AZERBAYCAN İLE ÖZBEKİSTAN İLİŞKİLERİNDE YÜKSELEN İVME

A+
A-

Türk Dünyasının iki önemli ülkesi Azerbaycan ile Özbekistan arasında son dönemde dikkat çekici bir yakınlaşma yaşanmaktadır. Bu süreç, hem ikili düzeyde hem de Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında gelişen çok taraflı işbirliği sayesinde ivme kazanmıştır. Özellikle İkinci Karabağ Savaşı sürecinde Özbekistan’ın Azerbaycan’ı desteklemesi ve savaşın Azerbaycan lehine sonuçlanması üzerine kurtarılmış Karabağ’ın Fuzuli şehrinde Uluğbey adında 960 öğrenci kapasiteli modern bir okulun inşası iki ülkenin yakınlaşmasında önemli bir adım olmuştur. Bu husus basın açıklamasında Aliyev tarafından, “Karabağ’ın restorasyonuna sağlanan destek için özel şükranlarımızı sunuyoruz. Özbekistan bu alanda ilk ülkedir ve Karabağ bölgesinin restorasyonuna kendi inisiyatifiyle derhal destek veren Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, dünyada bir ilktir. Sosyal eğitim altyapısının ilk örneği, Özbekistan tarafından inşa edilen ve Şavkat Miromonoviç ile birlikte açılışını yaptığımız okuldur. Okul, Özbek halkının en büyük oğlu Mirza Ulugbek’in adını taşımaktadır ve atalarının topraklarına dönen çocuklar burada eğitim görmektedir.” (https://president.az/az/articles/view/69293. E. 17.07.2025) şeklinde dile getirilmiştir. Diğer taraftan Azerbaycan’ın Karabağ Zaferinden sonra yeniden şekillenen dış politikasında Türk Dünyası’nın öncelikli olarak yer alması ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in Türk Devletleri Teşkilatına büyük önem atfetmesi iki ülkenin Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) altında yakın işbirliği içine girmesine yol açmıştır.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev arasında gerçekleşen karşılıklı ziyaretler, ilişkilerin siyasi boyutunu güçlendirmiştir. Haziran 2022’de Mirziyoyev’in Bakü’ye yaptığı resmi ziyaret sırasında imzalanan “Stratejik Ortaklık Bildirisi” ile ilişkiler resmen stratejik boyuta taşınmıştır. Karabağ Zaferi sonrasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de Özbekistan’a birkaç ziyaret gerçekleştirmiş ve her ziyarette çok sayıda işbirliği protokolü imzalanmıştır. En son ziyaret ise 2 Temmuz 2025 tarihinde Sayın Mirzoyoyev’in Bakü’ye gerçekleştirdiği ziyaret oldu. İki lider arasında yapılan görüşmede, ikili ilişkilerin derinleştirilmesi, bölgesel işbirliği ve Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesindeki ortak vizyon konularını ele almıştır. Basın toplantısında iki ülke arasında yapılacak işbirliği konusunda Özbekistan Cumhurbaşkanı sayın Mirziyoyev tarafından şöyle ifade edilmiştir: “Bugün görüşmelerde uluslararası, bölgesel, ikili, hassas tüm konuları ele aldık. Çünkü günümüzün istikrarsız dünyasında istişare etmek ve görüş alışverişinde bulunmak gerekiyor. Ciddi konulardaki görüşlerimizin örtüştüğünü memnuniyetle belirtmek isterim. Bu fikirleri tüm platformlarda ileri süreceğiz, çünkü bugün Azerbaycan ve Özbekistan halkları için önemli meseleleri bir araya getirip çözmeliyiz. Her alanda detaylı görüşmeler yaptık. Enerji, ulaştırma, iletişim ve madencilik sektörlerini kapsıyor. Kültürel ve eğitimsel alışverişlerden bahsettik.”

Siyasi alanda gelişen yüksek düzeyli starejik işbirliği doğal olarak ticarette de yansımaktadır. İki ülke arasında dış ticaret hacmi 2023 yılı itibariyle 1 milyar dolara yaklaşmış olup, iki ülke bu rakamı 2 milyar dolara çıkarılmasını hedeflemektedir. Tarım makineleri, inşaat ve tekstil gibi alanlarda ortak yatırım yapılması üzere çabalar sürmektedir. Diğer taraftan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) ile Özbekneftegaz arasında doğrudan temaslar sıklaşmış, ortak rafineri projeleri, enerji altyapısının modernizasyonu ve doğal gaz iletim sistemlerinin entegrasyonu gibi konular üzerinde istişareler devam etmektedir. Özellikle Türkmenistan gazının Hazar geçişli rota üzerinden Azerbaycan’a, oradan da Avrupa’ya taşınması projesine Özbekistan’ın da dâhil olması, bölgesel enerji koridorlarının genişlemesi açısından büyük önem taşımaktadır. Öte yandan, yenilenebilir enerji alanında da iki ülke arasında işbirliği artmaktadır. İki ülke arasında güneş ve rüzgâr enerjisi yatırımlarında bilgi paylaşımı, ortak araştırma merkezlerinin kurulması ve pilot projelerin hayata geçirilmesi gibi alanlarda niyet beyanları imzalanmıştır. Bu durum, iki ülkenin enerji güvenliği stratejilerini çeşitlendirme iradesini yansıtmaktadır.

Azerbaycan ile Özbekistan arasında askeri ve savunma sanayi alanında da önemli adımlar atılmaktadır. Karabağ Savaşındaki Azerbaycan’ın gösterdiği başarı Türk Cumhuriyetlerinin Azerbaycan ile askeri işbirliği yapmaları konusunda teşvik edici olmuştur. Özellikle 2023 yılında Azerbaycan ile Özbekistan arasında savunma sanayiinde işbirliği, askeri eğitim ve terörle mücadele konularında protokoller imzalanmıştır. Bu gelişme iki ülkenin sadece ekonomik değil, güvenlik alanında da ortak hareket etme iradesinin göstergesi olarak değerlendirmek gerekir. Bu olaya savunma stratejisti perspektifinden bakıldığında, Azerbaycan-Özbekistan savunma işbirliği, yalnızca ikili askeri kapasitenin artırılması anlamına gelmemekte, aynı zamanda Orta Asya ve Güney Kafkasya güvenlik mimarisinde yeni bir stratejik eksen oluşturmaktadır. İki ülekenin ortak tatbikatlar, savunma sanayi ürünlerinin birlikte geliştirilmesi ve askeri eğitim alanlarında teknik ve taktik düzeyde entegrasyon hedeflemektedir. Özellikle insansız hava araçları (İHA), zırhlı araçlar ve elektronik harp sistemleri gibi modern askeri teknolojilerin paylaşımı, bu işbirliğine somut bir boyut kazandırmaktadır. Bu kapsamda, Türk savunma sanayiinin deneyiminden faydalanılması ve üçlü formatta (Türkiye-Azerbaycan-Özbekistan) savunma işbirliği mekanizmalarının kurulması da stratejik öneme sahiptir. Bu tür yapılar, Türk Dünyası’nın kolektif güvenlik anlayışına katkı sağlamakta ve ortak tehdit algılamalarının kurumsallaşmasına zemin hazırlamaktadır.

İki ülke arasında gelişmek olan bir işbirliği alanı da ulaşım ve lojistiktir. İki ülke arasında ulaşım ve lojistik alanında gelişen işbirliği, Orta Koridor’un stratejik değerini artırmakta ve Türk Dünyası’nı doğrudan birbirine bağlayan yeni transit güzergâhların inşasını teşvik etmektedir. 2020 sonrası oluşan jeopolitik ortamda Zengezur Koridoru’nun açılmasıyla halinde, Özbekistan’ın Güney Kafkasya üzerinden Avrupa pazarlarına erişimi kolaylaşacaktır. Zengezur Koridoru sadece Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki bağlantıyı değil, aynı zamanda Orta Asya ülkeleri ile Türkiye ve Avrupa arasında doğrudan, güvenli ve ekonomik bir ulaşım hattını temsil etmektedir. Özbekistan, bu koridorun hayata geçmesini, kendi ihracat rotalarını çeşitlendirmek ve Rusya’ya bağımlılığı azaltmak adına önemli bir fırsat olarak görmektedir. Ayrıca, taraflar arasında demiryolu bağlantılarının modernizasyonu, liman işletmeciliği (özellikle Hazar’daki Alat Limanı üzerinden) ve dijital lojistik platformlarının geliştirilmesi gibi alanlarda işbirliği öngörülmektedir. Bu gelişmeler, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ulaştırma stratejisinin kurumsallaşmasına da katkı sağlayacaktır.

Sayın Aliyev, Mirzoyoyev’in son Bakü ziyareti akabinde yapılan ortak basın toplantısında konuya ilişkin, “Bugünün fırsatlarını da göz önünde bulundurarak, Hazar Denizi’nden Azerbaycan’a ve oradan da Batı’ya erişimi olan Orta Asya bölgesinde daha kapsamlı ve çeşitlendirilmiş bir ulaştırma altyapısının oluşturulmasına yol açacak ulaştırma ve lojistik sektörünü, gelecekteki projeler açısından ayrıntılı olarak ele aldık. Altyapımızın büyük hacimli kargoları almaya hazır olmasını sağlamak ve ulaştırma politikalarını çok taraflı bir formatta koordine etmek için komşu ülkelerle düzenli diyalog ve çalışma yürütmek amacıyla projelerimizi ikili formatta koordine etmeye devam etme konusunda anlaştık. Çünkü Orta Koridor projesinin işletme, hazırlık veya inşaat aşamasında olan birçok kolu bulunmaktadır. Doğal olarak, Orta Asya’daki Orta Koridor’un tüm çeşitlendirilmiş güzergahlarında nihayetinde kargo alacak olan ulaştırma altyapısı -yani Azerbaycan’ın ulaştırma altyapısı- önemli ölçüde daha büyük hacimli kargoları almaya hazır olmalıdır.” (https://president.az/az/articles/view/69293. E. 17.07.2025) şeklinde açıklamada bulunmuştur.

Sonuç olarak, Azerbaycan-Özbekistan ilişkilerinde yaşanan bu yeni dönem, sadece iki ülkenin ulusal çıkarlarını değil, Türk Dünyası’nın entegrasyonu ve Avrasya bölgesindeki jeopolitik dengeleri de etkilemektedir. Bu çerçevede gelişmekte olan stratejik işbirliğini gelecekte daha kapsamlı ve kurumsallaşmış bir yapıda görmek mümkün gözükmektedir.

 

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın