PROF.DR.AHMET SAKARYA
Üniversiteler açıldı. Yüzbinlerce genç yeniden amfilerde, kampüslerde, kütüphanelerde yerini aldı. Bu mekânlar sadece derslerin işlendiği değil, geleceğe dair umutların, kaygıların, hayallerin ve çatışmaların da filizlendiği alanlardır. Çünkü üniversite, bir genç...
İnsan olmak… Yüzyıllardır filozofların, şairlerin, düşünürlerin en çok sorduğu sorulardan biridir. Bedenle sınırlı bir varlık olmak mıdır insan olmak, yoksa ruhun, aklın ve vicdanın ortak dilini kurabilmek midir? Tarih boyunca...
Özgürlük Yanılsaması Özgürlük… Asırlardır insanlığın en büyük ideali, en çetin mücadelesi. Ne var ki bugün bu topraklarda, özgürlüğün adıyla pazarlanan şey; sahici hürriyet değil, çıplaklığın gürültüsü. Sanki soyunmak zincirleri kırmak,...
Bir milletin asıl felaketi ne yoksulluk, ne kriz, ne de dış düşmanlardır. Bir milletin gerçek çöküşü ahlakını kaybettiği gün başlar. Bugün Türkiye tam da bu tehlikenin ortasında. Sürekli “kötü yönetim”den...
Halkın ağzına sürülen sabır, adaletin geciktirilmesinden başka bir şey değildir. Bu ülkede insanların kulağına en çok fısıldanan kelime “sabır”dır. İşsiz kalana da söylenir, maaşını aylarca alamayana da… Hastane kapısında çaresizce...
Geçenlerde bir dost meclisinde yaşlı bir amca bana şu cümleyi kurdu: “Evladım, biz eskiden yanlış gördüğümüzde, kimin yaptığına bakmadan söylerdik. Şimdi herkes, karşısındakine değil, başına gelecek olana bakıyor.” Bu söz,...
“Eskiden insanlar yanlış yaptığında yüzü kızarırdı. Şimdi içerik üretmiş oluyorlar.” Bir toplumun utanma biçimi, aslında onun değerler haritasıdır. Eskiden biri ayıplanacak bir şey yaptığında ya yüzünü örterdi, ya da yüzü...
“Kendini geliştiriyorum” diyerek yüzleşmeyi erteleyen, “Yeterlisin” sloganlarıyla hak etmeden istemeyi öğrenen ve sonunda yetkinlik değil, özgüven şişkinliği kazanan bir çağda yaşıyoruz. Son yıllarda adeta bir salgın gibi yayılan kişisel gelişim...
Televizyon artık sadece bir eğlence aracı değil. O bir kimlik belgesi, bir dijital aidiyet haritası. Hangi kanalı izlediğin, neye güldüğünü, neye sinirlendiğini, hangi cümleye “helal olsun” dediğini belirliyor. Televizyon, senin...
Bugün birçok şirkette başarı artık sadece KPI’larla (KPI kelimesi, İngilizce “Key Performance Indicator” ifadesinin kısaltmasıdır. Türkçesiyle: Anahtar Performans Göstergesi demektir.) değil, like sayısıyla, yalnızca müşteri memnuniyetiyle değil, takipçi sayısıyla, performansla...
Bu ülkede kimse işini tam yapmaz. Ama herkes yapıyormuş gibi görünür. Toplum, içi boş gösterişlerin sergilendiği koca bir tiyatro sahnesine dönüştü. Perde açık, replikler ezberden, ama vicdanlar perdesi kapalı. Gürültü...
Dijitalleşme iş dünyasına büyük kolaylıklar getirdi. Ama arka planda sessiz bir tükeniş başladı: Zihinsel parçalanma ve dijital yorgunluk. Bugünün beyaz yakalısı artık bilgiye aç değil. Aksine bildirimlere boğulmuş, sürekli “ulaşılabilir”...
Eskiden bir şirketin batması mahcubiyet sebebiydi. Şimdi konkordato ilan etmek bir çeşit “marka imajı yönetimi” hamlesi, “vizyoner strateji” sayılıyor. Basın bültenleri hazırlanıyor, LinkedIn postları atılıyor, sosyal medya yöneticileri “krizi fırsata...
Bir secdenin, bir kurbanın ve suskun bir direnişin hikâyesi… Bu yıl Kurban Bayramı’nı Gazze’de geçiriyorum. Burada gördüklerim, yalnızca bugünün zulmünü değil; tarihin en sarsıcı tekrarını da gösteriyor bana. Gazze sokaklarında...
Türkiye’de “torpil” artık sadece bir bireysel çıkar meselesi değil; toplumsal düzenin görünmeyen ama işleyen bir dişlisi hâline gelmiştir. Bu dişli ne sağa ne sola aittir; ne dindarın ne sekülerin tekelindedir....