DışiÅŸleri Bakanı Hakan Fidan, 2’nci gayriresmi Kıbrıs toplantısı için bulunduÄŸu ABD’nin New York ÅŸehrinde, Türk Evi’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşme öncesinde konuÅŸan Fidan, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına deÄŸindi. Fidan, İsrail’in Suriye’nin güneyinde baÅŸlayan ve baÅŸkent Åžam’ı hedef alan saldırılara iliÅŸkin açıklamasında, “Esas itibariyle biliyorsunuz İsrail bölgede epey bir süredir fiili istikrarsızlaÅŸtırma politikası izlemekte. Bunu yaparken de kendi milli güvenlik önceliklerini esas alıp, bölgedeki hiçbir kurala, kaideye, baÅŸka ülkelerin haklarına, egemenliklerine, toprak bütünlüğüne dikkat etmeden ortaya koyduÄŸu bir politika var. Biliyorsunuz bu ilk önce Gazze’de baÅŸladı, sonra Batı Åžeria’ya gitti, sonra Lübnan’a, sonra İran’a, ÅŸimdi de Suriye’ye. Åžimdi tabii bölgede bu istikrarsızlaÅŸtırma faaliyetlerini bölge ülkeleri çok yakından takip ediyor. Hep beraber bu konuda büyük bir koordinasyon ve çalışma içerisindeyiz. Tabii buna tolere etmemiz mümkün deÄŸil. Bu bölge bizim bölgemiz. Burada tek taraflı bir istikrarsızlaÅŸtırma asla kabul edilemez” dedi.
“Åžam’daki yeni yönetimle umut verici bir süreç baÅŸladı”
DışiÅŸleri Bakanı Fidan, Suriye’de CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın öncülüğünde yeni bir döneme girildiÄŸini belirterek, “Suriye’de biliyorsunuz CumhurbaÅŸkanımızın büyük emekleriyle, diÄŸer devletlerin de katkılarıyla baÅŸta ABD, Avrupa BirliÄŸi (AB), Suudi Arabistan ile bölgedeki diÄŸer ülkelerin hep beraber kurdukları ve tarihe örnek olacak bir iÅŸ birliÄŸiyle ortaya koydukları bir yeni yol haritası var. 8 Aralık’tan sonra Åžam’da yönetime gelen yeni iktidar uluslararası kabul görmüştür. Yaptırımlar kaldırılmıştır. Bölgede gerçekten uzun bir zaman sonra umut verici bir baÅŸlangıç ortaya çıkmıştır. Biz Türkiye olarak bölge ülkeleriyle Amerika’yla yakın diyalog içerisinde bunu daha da yaygınlaÅŸtırıp Suriye’nin hem kronik sorunlarını çözme, hem toprak bütünlüğü, egemenliÄŸi, güvenliÄŸi baÅŸta olmak üzere bütün Suriye’yi oluÅŸturan halkların eÅŸitliÄŸi, özgürlüğü konusunda da hassasiyetimizi, can ve mal güvenliÄŸi konusundaki hassasiyetimizi koruyarak ortaya koyduÄŸumuz bir çalışma var. Bu çalışmalar devam ederken İsrail’in herkesin hilafına bu türden bir tavır içerisinde olmasını tabii ki kabul etmek mümkün deÄŸil” dedi.
“İsrail’e istihbarat kanalıyla uyarılar iletildi”
Türkiye’nin istihbarat teÅŸkilatları üzerinden İsrail’e doÄŸrudan mesaj ilettiÄŸini belirten Fidan, “Bu sabah ki saldırılardan itibaren CumhurbaÅŸkanımızı bilgilendirdik. Bölge ülkeleriyle yakın diyalog içerisindeyiz. Ürdün sınırına yakın yerde oluyor olaylar malumunuz. Güneyde Ürdün’le yakın koordinasyon içerisindeyiz. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’la yakın iletiÅŸim içerisindeyiz. Aynı zamanda duyduÄŸumuz, bizim kendi görüşlerimizi bu konuya iliÅŸkin önerilerimizi, istihbarat teÅŸkilatımız üzerinden İsraillilere de ilettik. Yani burada bir istikrarsızlık istemediÄŸimizi, özellikle güneyde olan ve sivil bir takım zayiatlarla sonuçlanan, kimsenin tahlil etmediÄŸi olayların merkezi yönetimin bölgede bir güvenlik saÄŸlayıcı tedbiri olmadığı sürece çözülemeyeceÄŸini herkes biliyor” ifadelerini kullandı.
