Bir Toplumun Çoküşü
Bir toplumun en güçlü dayanağı ?asabiyet? olarak tanımladığı dayanışma ruhudur...
Teknolojinin gelişmesi, fiziksel olarak aktif olmamıza sebep olan işlerin akıllı makineler..
Teknolojinin gelişmesi, fiziksel olarak aktif olmamıza sebep olan işlerin akıllı makineler tarafından yapılır hale gelmesi, gün geçtikçe bireylerin isteyerek ya da istemeyerek daha hareketsiz bir yaşam tarzı sürdürmesine sebep olmaktadır. Teknolojideki bu gelişme, bir yönüyle ne yazık ki fiziksel ve zihinsel sağlığın bozulmasına sebep olmaktadır.
Zihinsel ve psikolojik sağlık, bireyin tatmin edici ve kaliteli hayat sürdürme kapasitesinin bir parçasıdır. Dünya Sağlık Örgütü zihinsel sağlığı, bireyin yeteneklerinin farkında olduğu, günlük yaşamdaki normal stresle başa çıkabildiği, üretken ve mutlu bir şekilde çalışabildiği ve yaşadığı topluma katkıda bulunabildiği iyi olma hali olarak tanımlar. Zihinsel ve psikolojik sağlık ayrıca, bireyin iş ya da boş zaman aktivitelerini devam ettirebilme, ders çalışma ve eğitim, iş, konaklama ve diğer kişisel ya da ailevi konularda kendi kararlarını verebilme becerilerini içerir. Zihinsel sağlıkla ilgili rahatsızlıklar, bireyin bu becerilerini temel anlamda ve uzun süreli olarak etkiler. Zihinsel bozuklukların potansiyel sonuçları mizacın bozulması, davranış ve düşünce bozuklukları, çalışma becerisindeki bozulma sebebiyle kazancın ya da tedavi masrafları sebebiyle birikmiş paranın kaybedilmesidir.
Zihinsel ve davranışsal rahatsızlıklar sadece belli bir gruba has rahatsızlıklar değildir; her grupta, her toplumda, her ülkede ve bölgede görülebilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı Dünya Sağlık Raporuna göre yaklaşık 450 milyon insanın çeşitli zihinsel rahatsızlıklar yaşadığı tahmin edilmektedir. Ayrıca her dört kişiden birinin hayatı boyunca bir ya da daha fazla zihinsel ya da davranışsal bozukluk (depresyon, stres, kaygı bozuklukları, bipolar afektif bozukluk, alkol ve madde kullanım bozukluğu, panik atak ve uykusuzluk gibi) yaşadığı da tahmin edilmektedir. Dünya çapındaki başlıca on iş görmezlik sebebinden beşini depresyon, alkol kullanım bozukluğu, şizofreni ve kompulsif bozukluklar gibi psikiyatrik bozuklukların oluşturduğu bilinmektedir.
Zihinsel rahatsızlıkların sebep olduğu iş göremezlikten kaynaklanan gelir kaybı ve bu rahatsızlıkların tedavi harcamalarının ekonomik boyutu dünya çapında oldukça yüksektir ve her geçen gün de yükselmeye devam etmektedir. Örneğin, Amerika’da zihinsel bozukluklarla ilişkili hastalıklar için yapılan yıllık harcamaların, kanser, solunum yolu rahatsızlıkları ya da AIDS için harcanandan daha fazla olduğu rapor edilmiştir.
Bu veriler göz önünde bulundurulduğunda zihinsel sağlık bozukluklarının tedavisinde, klinik hastalara rehabilitasyon süreçlerinin bir parçası olarak önerilecek, daha basit, yaratıcı ve sağlık masraflarının düşmesine yardımcı olacak az masraflı stratejilere ihtiyaç olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Egzersiz, bu az masraflı ama etkili stratejilerden birisi olarak görülmektedir.
Egzersiz, sosyal destek sağlar, psikolojik iyi olma halini geliştirir, başa çıkma becerilerini artırır ve insan organizması üzerinde her zaman yararlı sonuçlar doğurur. Ayrıca az ekipman gerektirmesi, açık ya da kapalı alanda hatta evde yapılabilir olması, bireysel ya da grupla müzik eşliğinde yapılabilmesi ve istenmeyen yan etkilerinin çok az olması, egzersizi düşük maliyetli etkin bir önleme ve müdahale stratejisi olarak çekici kılmaktadır.
Egzersiz yapmanın psikolojik yararları hakkında yapılan çok sayıda araştırma, düzenli olarak egzersize katılım ve zihinsel sağlık arasında pozitif ve uzun süreli bir ilişki olduğunu desteklemektedir. Bilimsel çalışmalar, egzersizin; özellikle koşu, yürüyüş, bisiklete binme gibi aerobik egzersizlerin kaygı ve depresyonu azalttığı, stresle başa çıkmaya yardım ettiği ve genel olarak psikolojik sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermekte ve “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” atasözünü doğrulamaktadır.
Amerikan Spor Hekimliği Koleji (The American College of Sports and Medicine) tarafından düzenli olarak yayınlanan ve güncellenen antrenman rehberinde, hareketsiz bir yaşam tarzının sebep olduğu fiziksel ve zihinsel rahatsızlıkları önlemek için, haftada 3–5 gün, günde 20–60 dakika arasında aerobik bir aktivite ve yine haftada 2 gün, 8–10 hareketten oluşan 8–12 tekrarlı ağırlık çalışması yapılması önerilmektedir.
Yukarıda önerilen egzersiz programı genel bir reçete olmakla birlikte her bireye uygun ve seveceği bir egzersiz şekli ve yoğunluğu mutlaka vardır. Egzersiz programının, bireylerin sevdikleri aktiviteler ve egzersiz yapabilecekleri süreler dikkate alınarak planlanması, egzersize katılımın ve devamlılığını sağlayacaktır. Ayrıca bu durum insanların kendi aksiyon planlarını oluşturmalarına imkan vererek, hareketli bir yaşamın sürdürülebilir olmasını sağlayacaktır.