Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova’nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Kazakistan Kültür ve Enformasyon Bakanlığı Aile ve Gençlik İşleri Komitesi Başkanı Kayrat Kambarov, Kırgızistan Çalışma, Sosyal Güvenlik ve Göç Bakan Yardımcısı Kyiyal Januzakova ve Özbekistan İstihdam ve Yoksulluğun Azaltılması Bakan Yardımcısı Rano Turdiboeva katıldı. KKTC’den ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ve KKTC Bakü Büyükelçisi Ufuk Turganer hazır bulundu. Bakan Gardiyanoğlu, “Aile yapılarımız benzer, sorunlarımız ortaktır. Birlikte çözüm üretmeliyiz.” dedi. Büyükelçi Turganer ise, KKTC’nin TDT içindeki katılımını tarihi ve stratejik bir adım olarak nitelendirdi.
Etkinlikte “ailelerin modern tehditlere karşı korunması”, “kadın ve çocuk haklarının güçlendirilmesi” ile “sosyal hizmetlerin entegrasyonu” gibi konular öne çıktı. Türkiye, Azerbaycan ve KKTC arasında bilgi, tecrübe ve proje paylaşımı ön plana çıktı; özellikle engelli, yaşlı ve rehabilitasyon hizmetlerinde ortak fayda vurgulandı.
Aile kurumunun güçlendirilmesine ilişkin yapılan çalışmalardan bahseden Muradova, “Ailenin temellerini güçlendirmek için erken evlilikler, boşanmalar ve diğer konulardaki mekanizmalarımızı pekiştirmeliyiz. Değerlerimize yabancı olan konuların toplumumuza entegre olmasını engellemeliyiz’’ dedi.
TDT Genel Sekreteri Ömüraliyev ise Türk devletlerinin iş birliğinin temelini oluşturan değerlerden birinin de aile kurumuna verilen önem olduğunu belirtti.
Ömüraliyev, “Aile, Türk dünyasında her zaman kutsal kabul edilmiştir. Yaşlılara saygı, aile içinde dayanışma ve karşılıklı sorumluluk, Türk devletlerinin nesiller boyunca miras aldığı en yüksek değerler arasındadır. Modern zorluklar karşısında, bu anlayışı korumak ve gelecek nesillere aktarmak başlıca görevlerden biridir’’ diye konuştu.
Özbekistan İstihdam ve Yoksulluğun Azaltılması Bakan Yardımcısı Turdiboeva da kadınların haklarının korunması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına yasal altyapının oluşturulması ve bu çerçevenin etkin uygulanmasının önemine dikkati çekti.
Turdiboeva, Özbekistan’da bu alanda somut adımlar atıldığını, devlet bütçesinden gerekli kaynakların ayrıldığını ve ilgili komitelerin kurulduğunu aktardı.
Kadınların eğitimi ve bilinçlendirilmesinin bu süreçte kilit rol oynadığını vurgulayan Turdiboeva, “Kadınların bilgi ve becerilerinin artırılması, yalnızca onların bireysel gelişimine değil, toplumun genel ilerlemesine de katkı sağlıyor’’ ifadelerini kullandı.
Küreselleşme, dijitalleşme ve toplumsal dönüşümlerin hızlandığı bugün aile kurumunun ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunun altını çizmek gerekiyor. Boşanma oranlarının artması, evlilik yaşının yükselmesi gibi demografik trendler, pek çok ülkenin yaşadığı ortak sorunlardır. Yaşlanan nüfus, daralan iş gücü ve kuşaklar arası bağların kopması, sadece sosyal politikaların değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma stratejilerimizin de yeniden düşünülmesini gerektiren kritik meselelerdir.
Aşırı bireyselleşme, tüketim kültürü ve haz odaklı yaşam tarzının aile kurumunu zayıflattığını belirtmek gerekiyor. Bakan Göktaş’ta ‘‘Sosyal medya ve çeşitli ideolojik söylemler de bu süreci hızlandırıyor” ifadelerini kullandı. Bakan Göktaş, 2025 Aile Yılı kapsamında çok boyutlu bir vizyon ortaya koyduklarını söyleyerek “Yıl boyu sürecek faaliyetlerle hem aile kurumunun karşı karşıya olduğu güncel tehditleri ele almayı hem de dayanıklı ve sağlıklı aile yapılarını güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda ülkemizin dört bir yanında aileyi merkeze alan projeler hayata geçiriyoruz” dedi. Aileleri desteklemek için özel sektör iş birlikleriyle kampanyalar düzenlediklerini anlatan Göktaş, “Örneğin, uçuşlar başta olmak üzere ailece yapılan seyahatlerde aile dostu kampanyaları hayata geçiriyoruz. Gençlerimizin aile kurmalarını teşvik ediyoruz” diye konuştu.
Ortak değerlerimizi temel alan, çağın gerekleriyle uyumlu politikalar üretmek artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Yapacağımız her katkı, sadece bugüne değil, yarınlarımıza, çocuklarımıza, torunlarımıza uzanacak bir iz bırakacaktır. Türkiye’nin aile politikalarında önleyici, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsiyor olması da aile bağlarına önem verdiğini gösteriyor. Bakü’de gerçekleşen Birlik ve Dayanışma ruhu konferans boyunca hissedildi. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve KKTC temsilcileri bir araya geldi. Etkinlik, ortak kültürel miras ve sosyal politikalara dayalı yakınlaşmanın somut örneğini sundu.
Yorumlar (0)