katliam gerçekleÅŸtirerek ve soykırım siyasetine imza atarak kendi kiÅŸisel durumunu kurtarmaya çalışıyor. Maalesef dünyada bunu izliyor. Ama eninde sonunda defalarca görüldüğü gibi bu soykırım ÅŸebekesi Gazze halkı karşısında maÄŸlup olacak. Bu ÅŸebeke eninde sonunda uluslararası mahkemelerde yargılanacak. Bugün batıda bir ülkede bir öğrenci bir sanatçı baÅŸka yerlerde bulundukları ortamda Filistin bayrağı açtılar” diye konuÅŸtu.
Çelik, kurban bayramına girerken Gazze’deki soykırımın devam etmesinden dolayı son derece üzgün olduklarının altını çizdi. Gazzedeki soykırım altında bayram kutlamanın çok anlamlı olmadığını aktaran Çelik, “Ama yeryüzünde tabii ki bayram kutlanacaksa bayramla ilgili bir tebrik gönderilecekse ülkemizde tabii ki ÅŸehit ailelerimizin ve gazilerimizin ve gazi ailelerimizin bayramı yeryüzünde de bunu en çok hakikaten Gazze’nin onurlu, soylu insanlarının özellikle son günlerdeki görüntülerde gördüğümüz gibi Gazze’nin asıl kadınlarının ve bütün halkının bayramı mübarek olsun diyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin “CHP ile bayramlaÅŸma olacak mı?” sorusuna Çelik, “Bizim bayramlaÅŸma listemizde Cumhuriyet Halk Partisi vardı arkadaÅŸlar. Fakat Cumhuriyet Halk Partisi kendileri bir açıklama yapmışlar. ‘Hiçbir partiyle bayramlaÅŸmayacağız’ diye. Dolayısıyla bizim de kendileriyle bayramlaÅŸmamız bu çerçevede söz konusu olmayacak. Tabii bayramların bir özelliÄŸi var. Bayramlar her ÅŸeyin paranteze alındığı ve biraz daha o günlerin daha anlamlı geçirildiÄŸi günler. Ama Cumhuriyet Halk Partisi hiç kimseyle bayramlaÅŸmama kararı almış. Biz kendi bayramlaÅŸma trafiÄŸimizi genel baÅŸkan yardımcımız Belgin Hanım’ın baÅŸkanlığındaki heyetler vasıtasıyla sürdüreceÄŸiz. Cumhuriyet Halk Partisi bayramlaÅŸmasa da kimseyle biz bütün vatandaÅŸlarımızın ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiÅŸ vatandaÅŸlarımızın da bayramlarını tebrik ediyoruz tabii ki” diye konuÅŸtu.
“PKK terör örgütünün bütün ÅŸubeleri ve uzantılarıyla, illegal yapılarıyla birlikte feshedilmesi ve silah bırakılması gerekmektedir”
Bir soru üzerine Çelik, “SDG’nin başındaki ismin Türkiye’deki yetkililerle resmi bir teması var ifadesini biz de gördük. Tabii burada sürecin adını net koyalım. Sürecin adı PKK’nın kendisini fesih etmesi ve silahlarını teslim etmesidir. Yani bu sadece bir söylem olarak kalmamalıdır. Sayın CumhurbaÅŸkanımız bunu çok net bir ÅŸekilde ifade ettiler. PKK terör örgütünün bütün ÅŸubeleri ve uzantılarıyla ve illegal yapılarıyla birlikte feshedilmesi gerekmektedir ve silah bırakılması gerekmektedir. Burada tabii PKK var. Bir de PKK’nın uzantılarından ne kastediliyor? İşte Suriye’deki SDG yapılanması kastediliyor. İran’daki yapılanması ve benzeri yapılanmalar. Dolayısıyla terörün finansmanı dediÄŸimiz ya da bu terörün ideolojisini yaymakla ilgili bir takım oluÅŸumların da kendisini feshetmesi etmesi gerekir. Dolayısıyla konuya odaklanmak gerekir” dedi.
“Silahların teslim edilmesi konusunda somut kapsamlı bir ilerleme görmek istiyoruz”
Terör örgütünün kendini bütün ÅŸubeleriyle fesih etmesi gerektiÄŸini net bir ÅŸekilde söylediklerini belirten Çelik, “Dedik ki bununla ilgili olarak silah bırakma süreci somut olarak tam ve eksiksiz gerçekleÅŸmelidir. Türkiye’nin kuracağı mekanizmalarla doÄŸrulanacaktır teyit edileceklerdir. Dolayısıyla geçmiÅŸte yaÅŸadığımız deneyimler de dikkate alınarak ve istihbarat teÅŸkilatının ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütü silah bırakıyor mu? Bırakmıyor mu? Bırakıyorsa ne düzeyde bırakıyor ve bu silahları teslim ediyor mu? Bununla ilgili mekanizmaları hazır. Dolayısıyla biz aylar içerisinde yani çok ayları geçmeyen bir zaman dilimi içerisinde bu silahların teslim edilmesi konusunda somut kapsamlı bir ilerleme görmek istiyoruz” dedi.
