TURŞU
Bir alın yazısından ibaret aslında öykümüz...
Tarih coğrafyadır. Toplumlara yön veren coğrafyalar maziye yön verip tarihi şekillendirdiği gibi, hal’e yön verip bu günü, atiye yön tayin ederek de yarınları dizayn eder.
Rasyonalist düşünce iddiasıyla Ortaçağ Avrupa dogmatizmine başkaldırıda bulunan batılı birey, kendini keşfetme duygusuyla her şeye karşı itiraz etmeyi özgürlük olarak anlamıştır.
Meslek seçimi, bireyin yaşam tarzını, sosyal çevresini, maddi durumunu ve kişisel tatmin düzeyini belirleyen bir süreçtir.
Gece ve gündüz olarak ayırdığımız iki farklı dünyayı yaşamaktayız. Gündüz, bildik dünyanın içinde, aşina ve gerçek bir hayatı temsil ederken; gece, bilinmezliklerle bezeli rüyanın alanını bize aralamaktadır...
Küresel ısınma, son yıllarda tüm dünya gündemini ilgilendiren bir konu haline gelmiştir. Ekonomik etkinliklerini gelecek kuşakları düşünmeden aşırı bir şekilde gerçekleştiren dünya ülkeleri..
“YolcuTv Haber” platformuna ilk yazının konusu için aklımda birkaç alternatif vardı. Ancak işgalci İsrail’in Gazze katliamı ve bölgeyi savaşa sürükleme çılgınlıkları...
Bu gün coğrafyamızın kan gölüne dönmesinin nedeni coğrafi ve toplumsal gerçeklilikten uzak iddialar ve bu idealardan beslenen ideolojilerdir.
Dostoyevski, Suç ve Ceza adlı eserinde insanın mekânla organik bağlantısını şu cümlede özetlemektedir: “her insanın hiç değilse gidebileceği bir yeri olmalıdır. Çünkü öyle zaman olur, insanın gidebileceği hiç değilse bir...
* Prof. Dr. Rüstem Aşkın İnsan, yaşamak ve gelişmek için başkalarıyla birlikteliğe ihtiyaç duyan sosyal bir varlıktır. Uygun sosyal bağlantılar stresi, kaygıyı ve üzüntüyü hafifletebilir; sosyal bağlantının olmaması ruhsal...
Bu ülkede en az yarım asırdan beri saz ve türkü denince ilk akla gelen isim Neşet Ertaş’tır. Çünkü sazı türküye, türküyü saza, kendisini de her ikisine birden bu kadar yakıştıran...
Önce suç, suçlu, suç türlerini tanıyalım. Yasalarda yazılı olan ve yapıldığında ya da yapılmadığında, karşılığında cezai yaptırım/müeyyide uygulanan fiillere SUÇ denir.
Sahaflar Çarşısı; 10 Temmuz 1894’teki Büyük İstanbul Depremi'nden sonra, "Hakkâklar Çarşısı" ve civarında yer aramaya başlamışlar. İkinci büyük felâketini, 6 Ocak 1950'deki bir yangın ile yaşamıştır.
Efendim hayırlar feth olsun. Hepinizi muhabbetle selamlarım. Şimdi bir hususu düzelterek söze başlayalım. Tarihimizde 13. asır daima olumsuzluklarla anılmaktadır. İşin aslına bakarsanız bütün zaman ve mekânlar Cenâb-ı Hakk’ın celâl ve...
