Haberin Doğru Adresi: Türkiye ve Bursa Gündemi Burada

Clive Stafford Smith / Avukat

Biden ve Trump’ın af kararları, adalet sisteminin adalet değil, kayırmacılık ve gösterişle şekillendiğini ortaya koyuyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin af sistemi son aylarda kötü bir şöhret kazanmaya başladı. Bu, Anayasa’nın II. Maddesi, 2. Bölümü, 1. Fıkrası’nın başkana esasen sınırsız yetki verdiği bir alandır: “Başkan, … suçlama davaları hariç olmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı işlenen suçlar için erteleme ve af verme yetkisine sahiptir.” Ancak normalde, cezai suçlamalarla karşı karşıya olan bir kişinin serbest bırakılması gerektiğini tek taraflı olarak ilan etmenin tartışmalı doğasının farkında olan başkan, bu yetkiyi görev süresinin son günlerinde kullanır – Kasım ayında yapılan başkanlık seçimlerinden ve Ocak ayında yeni başkanın göreve başlamasından sonra, görevdeki başkan ya oylarla görevden alınmış ya da emekliye ayrılmış olur. Her iki durumda da, yeniden seçilme endişesi yoktur. Bu önemlidir, çünkü uzun süren yasal süreçler Beyaz Saray’ın bir kalem darbesiyle silindiğinde mağdurlar genellikle üzülürler.

Başkan Joe Biden bu örneği izleyerek, görev süresinin son günlerinde tarihteki diğer tüm başkanlardan daha fazla ceza indirimi kararı verdi. Katolik inancına uygun olarak, federal idam mahkumlarının neredeyse tamamını affederek, 40 idam mahkumu arasından 37’sinin cezasını hafifletmiştir. Ancak, oğlu Hunter’ın mahkumiyetini iptal edip, muhtemelen hiç yargılanmayacakları hayali suçlardan dolayı diğer aile üyelerini önceden affederek en büyük muhalefeti üzerine çekmiştir. Tüm bunlar, anayasal yetkisini yakınlarına kullanarak nepotizmle lekelenmiştir.

Onun hemen ardından Başkan Donald Trump geldi. İlk 100 günündeki pek çok eyleminde olduğu gibi, Trump sanki zamanı dolmak üzereymiş gibi davranıyordu. Göreve yemin etmesinin hemen ardından, 2021’de Capitol’a yapılan şiddetli baskında isyan suçunu işlediği iddia edilen kişilere 1.600 af çıkardı. Beklendiği gibi, bu bazı kesimlerde öfkeye neden oldu ve Kongre Binası Polisi şefi tarafından tüm memurlarına “yüzüne atılmış bir tokat” olarak nitelendirildi.

Trump o zamandan beri af vermeyi sürdürüyor. Bazıları oldukça tahmin edilebilir: Son zamanlarda verdiği afların 21’i, üreme sağlığı hizmetleri arayan veya sağlayan kişilere yönelik şiddet, sindirme ve müdahaleyi yasaklayan FACE (Klinik Girişlerine Serbest Erişim) Yasası ile ilgiliydi – genel olarak, kürtaj klinikleri önünde protesto gösterisi yapan kişiler. Burada, MAGA’nın kürtaj karşıtı kanadını kazanmaya çalışıyordu.

Beyaz Saray sözcüsü Harrison Fields yaptığı açıklamada, Trump’ın “hak eden Amerikalılara, özellikle de adaletsiz bir adalet sistemi tarafından haksız yere hedef alınmış ve aşırı derecede yargılanmış olanlara ikinci bir şans vermekten her zaman memnuniyet duyduğunu” söyledi.

