NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, 24-25 Haziran tarihlerinde Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi öncesinde basın toplantısı düzenledi. Dünyanın giderek daha tehlikeli bir hal aldığını ifade eden Rutte, NATO Zirvesi’nde müttefik ülkelerin liderlerinin ortak savunmayı güçlendirmek adına cesur kararlar almaya ve NATO’yu daha güçlü, daha adil ve daha etkili bir ittifak haline getirmeye hazırlandıklarını söyledi. Rutte, “Bu çerçevede savunma harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 5’ine çıkarılmasını hedefleyen büyük bir yeni savunma yatırım planı hayata geçirilecek. İttifak genelinde savunma sanayisinin güçlendirilmesi için ortak bir çaba yürütülecek. Bu da yalnızca daha fazla güvenlik deÄŸil, aynı zamanda daha fazla istihdam anlamına gelecek. Ayrıca, Rusya’nın saldırgan savaşına karşı adil ve kalıcı bir çözüm hedefi doÄŸrultusunda Ukrayna’ya desteÄŸe odaklanılmaya devam edilecek” dedi.
“Müttefikler, İran’ın nükleer silah geliÅŸtirmemesi gerektiÄŸi konusunda hemfikir”
İran’a iliÅŸkin geliÅŸmelere de deÄŸinen Rutte, “İran’ın nükleer programına iliÅŸkin olarak NATO’nun tutumuna gelince; müttefikler uzun zamandır İran’ın nükleer silah geliÅŸtirmemesi gerektiÄŸi konusunda hemfikir. Müttefikler, İran’a Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme AnlaÅŸması kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi çaÄŸrısını defalarca tekrarlamıştır” dedi.
“Hava savunma kapasitesi 5 kat güçlendirilecek”
NATO’nun detaylı savunma planlarına sahip olduğunu ve önüne çıkan tehlikelerle nasıl baş edeceğini bildiğini ifade eden Rutte, yeni savunma harcaması hedeflerinin bu planlar çerçevesinde hayata geçirildiğini söyledi.
Müttefiklerin Lahey’deki üzerinde anlaÅŸmaları beklenen yeni savunma yatırım planının GSYİH’nin yüzde 5’lik kısmının savunmaya ayrılmasını öngördüğünü ve bunun iddialı bir sıçrama teÅŸkil ettiÄŸini vurgulayan Rutte, yeni planın hava savunma kapasitesinde beÅŸ katlık artış, binlerce ilave tank ve zırhlı araç ve milyonlarca adet topçu mühimmatı öngördüğünden bahsetti. Rutte, “Daha fazla yatırım yaparak ve daha fazla üreterek, daha güçlü bir NATO inÅŸa ediyoruz. Bunun sonucu aynı zamanda daha adil bir NATO olacak. Çünkü müttefikler, ortak güvenliÄŸimizin sorumluluÄŸunu daha eÅŸit bir ÅŸekilde paylaÅŸmak için daha fazla sorumluluk üstleniyor olacak” dedi.
“NATO’nun Ukrayna’ya desteÄŸi sürecek”
Ukrayna’daki savaÅŸa da deÄŸinen Rutte, “Hepimiz Ukrayna için barış ve bu korkunç savaşın sona ermesini istiyoruz. Ancak adil ve kalıcı bir barış için arayış devam ederken, Ukrayna’nın bugün kendisini savunabilmesi ve ileride de caydırıcılık sahibi olabilmesi için ihtiyaç duyduÄŸu her ÅŸeye sahip olmasını saÄŸlamaya devam etmeliyiz” dedi.
NATO’nun Ukrayna’ya desteğinin süreceğini ifade eden Rutte, NATO müttefiklerinin yıl boyunca Ukrayna’ya 35 milyar eurodan fazla ilave güvenlik yardımı taahhüt ettiklerini kaydetti. Rutte, NATO Zirvesi çerçevesindeki bazı toplantılara Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin de katılacağını duyurdu.
