MUSTAFA TATCI
Bendeniz, ne zaman Kızılcabölük adını duysam, aklıma babamın “Bizim Köy” sözü gelir. Rahmetli “Kızılcabölük”ten, hiç adıyla bahsetmez, hep “Bizim Köy” derdi. Ne sıcak, ne kadar samimi bir söyleyişti o! Adeta...
Gazzîzâde Abdüllatîf Efendi “Menâkıb-ı Ahmed Gazzî” adlı eserinde Hazret-i Mısrî’nin sürgüne gitmeden (M. 1693) önce hilâfet verdiği büyük âlim Ahmed Gazzî’nin Şeyhi Mısrî’nin Hasaneyn’in risâletiyle ilgili görüşlerini “amennâ ve...
Burada Çavdaroğlu Müftî Dervîş’in divanındaki şiirlerle ilgili uzun akademik bilgiler vermeyeceğiz. Önceki araştırmalarda yazdığımız gibi her mutasavvıfın hayatında üç dönemi vardır: Cahiliye dönemi, bir mürşid-i kâmil rehberliğinde arayışa girdiği aşk...
Üsküdar, sıradan bir semtin ismi değildir. Bu semt, tarihi yaşayan ve yaşatan bir kutlu beldedir. Bağrında yetişen kutsal gönüllü Hak dostlarıyla, dün ve bugün “âşıkların kıblesi” olan “Medine-i Üsküdar”,...
Güneş kaybolmuş, akşamın sessizliği yavaş yavaş çöküyordu Tebriz’in üstüne. Caddelerdeki ayak sesleri, resmi dairelerin kapanmasıyla evlerine giden memurlardan geliyordu. Bir kısmı da, alış-verişten dönenlere aitti. Şehriyâr, Bânk-i Kişâvarzî (Ziraat Bankası)...
Yûnusça, söze yahut sükûta, davranışlarımıza, imâlarımıza işlemiş olan bir ilâhî üsluptur. Tevhîde dönüşmüş söz ve davranıştır. Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Böyle diyor ya, kelâmın Yûnusçası,...
Bir gün ehl-i ilhâddan biri hângâha kondu. Akşam oldu, namâz kılmadı ve dervîşler namâzdan çıkıcak şeyh katına bile geldi. Oturdular, taâm getirdiler. Taâm sonuna zikr etdiler, o kişi etmedi....
Hazret-i Şeyh Köşk’de olurken Gâzî Selîm Han oğlu Sultân Süleyman Rodos’u feth niyyetine giderken imâmı Bekdaş Efendi Köşk’e gelip Hazret-i Şeyh’in hângâhına kondu. Bir gece sabâh olunca müsâhabet etdiler. Bekdaş...
Zat-ı Hakk’da mahrem-i irfan olan anlar bizi İlm-i sırda bahr-i bi-payan olan anlar bizi A. Y. Özemre, 11 Şubat 2006. * Tahsin Çakmak adında tanıdığım bir meczup vardı. Tahsin...
Kabına sığmayan bir âşık, Bir şeydâ bülbül, Ateş yuvasında bir semender, Bir vîrâne gönül, Çokluktan cüdâ Hazîne-i esrâr-ı Hudâ Aşkın sırr-ı meâli, İrfânı âlî, Hazret-i Osmân Kemâlî… * Mübârek ismini,...
Bendeniz, ne zaman Kızılcabölük adını duysam, aklıma babamın “Bizim Köy” sözü gelir. Rahmetli “Kızılcabölük”ten, hiç adıyla bahsetmez, hep “Bizim Köy” derdi. Ne sıcak, ne kadar samimi bir söyleyişti o! Adeta...
– Biz neyi kaybettik Hocam? Çok şeyi kaybettik! Güzellikler elimizden bir bir kayıp gidiyor. Bize ruh üfleyen değerler gitti… İnsanlığımız vardı, Değerlerimiz vardı… Bir bir elimizden kayıp gitti. Büyük bir...
Gönlüm Hep Seni Arıyor Seni sevmek ne suçmuş ki? Sene 1978. Temmuz 15. Haftada altı gün inşaatta çalışıyorum. Cebimde biraz para var. Mehmet’i özledim. Bir görsem mi acaba… Yola çıkıyorum....
Büyük Türk Mutasavvıfı Hz. Mısrî (ö.1694) kardeşi Ahmed Efendi’ye Limni’den bir mektup göndermiştir. Bir hak ve hakikat ehli olan Mısrî’nin halen tazeliğini koruyan bu mektubu fevkalade manidârdır. İnsan bu dünyaya...
Yunus Emre, Tapduk Emre’nin dergâhında kırk seneyi bulan gönül eğitimi sırasında Anadolu’da pek çok yeri gezmiş, “Yukarı İller” dediği Azerbaycan’a kadar gitmiştir. İlden ile yürüyüp dost sırrını aradığını, Rum’da, Şam’da...