Türkiye’nin içerisinde de Dem Parti’nin ziyaretler yaptığını hatırlatan Çelik, “Bu ziyaretlerinden iyi geçtiÄŸini deÄŸerlendiriyoruz biz. İkinci ziyareti de yaptık. O da iyi geçti. Dolayısıyla tabii ki her partinin kendi meclisinden farklı deÄŸerlendirmeleri olabilir. Ama esas olan bu silah bırakma ve fesih konusundaki odaktan uzaklaÅŸmamak gerekir. Bütün mekanizmaları ona göre düşünmek gerekir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle SDG’nin bir görüşmesi onların söylediÄŸim anlamda resmi bir görüşmesi olmamıştır”
Burada Suriye hükümetiyle SDG arasında bir anlaÅŸma ortaya koyulduÄŸunu ifade eden Çelik, “Bu anlaÅŸma çerçevesinde o bölgeleri Suriye’ye, Suriye merkezi hükümetine, Suriye devletine bırakacak, SDG ve silahlarını teslim edecek. Ondan sonra teröre karışmamış unsurlar parti mi kurarlar? Orada siyasi faaliyet mi yaparlar? O Suriye otoritesinin bileceÄŸi bir iÅŸtir. Bütün bu çerçevenin içerisinde Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle SDG’nin bir görüşmesi onların söylediÄŸim anlamda resmi bir görüşmesi olmamıştır. Ha onlar ne zaman ki silah bırakırlar ve bu dediÄŸimiz çerçeve gerçekleÅŸir. Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde. O zaman tabii ki herkesle görüşülebilir. Ha silah bırakma konusunda bir adım atılmak yönünde bir karar alınır ve bunun nasıl yönetileceÄŸiyle ilgili bir tablo ortaya çıkarsa o zaman tabii ki bizim istihbarat örgütümüz onlarla temas edecektir. Ama bugün ifade ettikleri gibi yani böyle kendilerini tanıdıkları gibi özel bir yapı otonom bir bölgenin sözde siyasi yetkinleri olarak Türkiye Cumhuriyeti yetkinleriyle görüştük gibisinden bir ifade doÄŸru bir ifade deÄŸildir. Onun altını net bir ÅŸekilde çiziyorum” dedi.
Bugün gelinen noktanın, Terörsüz Türkiye olarak ifade edilen noktanın aynı zamanda terörsüz bir bölge anlayışına da ilham kaynağı olacağına dikkat çeken Çelik, “Hangi terör örgütü olursa olsun sınırımızın dibinde böyle bir devletçik veya yapı oluÅŸmasına müsaade etmeyeceÄŸiz dedik. dolayısıyla Suriye’nin toprak bütünlüğüne helal getiren Türkiye için tehdit oluÅŸturan hiçbir yapıya da burada müsaade etmeyeceÄŸiz. Biz Suriye’deki Kürtlerin, Türkmenlerin, Arapların, Sünnilerin, Alevilerin, Dürzilerin, Nusayirlerin hepsinin kazanımlarından yanayız. Ama Suriye’nin egemenliÄŸi ve toprak bütünlüğü içerisinde bundan yanayız. SDG buna aykırı bir tutum teÅŸkil ediyor. Dolayısıyla onların Suriye yönetimiyle yaptıkları anlaÅŸma çerçevesinde bu fesih veya silah bırakma sürecine katılıp geri kalanlarında Suriye’nin bir parçası olması gerekir. Ha ondan sonra o meÅŸru yapıyla tabii ki Türkiye Cumhuriyeti makamları temas kurarlar ama ÅŸu andaki bahsedilen gibi bir temas söz konusu deÄŸil” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Trump, Zelenski, Putin İstanbul’da görüşecek mi?” sorusuna Çelik, “Sayın CumhurbaÅŸkanımız biliyorsunuz bu savaÅŸ baÅŸladığından beri baÅŸkan Putin’le defalarca temas etti, toplantı yaptı, baÅŸ baÅŸa görüştü. Telefon görüşmeleri oluyor. Aynı ÅŸey Zelenskiy için de geçerli. Aynı ÅŸey Trump için de geçerli. Buna da üç liderin de söylediÄŸi deÄŸiÅŸik zamanlarda ‘EÄŸer bir masa kurulacaksa İstanbul’da kurulsun ve bunu bu masa kurulduÄŸu zaman da ev sahipliÄŸiyle ve bu masaya baÅŸkanlığı BaÅŸkan ErdoÄŸan yapar.’ Bu net bir ifade. Çünkü en başında Sayın CumhurbaÅŸkanımız ya bu savaÅŸta hangi bir ÅŸekilde böyle tarafgir bir tutum geliÅŸtirmenin bir gün barışa ihtiyaç olduÄŸunda barışa hizmet etmeyeceÄŸini ifade etti. O sebeple de ÅŸu anda Sayın CumhurbaÅŸkanımız her iki tarafla da yani hem Rusya hem Ukrayna tarafıyla da görüşen yegane liderdir. Yani Rusya tarafıyla görüşenler Ukrayna tarafıyla görüşemiyorlar. Ukrayna tarafıyla görüşenler Rusya tarafıyla görüşemiyorlar” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ev sahipliÄŸinde ABD BaÅŸkanı Trump, Ukrayna CumhurbaÅŸkanı Zelenskiy, Rusya Devlet BaÅŸkanı Putin’in İstanbul’da buluÅŸma konusunda iradelerini olduÄŸunu söyleyen Çelik, “Yani ama ÅŸimdi tabii her tarafın daha olgunlaÅŸması gereken süreçler var. Åžu andaki heyetlerin halledeceÄŸi iÅŸler var. Belki daha sonra dışları bakanları düzeyinde ya da baÅŸka düzeyde halledilecek meseleler var. Yani siyasi konular var, savaÅŸla ilgili konular var. Barışın nasıl tesis edileceÄŸiyle ilgili konular var. O aÅŸamaya geldikten sonra liderler aÅŸamasına geçilecekler” dedi.
“Yeni anayasanın yapılması gelecek nesillere bir borçtur”
Anayasa komisyonu çalışmalarına iliÅŸkin soruya Çelik, “Yeni anayasa konusunda ı CumhurbaÅŸkanımız net bir ÅŸekilde ifade etti. ‘Bizim partimizin aslında anayasa, yeni bir anayasa yapılması konusunda iyi bir tecrübesi var.’ GeçmiÅŸte biz yıllar boyunca çalıştık. Birçok anayasa taslağımız da var. Gerek uzman arkadaÅŸlarımızla beraber üretilmiÅŸ. Gerekse partimizin kurmayları tarafından buradaki komisyon tarafından üretilmiÅŸ. Yani geçmiÅŸlerde iÅŸte siyaset bilimciler, hukukçulardan oluÅŸan parti kurmayları bunları yaptı. Åžimdi tabii gelecek nesillere bir borçtur bu yeni anayasanın yapılması. Yeni Türkiye’nin bir bakıma nüfus kimliÄŸi olması bakımından nüfus cüzdanı olması bakımından. Tabii bunu söyleyince konuyu bambaÅŸka yerlere çekiyorlar. Yani çeÅŸitli iÅŸte müzakereler, pazarlıklardan falan bahsediyorlar. Onlara karşı dert prensibi söyleyeyim, detay vermeden. Yani her ne olursa olsun bizim buradaki ilkemiz ı tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesidir. Yeni arayışları bu çerçevede yapacağız. Bu çerçevenin dışına çıkan bir arayışımız kesinlikle söz konusu deÄŸil. Yani bunu bize yakıştıranlar yanlış iÅŸler yapıyorlar” ÅŸeklinde cevap verdi.
Çelik, yani bir anayasa meselesi sivil bir anayasanın olması demek şu demek vatandaşın onayıyla gerçekleşmiş bir anayasa olduğunu bildirerek şu ifadeleri kullandı:
“Vatandaşın iradesiyle gerçekleÅŸmiÅŸ bir anayasanın ortaya çıkması demektir. Yani her türlü siyasi karar ve onaya arkasından vatandaşın referandumla da onay verdiÄŸi bir çerçevedir. Bu çerçevede herkesin görüşü alınacak. Bu konuda büyük bir müktesebata sahibiz. Yani yıllar evvelden beri 3-4 daha da taslağımız var ama tabii onlar güncellenecek. “
Çelik, sivil anayasa derken Türkiye yüzyılının ihtiyaçlarını karşılayacak bir anayasadan da bahsettiklerini vurgulayarak ilk toplantıyı bayramdan sonra yapacaklarını söyledi.
MYK toplantısı ise yaklaşık 1 saat 30 dakika sürdü.
Mehmet Kalay
Â