Prensip olarak bu yeterince adil, ancak normalde pişmanlık ve rehabilitasyonun bazı kanıtları olmalıdır. Buna karşılık, bu hafta, 2024 yılında birkaç iş adamını resmi kolluk görevlisi yapmak karşılığında 75.000 dolardan fazla rüşvet kabul etmekten suçlu bulunan, uzun süredir destekçisi ve eski şerif olan Scott Jenkins’i affetti. Trump, Truth Social ağındaki bir gönderide “Şerif Scott Jenkins, eşi Patricia ve ailesi CEHENNEMDEN geçtiler” diye yazdı. Oysa Jenkins, milyonlarca kişi gibi sadece ABD yargı sisteminden geçmişti ve cezasını çekmek için teslim bile olmamıştı.

Sonra, 2022 yılında sahte banka hesap özetleri ve diğer kayıtları sunarak bankaları 36 milyon dolardan fazla dolandırmaktan suçlu bulunan Reality TV çifti Todd ve Julie Chrisley vardı. Haksız kazançlarını lüks arabalar ve seyahatlere harcadılar ve özel muameleyi hak etmek için ne yaptıklarını anlamak zor.

Bu da bizi son davaya, Chicago Gangster Disciples’ın kötü şöhretli kurucusu Larry Hoover’ın, bir rakibinin öldürülmesini emretmekten ve bir dizi başka suçtan mahkum edilmesine getiriyor. Savcılar birçok davayı mahkemeye bile götürme zahmetine girmediler. Nitekim, geçen yılki bir duruşmada, bir yargıç Hoover’ın avukatlarından birine “Kaç tane başka cinayetten sorumlu?” diye sordu.

Trump, Hoover’ın federal cezasını hafifletmiştir, ancak bunun, onu daha az hoş olan Illinois hapishanesine nakletmekten başka bir işe yaraması pek olası değildir. Hoover, eyalet cinayet suçundan 200 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu neye yarar ve başkanın bunu yapma nedeni neydi?

Bu afların özellikle tuhaf bir yanı, CBS News’in, aflardan yararlananların çoğunun resmi bir başvuru bile yapmadığını bildirmesidir. Trump, kendi başına harekete geçmiştir. Bazı durumlarda, televizyonda gördüklerine güvenmiş gibi görünüyor. 2020 yılında Michigan’ın Demokratik Valisi Gretchen Whitmer’ı kaçırmak ve eyalet hükümetini devirmek için komplo kurmaktan suçlu bulunanlara af vermeyi düşündüğünü söyledi. “Duruşmayı izledim,” dedi. “Bana biraz haksızlık gibi geldi…”

Şu anda bazen yozlaşmış veya keyfi olsa bile, başkanın af yetkisini kaldırmazdım. Her durumda ikinci bir şans verilmesinden yanayım, çünkü toplum olarak çok cezalandırıcıyız. Ancak vatandaşların yargı sistemine saygı duymaya devam etmeleri için bir dereceye kadar tutarlılık olmalı.

Gerçekten de, adil yargılama, bir süreç olduğu ve bu sürecin izlenmesi gerektiği anlamına gelir. Noel öncesinde Aafia Siddiqui davasında 76.000 kelimelik ikna edici bir af dilekçesi sundum, ancak Biden 20 Ocak’ta bu dilekçeyi, Siddiqui’nin masumiyeti, CIA’nın çocuklarını kaçırması, ABD gözaltında işkence görmesi ve bugün hapishanede maruz kaldığı cinsel istismar gibi gerekçelerin hiçbirini ele almadan reddetti.

Ardından, bu hafta, seksen yaşlarındaki eski ölüm cezası müvekkilim Clarence Smith, federal hapishanede vefat etti. Ölümcül bir hastalığı olmasına, yine açıkça masum olmasına ve örnek bir mahkum olduğunu kanıtlamasına rağmen, insani nedenlerle tahliye talebi reddedilmişti: Kırk bir yıllık hapishane hayatında, sadece bir kez disiplin cezası almıştı, o da hapishane yatağını, söylenmeden önce yapma gibi iğrenç bir suçtan dolayıydı.

Bu nedenle, başkanın muazzam gücünün nasıl kullanıldığını (veya kötüye kullanıldığını) gözlemleyelim ve belki de ona bazı şeffaflık kur