Olay, 24 Temmuz 2024 günü akşam saatlerinde Geriş Mahallesi’nde yaşandı. 2021 yılında boşandığı 3 çocuk annesi Hüsne Topal’ın bulunduğu eve giden Hacı Ömer Alçı, kadını dışarı çağırarak konuşmak istedi. Kısa sürede tartışmaya dönüşen olayda iddiaya göre Alçı eski eşini darp etti. Çığlık seslerini duyan Hüsne Topal’ın arkadaşı Sedat T., kadının yardımına koştu. O sırada belinden tabancasını çıkaran Hacı Ömer Alçı, peş peşe tetiğe bastı. Kurşun yağmuruna tutulan Hüsne Topal ağır yaralanırken, Sedat T. ise vücuduna isabet eden mermilerle yere yığıldı. Olay yerinden kaçan Alçı, kısa sürede Bodrum polisi tarafından Emin Anter Bulvarı’nda yakalandı. Cinayetin ardından kullanılan silahın ise zanlının oğlu B.A. ve arkadaşı E.D. tarafından saklandığı ortaya çıktı. Kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Hüsne Topal, memleketi Hatay’da toprağa verildi. Yaralı Sedat T.’nin ise tedavisi Bodrum Devlet Hastanesi’nde sürdürüldü. Gözaltına alınan baba ve oğlu, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Oğul B.A. daha sonra ara kararla serbest bırakılırken, E.D. hakkında ise adli kontrol kararı verildi.
Olayla ilgili dava Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye baÅŸlandı. İlk duruÅŸmaya tutuklu sanık Hacı Ömer Alçı ile tutuksuz yargılanan oÄŸlu B.A., hayatını kaybeden Hüsne Topal’ın annesi Hatun Topal, aile yakınları, avukatlar ve tanıklar katıldı. Mahkeme heyeti ilk olarak sanık Hacı Ömer Alçı’yı dinledi. Sanık Alçı, “Çok üzgünüm. BoÅŸanmıştık ama birlikte yaşıyorduk. Olay günü Hüsne’nin konumunun Sedat’ın evinde olduÄŸunu görünce oraya gittim. Neden gittiÄŸimi bilmiyorum. Kapıda Hüsne ile karşılaÅŸtım, ardından Sedat gelip bana küfretti. Kendimi kaybettim. Sedat’a ateÅŸ ettim. Hüsne’yi hedef almadım. Polisten saklanmadım, her ÅŸeyi anlattım. Silahı kendimi korumak için taşıyordum” dedi.
Alçı, önceki ifadesinde olayın ‘alacak-verecek’ meselesi yüzünden yaÅŸandığını söylemesinin nedeni olarak, “Avukatım beni o ÅŸekilde yönlendirdi” ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık B.A. ise olay günü babasının yanına geldiÄŸini ve silahı kendisine verdiÄŸini söyleyerek, “Annemle her gün konuÅŸurdum. Aradığımda bir kadın telefonu açtı, ‘Annen öldü’ dedi. Olay yerine gittim, annemi kanlar içinde buldum. Silahın bende olduÄŸunu hatırlayınca paniÄŸe kapılıp 200 metre ilerideki aÄŸacın altına attım” dedi.
Hüsne Topal’ın annesi Hatun Topal ise duruÅŸmada gözyaÅŸları içinde konuÅŸtu. Hatun Topal, “Kızımın namusunu karalamasın. Yalan söylüyor. Çocukları ‘Annem yok’ diyor. Åžikayetçiyim. Bizi mahvetti” dedi.
Tanık olarak dinlenen site görevlisi, “Ömer’in bir elinde silah vardı, diÄŸer eliyle Hüsne’ye vuruyordu. Sedat kapıya çıkınca aralarında tartışma yaÅŸandı. Sonra silah sesleri duyuldu” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık, tanık ve avukatların beyanlarının ardından duruşmaya ara verdi. Heyet, tutuklu sanık Hacı Ömer Alçı’nın tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanık B.A. hakkında ise yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartının sürdürülmesine karar vererek duruşmayı 16 Haziran’a erteledi.
DuruÅŸma sonrası adliye önünde açıklama yapan aile avukatı ve Önce Çocuklar ve Kadınlar DerneÄŸi Üyesi Perihan Ceviz, “Sanık indirim alabilmek için gerçeÄŸe aykırı ifadeler veriyor. Bu eylemin tasarlanarak iÅŸlendiÄŸini düşünüyoruz. AğırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezası alması için mücadelemiz sürecek” dedi.