Yapacağız
Tarihin sayfalarında büyük milletlerin başarısı, yalnızca güçlü bir iradeye ve adil bir yönetime değ..
Åžiir okumayı bir sanat olarak icra edebilmek için öncelikle ÅŸiiri bilmek gerekir. Åžiir; ÅŸekil ,içerik, yazılma amacı ve yazıldığı durum ve koÅŸullar bakımından düz yazıya göre daha özel bir edebi türdür. Ölçü, uyak, redif, mısra içi ses tekrarları gibi ahenk unsurları içerir. Şiirde hem iÅŸitsel hem de anlam ahengi bir çok edebi sanatla saÄŸlanır. Her […]
Şiir okumayı bir sanat olarak icra edebilmek için öncelikle şiiri bilmek gerekir. Şiir; şekil ,içerik, yazılma amacı ve yazıldığı durum ve koşullar bakımından düz yazıya göre daha özel bir edebi türdür. Ölçü, uyak, redif, mısra içi ses tekrarları gibi ahenk unsurları içerir. Şiirde hem işitsel hem de anlam ahengi bir çok edebi sanatla sağlanır. Her şiir mutlaka çok özel duygu yoğunluğunun yaşandığı durumlarda yazılır. Bazen doğaçlama olarak bazen de yazılı olarak ortaya çıkar.
Şiir, düz yazıdan farklı olarak ezberlemeye daha çok uygundur. Şiirdeki nazım biçimi, nazım birimi ve ahenk unsurları onu ezberlemeye daha uygun hale getirir.
Normal şartlarda okur yazar olan herkes düz yazıyı nasıl okuyabiliyorsa şiiri de okuyabilir. Anca şiir yazılırken nasıl özel durumlarda, özel duygu yoğunluğuyla yazıldıysa okurken de aynı duygu yoğunluğuyla ve özel bir okuyuşla okunmalıdır.
Şiiri güzel okumak demek, şairin şiiri yazarken yaşadığı tüm koşulları ve duygu yoğunluğunu hissederek ve dinleyiciye hissettirerek olur. Bu nedenle herhangi bir şiiri topluluk karşısında okuyabilmek için önceden anlayarak ve sesli okumak gerekir. Cümle vurgusu, sözcük vurgusu gibi hususlara dikkat etmek gerekir. Aksi halde düz yazı gibi veya şiirin anlamıyla ilgisi olmayan bir okuyuş ortaya çıkar.
Mesela bir kahramanlık şiirini, sevgiliye yazılmış romantik bir şiir gibi veya baharın güzelliklerini anlatan pastoral bir şiir gibi okuyamazsınız. Örnek olarak;
Yavuz Bülent Bakiler hocamızın ‘’Antepli Şahin’’ şiirini ele alalım.
Â
Ben Antepliyim, Åžahin’im aÄŸam.
Mavzer omzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.
Hey, hey!
Yine de hey hey!
Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım
Düşman kurşunlarına inat köprü başında
Memleket türküleri çağıracağım…
…
Bu şiiri okurken, kendini Antep’in düşman işgalinden kurtuluşundaki Şahin Bey’in yerine koymak ve o zamana gitmek gerekir. Karşında Fransız askerleri, elinde mavzer, çatışmaya girmişsin. Mermin bitmek üzere ama sen kendini o kadar güçlü hissetmelisin ki adeta tüm Anadolu’nun gücü yumruklarında toplanmış. İşte o zaman gür bir sesle ve adeta o anı yaşıyor gibi okuyabilirsin bu şiiri.
Başka bir örnek olarak Ahmet Muhip Dranas’ın Serenad şiirini ele alalım.
Â
Yeşil pencerenden bir gül at bana,
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
Geldim işte mevsim gibi kapına
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
Â
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.
…
Bu ÅŸiiri de bir kahraman edası ile okuyamazsınız. Sabah gün doÄŸumunda sevgilinin evinin penceresinin altında adeta bir bahar sabahı mahmurluÄŸuyla sevgilinin size ilgi ve sevgi göstergesi olarak bir gül atmasını bekliyorsun. EÄŸer o gül atılırsa GüneÅŸ adeta sizin kalbinize doÄŸacak…EÄŸer bu empati ve duygu yoÄŸunluÄŸuyla okursanız bu ÅŸiiri doÄŸru okumuÅŸ olursunuz.      Â
Â
‘Dandini dandini dasdana,
Danalar girmiÅŸ bostana.
Kov bostancı danayı,
Yemesin lahanayı’
Â
Bu ÅŸiir de herkesin bildiÄŸi bir ninniden alınmıştır. Dörtlük halinde, koÅŸma tarzında yazılmış, uyak ve rediflerle çok güzel bir müzikalite saÄŸlanmıştır. Ancak bu ÅŸiiri nasıl okursanız okuyun hiçbir anlam ifade etmez. Ne lirik, ne didaktik, ne romantik ne de pastoral hiçbir anlamı yoktur. Sadece müzikal ahengiyle çocukları uyutabilirsiniz.      Â
Velhasıl her okuma yazma bilen şiiri güzel okuyamaz. Şiiri güzel okuyabilmek için biraz Edebiyat ve şiir bilginizin olması gerekir. Şairin şiiri yazarkenki haliyle hemhal olmak gerekir. Estetik ve insani duygularınızın uygun bir düzeyde olması gerekir. Aksi halde hem okuduğunuz şiiri katledersiniz hem de toplum karşısındaki itibarınızı.