“İran, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaÅŸta ciddi bir ÅŸekilde rol alıyor”
Basın toplantısının soru cevap kısmında ABD’nin İran ile İsrail arasındaki çatışmaya dahil olduÄŸu ve bu durumun NATO’nun önceliklerini etkileyip etkilemeyeceÄŸi yönünde bir soru alan Rutte, “İran ile ilgili haberler ÅŸu anda tüm manÅŸetleri kaplıyor ve elbette bu önemli bir geliÅŸme. Ancak bu zirvenin esas amacı, NATO ÅŸemsiyesi altındaki bir milyar insanın yalnızca bugün deÄŸil, bundan 3, 5 ve hatta 7 yıl sonra da güvende olmalarını saÄŸlamaktır” dedi.
Rutte, “Ayrıca unutulmaması gereken ÅŸey, İran’ın Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaÅŸta ciddi bir ÅŸekilde rol alıyor oluÅŸudur. ÖrneÄŸin, her gün ÅŸehirlerde ve yerleÅŸim yerlerinde insan hayatına hiçbir ÅŸekilde saygı göstermeden masum Ukraynalıların ölümlerine yol açan insansız hava araçları İran gönderiyor. İran ile Rusya arasında açık bir baÄŸlantı var. Tabii buna Kuzey Kore, Çin ve Belarus gibi ülkeler de dahil. Bu iliÅŸkiler, doÄŸrudan Ukrayna’daki svaÅŸ baÄŸlamında gündeme gelecektir ve bu konunun tartışmaların odağında yer alacağı kesindir” dedi.
“Rusya, tepkimizin yıkıcı olacağını biliyor”
Belarus üzerinden gelebilecek bir saldırı ihtimaline iliÅŸkin bir soru alan Rutte, “EÄŸer Rusya bir hamlede bulunmaya kalkarsa, tepkimizin yıkıcı olacağını biliyor. Bu yüzden Vladimir Putin veya Belarus’un baÅŸkenti Minsk’teki yandaşının böyle bir giriÅŸimde bulunması son derece akılsızca olur. Ancak elbette, bizim de bundan 3, 5 ya da 7 yıl sonra bugün olduÄŸumuz kadar güçlü kalacağımızdan emin olmamız gerekiyor” dedi.
İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya kalkması halinde NATO müdahalesi ihtimali
NATO’nun İran’da yaÅŸananlar konusunda ne gibi güvenlik önlemleri aldığı yönündeki bir soruya cevabında Rutte, “Bu soruya doÄŸrudan cevap veremem çünkü bu tür önlemler, kamuoyu önünde konuÅŸulamayacak kadar hassas. Fakat ÅŸundan emin olabilirsiniz ki müttefikler, Orta DoÄŸu’daki durumun ve bunun ortak menfaatlerimiz üzerindeki etkilerinin farkında olarak, NATO ittifakı dahilinde sürekli bir temas halinde” dedi.
İran’ın Hürmüz BoÄŸazı’nı kapatmaya kalkması halinde NATO’nun müdahale edip etmeyeceÄŸi yönünde bir soru alan Rutte, “Bu konuda yorum yapmak istesem de kendimi tutmam gerekiyor” dedi.
Rutte, “İran konusunda açıklamalarımın ötesinde bir yorumda bulunamam. Bu, zirvenin temel meselelerinden uzaklaÅŸmak manasına gelir ve bir faydası olmaz. Bu, İran meselesinin hiç konuÅŸulmayacağı anlamına gelmiyor. Müttefikler, çarÅŸamba günü bunu masaya getirebilirler” diye konuÅŸtu.
ABD’nin uluslararası hukuku ihlal etmediğini savundu
ABD’nin İran’a saldırısının uluslararası hukukun ihlali olup olmadığı ve Orta DoÄŸu’da kendisini en çok korkutan ÅŸeyin ne olduÄŸu yönünde bir soru alan Rutte, “En büyük korkum, İran’ın nükleer silaha sahip olması olurdu” dedi.
İran’ın nükleer silah sahibi olmasının İsrail, tüm bölge ve dünyanın diÄŸer bölgelerinde büyük baskı oluÅŸturmasına neden olacağını söyleyen Rutte, “İşte bu yüzden NATO, İran’ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiÄŸini söylüyor ve bu konuda tutarlı bir pozisyona sahip” dedi.
Rutte, ABD’nin İran’a saldırısının uluslararası hukukun ihlalini teşkil ettiği yorumlarına da katılmadığını söyledi.
Â
Yorumlar (0)