“Dürzilerin provoke edilmesi istikrarsızlık oluÅŸturuyor”
Suriye’nin güneyinde yaÅŸanan etnik gerilime de dikkat çeken Fidan, “Oradaki Dürzilerin bir kısmının İsrail tarafından provoke edilip desteklenmesi ve bir istikrarsızlık unsuru haline gelmesi tabii ki kabul edilemez. Dürzilerle Bedeviler arasında vuku bulan çatışmalar bir ÅŸekilde güvenlik güçlerinin müdahalesiyle nihayete ermek durumunda. Orada her iki taraftan da sivil kayıpların önlenmesi fevkalade önemli. DiÄŸer taraftan bütün ülkede merkezi otoritenin iradesini ortaya koyması, güvenliÄŸi, barışı, refahı tesis etmesi de fevkalade önemli. Åžimdi bunların hilafına küçük adacıklar oluÅŸturup parçalanmış bir Suriye’yi ortaya koymak, Suriye’de kaosun devam etmesi demektir. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün deÄŸil” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin çabalarıyla Suriye’nin uluslararası toplumda tanınması için büyük adımlar atıldı”
Bölge ülkeleri ve ABD ile birlikte ateÅŸkes için yoÄŸun çaba harcandığını belirten Fidan, “İfade ettiÄŸim gibi yakın dostlarımızla bölgede çalışıyoruz. ABD’yle beraber de çalışarak önümüzdeki 3-4 saat içerisinde umarım bir sessizlik ve ateÅŸkes sürecine gireceÄŸiz. Türkiye’nin büyük çabalarıyla Suriye’nin uluslararası toplumda tanınması için büyük adımlar atıldı. Özellikle CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın da çaÄŸrısıyla ABD baÅŸta olmak üzere batılı ülkeler yaptırımları kaldırmaya baÅŸladı. Bunlar önemli adımlar” dedi.
“İsrail, Suriye’nin kendi ayakları üzerinde durması yöndeki çabaları baltalayan adımlar atıyor”
İsrail’in son saldırılarının uluslararası çabaları baltaladığını söyleyen Fidan, “Bugün İsrail, uluslararası toplumun bu çabalarının Suriye’nin kendi ayakları üzerinde durması yöndeki çabaların altını oyan, baltalayan adımlar atıyor. Esas itibariyle bugün Güvenlik Konseyi’nde bir konuÅŸmam olacak. Orada da aslında CumhurbaÅŸkanımızın vizyonunu ve mesajını da iletme imkanımız olacak. Hem Gazze meselesinde hem Suriye meselesinde mesajımız net. Bölgede huzuru ve istikrarsızlığı saÄŸlayarak kimsenin güvenliÄŸi saÄŸlanmaz. İsrail yol yakınken istikrarsızlık oluÅŸturan politikalardan vazgeçmeli. Bu sadece bölge için deÄŸil, İsrail için de çok tehlikeli bir durum” dedi.
“Uluslararası toplum İsrail’e dur demeli”
BM Güvenlik Konseyi’nde yapacağı konuÅŸmaya iÅŸaret eden Fidan, “Uluslararası topluma mesajım net. Herkesin ateÅŸe atıldığı bir durum. Yani burada baÅŸta ABD, AB, bölge ülkeleri olmak üzere uluslararası camianın büyük bir hassasiyet gösterip İsrail’e dur demesi gerekiyor. Aksi takdirde bölgede istenmeyen sonuçların ortaya çıkacağını söylemek mümkün. Åžimdi biliyorsunuz konuyla yakından ilgilenen bir bölge ülkeleri var, bölge dışı ülkeler de var. ABD, bu konuyu özellikle Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile yakından takip ediyor. Taraflarla görüşme içerisinde biz de sürekli gün içerisinde görüşüyoruz. Haber, bilgi alışveriÅŸimiz var, konuları koordine ediyoruz. Ürdün bu konuda önemli bir aktör çünkü olayların birçoÄŸu Ürdün sınırına yakın yerlerde oluyor. Ürdün’de tabiatıyla endiÅŸelenmekte haklı. Orada da görüşlerimiz aynı. Ürdün’le görüşüyoruz, Suudi Arabistan’la görüştük, Amerikalılarla görüşüyoruz. Yani ifade ettiÄŸim gibi hem görüşüyoruz hem ciddi deÄŸerlendirmelerde bulunuyoruz. Yani bunun sonuçlarının bölgeye getireceÄŸi sıkıntıyı tarafların görmesi lazım” ifadelerini kullandı.
