Bakan Tekin: “(Gazze) İnsan hakları mahkemeleri, daha ne olacak ki müdahale etsinler?”

A+
A-

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gazze’ye yardım götürmek için yola çıkan Küresel Sumud Filosu’nun İsrail tarafından engellenmesi ve Gazze’de yaşanan soykırıma ilişkin, “Uluslararası metinler, evrensel insan hakları bildirgeleri ve bunları korumakla mükellef olan insan hakları mahkemeleri, daha ne olacak ki müdahale etsinler?” dedi.

Öğretmenlerin dijital yetkinliklerinin artırılmasını hedefleyen ‘Öğretmen Eğitimi Dijital Ekosistem Projesi’ Ankara’da bir otelde düzenlenen programla tanıtıldı. Projenin lansmana Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Temsilcisi Paolo Marchi, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Bakan Tekin, eğitimin en önemli işlevinin temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı bir dünya oluşturmak olduğunu belirterek, dünyanın her noktasında eğitimcilere büyük sorumluluk düştüğünü söyledi. Tekin, “Eğer bugün dünyada bir insan hakkı ihlali varsa dünyanın neresinde olursa olsun savaşı, savaş yapmayı ve başkasının hakkını ihlal etmeyi kendisinde bir hak olarak gören bir zalim varsa, kuşkusuz bunda biz eğitimcilerin payı var. Eğer biz hayatın merkezine, işlerimizin, çalışmalarımızın merkezine insan hakları ihlallerinin olmadığı bir dünyayı, barışın, demokrasinin ve insan haklarının egemen olduğu bir dünyayı yeterince verebilseydik bugün dünyada vahşet yapan siyasetçiler, vahşet yapan, soykırım yapan devlet adamları olmazdı” ifadelerini kullandı.

“İnsan hakları mahkemeleri, daha ne olacak ki müdahale etsinler?”

Tüm dünyada evrensel olarak kabul edilen insan hakları evrensel metinlerine uyulmadığına ve Gazze’de yaşanan soykırıma sessiz kalındığına dikkati çeken Bakan Tekin, “Neden insan hakları evrensel metinleri ve insan haklarını korumakla mükellef uluslararası otoriteler bu vazifelerini yerine getirirken etnik ya da dini perspektiften bakarak davranıyor. Eğer böyle davranmaya hakları varsa yaptıkları işin evrensel olduğunu söylemeye hakları yok demektir. Uluslararası metinler, evrensel insan hakları bildirgeleri ve bunları korumakla mükellef olan insan hakları mahkemeleri, daha ne olacak ki müdahale etsinler?” şeklinde konuştu.

“İnsan haklarına saygıyı, yaşadığımız dünyaya saygıyı müfredatımızın odağına yerleştirdik”

Bakanlık olarak temel hak ve hürriyetler açısından insanlar arasında ayrım gözeten ifadeleri müfredattan çıkarttıklarını dile getiren Tekin, “Programımızın, müfredatımızın odağına insana saygıyı, insan haklarına saygıyı, barışa, içinde yaşadığımız dünyaya saygıyı müfredatımızın odağına yerleştirdik. Bu bizim için çok önemli. Yani biraz önce konuşmama başlarken eğitim öğretim sistemlerinin asla ıskalamaması gereken temel referans noktasını biz Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin içerisine yerleştirdik” diye konuştu.

Bakan Tekin, eğitimde ulusal ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapmayı önemsediklerini vurgulayarak şunları kaydetti:

“Bu projeyi hayata geçirecek, bu projeyi devam ettirecek kuşkusuz en ana aktör öğretmen arkadaşlarımız. Ben önümüzdeki dönemde de Milli Eğitim Bakanlığı’nın birçok uygulamasında bu tür yetkinliklerin, bu tür becerilerin Bakanlık tarafından farklı şekilde değerlendirileceğini, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin ana unsurlarından bir tanesinin bu olduğunu öğretmen arkadaşlarımıza bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Biz bu projeyi önemsiyoruz.”

1 Şubat 2023 tarihinde başlatılan ve Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA-III) 2021-2027 dönemi kapsamında desteklenen proje, 36 ay süreyle devam edecek. UNICEF tarafından yürütülen proje kapsamında öğretmenlere Öğretmen Bilişim Ağı’nda (ÖBA) yayımlanacak 10 modülden oluşan çevrim içi dijital beceri eğitim paketi tanıtılacak.

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın

POPÜLER HABERLER