YÜCE GÖNÜLLÜLÜK

A+
A-

İnsanoğlu, yaratılış itibarıyla iyiliğe meyilli bir varlıktır. Kalbinin derinliklerinde, en zorlu zamanlarda bile bir umut ışığı, bir şefkat pınarı taşır. Yüce gönüllü insanlar, bu pınarın suyunu kirletmeden, her bir damlasını çevresine bereket gibi dağıtanlardır. Onlar iyilikten geri durmaz; iyiliği yalnızca iyilik görene değil, kötülük edene de sunarak insanlık sınavını en ağır şartlarda bile alnının akıyla verirler.

Yüce gönüllü olmak, sadece bir davranış biçimi değil; bir yaşam felsefesidir. Bu insanlar, karşılık beklemeden verir, teşekkür edilmese de vazgeçmezler. Onların derdi alkış toplamak değil, gönül yapmaktır. Çünkü bilirler ki, bir gönül yapmak, bin yapıyı onarmaktan daha kıymetlidir. Gönül kırmaktan ise ölesiye sakınırlar. Bir bakışla kalp kırılabileceğini, bir sözle umutların sönebileceğini bilirler. Bu yüzden sözleri tartılı, halleri vakarlı, niyetleri berraktır.

İyiliği, bir silah gibi değil; bir sığınak gibi görürler. Kötülük edenin elinden tutmak, öfkeye merhametle cevap vermek onların karakteridir. Çünkü yüce gönüllülük, düşeni tekmelemek değil; kaldırmaktır. Kırılanı onarmak, unutanı hatırlatmaktır. Onlar bilir ki, her insan bir öyküdür. Ve bazı öyküler, bir damla iyilikle baştan yazılabilir.

Toplumlar yüce gönüllüler sayesinde ayakta kalır. Bu insanlar, görünmeyen bir harç gibidir; dostluğu, güveni ve sevgiyi birbirine bağlarlar. Sözleriyle değil, hâlleriyle öğretirler insan olmayı. Sessizce yaşar, derin izler bırakırlar. Onlar bir elin uzanmadığı yere el uzatır, bir gözün göremediğini görür. Zira onların kalbi, sıradan gözlerin göremediği incelikleri görür.

Kendilerine kötülük edene bile iyilikle yaklaşmaları bir zayıflık değil; ruh yüceliğidir. Çünkü bilirler ki kötülük, cehaletin ve sevgisizliğin çığlığıdır. Bu çığlığı susturmanın yolu kinle değil, şefkatledir. Onlar affetmenin büyüklüğünü, sabrın gücünü ve susmanın hikmetini taşır yüreklerinde.

Sonuç olarak, yüce gönüllü insanlar insanlığın gerçek mimarlarıdır. Gönüller yapar, dostluklar kurar, umudu diri tutarlar. Ve dünya, onların varlığıyla güzelleşir. Çünkü onlar, yaratılışın hasletine ve gayesine uyanlardır: SEVMEK, KORUMAK, ONARMAK ve YAŞATMAK…

 

Nasuf ABALI

AYDIN DÜNYA EFELERİ YÖRÜK TÜRKMEN FEDERASYONU BAŞKANI

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın