Lisanssız hurdacılar, Bursa’nın dört bir yanını sardı. Geri dönüşüm adı altında mahalle aralarında kontrolsüz bir şekilde çalışan ve merdiven altı olarak tabir edilen tesisler, halk sağlığı ve çevre için ciddi tehlike saçıyor.
Bursa’da artık mahalle aralarında rastlanan hurdacılar, geri dönüşüm sektörünün değil, tehlikenin adı haline geldi. Şehirde mekânsal planlama eksikliği nedeniyle hurdacılar denetimsiz şekilde faaliyet gösterirken, bu durum yangın ve güvenlik risklerini artırıyor. DOĞADER Başkanı Murat Demir merdiven altı hurdacıların kontrolsüz yakma yöntemlerinin doğayı zehirlediğini belirterek, modern geri dönüşüm tesislerinin zorunlu hale getirilmesi için çağrıda bulundu.
“Kente tepeden baktığınızda her hurdacıda bir yangın var”
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği Murat Demir, “Bursa, hava kalitesi açısından sorunlu bir kent, Türkiye’nin en büyük sanayi şehirlerinden biri. Zaten şehir merkezindeki yoğun sanayi ve trafik baskısından bir hava kirliliği var. Bunun üzerine de kentin her bir yanında denetimli, denetimsiz merdiven altı diye tabir edilen hurdacılar var. Bu tesisler bir madde içerisindeki değerli maddeyi çıkarmak için örneğin kablodan bakır elde etmek için koca bir kablo yığınını yakıyorlar ve içinden bakır alıyorlar. Burada bir üründe dönüşebilecek birçok madde olmasına rağmen onlar bir maddeye odaklanıyor. Yakma en tehlikeli yöntem, çoğu ne yaktığını bilmeden yakıyor. Kente tepeden baktığınızda her hurdacıda bir yangın var. Bu doğru değil bunların yasaklanması ve engellenmesi gerekiyor. Artık bu işin hurdacılık anlayışından çıkması ve geri dönüşüm mantığının oturması lazım. Dönüşebilecek her maddeyi, en son hücresine kadar dönüştürüp tekrar kullanım haline getiren tesislerin olması lazım. Tükettiğimiz ürünleri tekrar kazanarak ormanı, suyu, doğayı, ağacı kazanmış oluyoruz” dedi.
Geri dönüşüm sektörünün temsilcilerinden Gökhan Dursun ise kayıt dışı ve denetimsiz şekilde çalışan hurdacıların hem çevreyi hem de ekonomiyi tehdit ettiğini vurguladı.
Geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren Gökhan Dursun, Türkiye’de 2000’li yıllardan itibaren geri dönüşümün yasal bir zemine kavuştuğunu hatırlatarak, bu sürecin artık sadece çevresel değil, ekonomik bir döngüye de dönüştüğünü ifade etti. Dursun, “Türkiye’de 2000’li yıllardan sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Avrupa Uyum yasaları çerçevesinde çıkartmış olduğu yönetmeliklerle birlikte geri dönüşüm kavramı gündemimize girmeye başlamıştı. İlk olarak ambalaj atıkları yönetmeliği ile çıkan geri dönüşüm kavramı günümüzde her noktada kullanılmaya başlandı. Son yıllarda da döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik çerçevesinde ‘geri dönüşüm’ kavramı çok daha önemli bir noktaya geldi. Biz geri dönüşüm sektöründe bir atığın kaynağında doğduğu noktadan tekrar geri dönüştüğü noktaya kadar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yönetmelikleri kapsamında bunları belirli standartlarda geri dönüştürerek ham madde haline getiren ve bu ham maddeleri yeniden sanayi kuruluşlarına vererek, döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik çerçevesinde ciddi bir iş yapıyoruz. Bizim hurdacılık ile kıyasımız ise biz bu işi kural, kanun çerçevesinde ve belirli bir kalite çerçevesinde yapan firmalarız. Bizim yaptığımız tüm işlem kayıt altında, ekonomiye değer katarak yapıyoruz. Merdiven altı diye tabir edilen hurdacılıkta ise bunlar kayıt dışı bir ekonomi ve onlarla biz kıyaslanacak bir durumda değiliz” şeklinde konuştu.
Şehir içerisinde kalmış tesisler risk barındırıyor
Dursun, “Bizim en büyük problemimiz mekansal planlama. Geri dönüşüm sektörünün en büyük problemi bu. Bugün 81 ilde şehrin içerisinde geri dönüşümcüler sitesi olmayan, bunları kontrollü bir şekilde bir yere toplamayan tek şehir Bursa. Bugün Bursa’da mahalle aralarında, aklınıza gelebilecek her yerde hurdacılar var. Denetim mekanizması da zayıf olduğu zaman bu firmaları kontrol etmek çok zor. Bu da riskli durumlara sebebiyet veriyor. Şehrin içerisinde, mahalle arasında kalmış bir tesis eğer lisanslı bir tesis de değilse birçok risk barındırıyor. Buna yangın, can ve mal riski dahil. Bunun için mülki idare amirlerinin Bursa’da bir araya gelip bu düzensiz vahşi depolama sistemini bir düzen altına toplamaları gerekiyor. Son 5 yıldır Bursa Hurdacılar Odası, bir kooperatif kurarak bu hurdacıları bir noktaya taşımaya çalışıyor. Bununla ilgili mücadele verilse de hala bir yol kat edilmiş değil” ifadelerini kullandı.

Yorumlar (0)