“YPG’ye de uyarımız net, fırsatçılık yapmasınlar”
Suriye’deki terör örgütü PKK/YPG’nin bir hareketlenme içerisinde olduÄŸuna dair duyumlar aldıklarını aktaran Fidan, “Bir taraftan özellikle YPG’nin bir takım hareketlilik içerisinde olduÄŸuna iliÅŸkin duyumlar da alınıyor. Onlara da mesajımız, aman diyeyim yani buradaki karışıklığı, fırsat bilip istenmeyen bir duruma giriÅŸmesinler. Var olan kritik ve hassas süreci daha da Suriye’de sıkıntılı hale getirmesinler. İstikrarlı ve yapıcı bir rol oynasınlar. Aksi takdirde fırsatçılık beraberinde büyük bir riski getirir” dedi.
Kıbrıs için New York’ta kritik toplantı
Gayriresmi Kıbrıs toplantısına da deÄŸinen Fidan, “Güvenlik Konseyi toplantısından sonra BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliÄŸinde gayresmi Kıbrıs toplantısı olacak. Biliyorsunuz ilki yine Genel Sekreterin ev sahipliÄŸinde Cenevre’de olmuÅŸtu. Kıbrıs’ta iki toplumun lideri, Rum ve Türk taraflarının liderleri, garantör devlet olarak Yunanistan DışiÅŸleri Bakanı, Türk DışiÅŸleri Bakanı ve İngiliz meslektaşımız toplantıya hep beraber iÅŸtirak ediyoruz. Bu formatta tabii bizim amacımız birincisinde de olduÄŸu gibi adadaki gerçeklere dayalı bir vizyondan hareketle iki toplumun da lehine olacak. Uluslararası topluma ve bölgeye daha fazla istikrar üretecek bir hal tarzı nasıl mümkün olur, biz oldukça yapıcıyız bu konuda. CumhurbaÅŸkanımızın bu konudaki vizyonu çok net. Her zaman için kazan kazan formülüyle hareket ediyoruz. Karşı tarafa empatimizi hiçbir zaman için eksik etmiyoruz. Ama Türklerin ve haklarının yok sayıldığı bir denklemi de kabul etmemiz söz konusu deÄŸil” dedi.
“Türk tarafı haklarının yok sayıldığı bir statükoyu kabul etmiyor”
Kıbrıs’ta adil çözüm çaÄŸrısını yineleyen Fidan, “Mevcut statükonun ÅŸu ana kadar Türklerin haklarını hiçe saydığı bir ortamı hazırladığını hep gördük. BirleÅŸmiÅŸ Milletler de esas itibariyle bu konudaki tespitlerimizi büyük ölçüde kabul ediyor. DediÄŸim gibi biz hiçbir zaman için müzakereden kaçan, konuları medeni bir ÅŸekilde, rasyonel bir ÅŸekilde, olgun bir ÅŸekilde tartışmaktan kaçan ülke deÄŸiliz. Bu tartışmaya, görüşmelere, diyaloÄŸa devam edeceÄŸiz. Umarım yani taraflar bugün her iki tarafında lehine olacak çözümlere ulaşırlar. Bazı senaryolar var, fikirler var aklımızda. Bir önceki toplantıda alınmış bazı kararlar var. Onların takibiyle ilgili tabii ki konuÅŸacağız” ifadelerini kullandı.
Dilek Kaya
Yorumlar (0)