Endonezya, KAAN ve denizaltı projelerinde Türkiye ile ortaklık hedefliyor
ANKARA (İGFA) -
Ruanda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti, doÄŸu Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki çatışmaları sona erdirmek için Washington’da bir barış anlaÅŸması imzaladılar. Ancak anlaÅŸmanın ne anlama geldiÄŸi ve anlaÅŸmadan kimlerin yararlanacağı konusunda sorular devam ediyor. Donald Trump, bu fırsatı ABD’nin kazançlı maden hakları elde ettiÄŸiyle övünmek için kullanıyor.
ABD DışiÅŸleri Bakanı Marco Rubio’nun Washington’da düzenlediÄŸi törende, iki Afrika ülkesinin dışiÅŸleri bakanları, Ruanda askerlerinin 90 gün içinde doÄŸu Kongo’dan çekilmesini öngören 2024 tarihli bir anlaÅŸmayı yürürlüğe koymayı taahhüt eden anlaÅŸmayı imzaladı.
AnlaÅŸmada ayrıca Kigali ve KinÅŸasa’nın 90 gün içinde bölgesel ekonomik entegrasyon çerçevesini baÅŸlatacağı belirtildi.
Rubio, “yapılması gereken daha çok iÅŸ” olduÄŸunu kabul etti ancak anlaÅŸmanın insanların “artık daha iyi bir yaÅŸam için hayaller kurmasını ve umut etmesini” saÄŸlayacağını söyledi.
Katar ve ABD’nin arabuluculuÄŸunda yapılan anlaÅŸma, 1994 Ruanda soykırımına dayanan onlarca yıllık bir çatışmayı sona erdirmeyi amaçlıyor. Bu yıl büyük bir tırmanışla, M23 isyancı grubu, binlerce kiÅŸinin ölümüne ve yüz binlerce kiÅŸinin yerinden edilmesine yol açan çatışmada Kongo ordusuna ve doÄŸu DRC’deki müttefiklerine karşı hızlı bir bölgesel ilerleme kaydetti.
Trump, imza töreninden önce yaptığı açıklamada, “Yıllarca, hem de pala kullanarak savaÅŸtılar. Bu, bugüne kadar görülen en kötü savaÅŸlardan biri.” dedi.
Şöyle devam etti: “BirleÅŸik Devletler adına, bunun bir parçası olarak Kongo’dan çok sayıda maden hakkını alıyoruz. Burada olmaktan çok onur duyuyorlar. Gelebileceklerini hiç düşünmemiÅŸlerdi.”
Kongo Dışişleri Bakanı Therese Kayikwamba Wagner, anlaşmanın egemenliğe saygı vaatlerini vurguladı.
“Bu anlaÅŸmayı imzalayarak basit bir gerçeÄŸi yeniden teyit ediyoruz. Barış bir seçimdir, ancak aynı zamanda uluslararası hukuka saygı duyma, insan haklarını savunma ve devletlerin egemenliÄŸini koruma sorumluluÄŸudur” dedi.
M23, mineral zengini doÄŸu DRC’de Kongo güçlerine karşı savaÅŸan 100’den fazla silahlı gruptan biridir. Tutsiler tarafından yönetilen grup, Tutsiler gibi azınlıkların çıkarlarını korumak için var olduÄŸunu söylüyor; bu çıkarlar arasında, Tutsileri hedef alan 1994 soykırımına katıldıktan sonra DRC’ye kaçan Hutu isyancı gruplarından onları korumak da var.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti, BM, ABD ve diÄŸer ülkeler milislerin Ruanda tarafından desteklendiÄŸini söylüyor . BM uzmanları Ruanda’nın grubu deÄŸerli mineralleri çıkarmak ve ihraç etmek için kullandığını söylüyor; Ruanda ise bu iddiayı reddediyor.
Ruanda da isyancılara doÄŸrudan destek verdiÄŸi iddialarını reddederek, soykırımda Tutsilerin katledilmesiyle baÄŸlantısı bulunan etnik Hutular tarafından kurulan Ruanda Demokratik KurtuluÅŸ Güçleri’nin (FDLR) son bulmasını talep etti.
Cuma günü imzalanan anlaÅŸma FDLR’nin “etkisiz hale getirilmesini” öngörüyor.
Üç ülke, imza töreni öncesinde yaptıkları ortak açıklamada, anlaÅŸmanın “toprak bütünlüğüne saygı ve düşmanlıkların yasaklanması” ile tüm “devlet dışı silahlı grupların” silahsızlandırılmasını içereceÄŸini belirtti.
Açıklamada ayrıca “bölgesel ekonomik entegrasyon çerçevesi”nden ve Trump, Ruanda Devlet BaÅŸkanı Paul Kagame ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet BaÅŸkanı Félix Tshisekedi’nin katılacağı Washington’da yapılacak gelecekteki bir zirveden söz edildi.
AnlaÅŸma, Trump yönetiminin doÄŸu Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki bol miktardaki maden zenginliÄŸinden kar elde etme isteÄŸi nedeniyle, ekonomik bileÅŸen de dahil olmak üzere belirsizliÄŸi nedeniyle eleÅŸtirilere maruz kaldı.
AnlaÅŸma, tantal, altın, kobalt, bakır ve lityum yatakları içeren iki ülkenin madencilik sektörlerine Batılı yatırımları çekmeyi ve ABD’ye kritik minerallere eriÅŸim saÄŸlamayı amaçlıyor.
SavaÅŸta yaÅŸanan cinsel ÅŸiddet salgınını sona erdirmek için yaptığı çalışmalarla 2018 Nobel Barış Ödülü’nü paylaÅŸan jinekolog Denis Mukwege , geçen hafta arabuluculuk sürecinin “ÅŸeffaf olmadığını”, adalet ve tazminatlardan bahsetmediÄŸini ve “Ruanda’nın Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne yönelik saldırganlığının tanınmasından” kaçındığını söyledi.
Adalet ve tazminat çaÄŸrısında bulunan Trump, sosyal medyada ÅŸunları söyledi : “Mevcut haliyle ortaya çıkan anlaÅŸma, saldırganlığa ödül verilmesi, Kongo doÄŸal kaynaklarının yaÄŸmalanmasının meÅŸrulaÅŸtırılması ve kırılgan ve güvencesiz bir barışı saÄŸlamak uÄŸruna adaleti feda ederek maÄŸdurun ulusal mirasını yabancılaÅŸtırmaya zorlanması anlamına gelecektir.”
Bu habere Reuters ve Agence France-Presse katkıda bulunmuştur
Katolik Kilisesi’nin 266. lideri Papa Franciscus için Vatikan’daki Aziz Petrus Meydanı’nda cenaze töreni gerçekleÅŸtirildi. Tören, Papa Franciscus’un naaşının Aziz Petrus Bazilikası’ndaki meydana taşınmasıyla Türkiye saati ile 11.00’de baÅŸladı. Vatikan’dan yapılan...
İngiltere, savunma alanında yeni yatırımlar yapmaya hazırlanıyor. İngiltere Savunma Bakanlığı, mevcut 7 denizaltının yerine yalnızca konvansiyonel silahlarla donatılmış ve nükleer enerjiyle çalışan 12 saldırı denizaltısını 2030’ların sonlarından itibaren hizmete sokacağını...
İsrail ve İran karşılıklı saldırılarına devam ederken, İran’ın başkenti Tahran’dan göç başladı. Saldırılar nedeniyle başkenti terk edenler kilometrelerce uzunlukta araç kuyrukları oluşturdu. Başkentte trafik durma noktası geldi.
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Yorumlar (0)