Hepimiz yolcuyuz
Hepimiz yolcuyuz. Yolcu ne zaman şad olur? Sevgilisinin yanında. Bir sevgili bulur da, gönlünü onda dinlendirirse şad olur. O yoksa rüzgar gibi geçip gider de işin bitiverir. ..
Bakü Enerji Haftası kapsamında geleneksel olarak düzenlenen ve enerji sektörünün küresel liderleri, hükümet yetkilileri ve uzmanları bir araya getiren Bakü Enerji Forumunun açılışı 2 Haziran 2025 tarihinde Bakü Expo Center’de gerçekleşti. Bu yıl 30’ncusu düzenlenen Uluslararası Hazar Petrol ve Gaz Fuarı “Hazar Petrol ve Gaz” ve 13. Hazar Uluslararası Enerji ve Yeşil Enerji Fuarı “Hazar Gücü” Fuarı’nın açılışına Cumhurbaşkanı İlham Aliyev katıldılar. Açılış merasimine T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da kaldı. Foruma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donalt Trump da birer mesaj gönderdiler.
Azerbaycan, enerji sektörü açısından hem bölgesel hem de küresel düzeyde önemli bir konuma sahiptir. Enerji arzı bakımından Azerbaycan küresel ölçekte orta düzeyde bir ülke olmasına rağmen stratejik olarak yüksek öneme sahip bir ülkedir. Başka bir ifadeyle Azerbaycan her ne kadar dünya enerji arzı hacmi açısından büyük bir oyuncu değilse de enerji güvenliği, alternatif arz yolları ve bölgesel istikrar açısından küresel enerji denkleminde stratejik rol oynayan önemli bir oyuncudur. Özellikle Avrupa’nın enerji çeşitlendirme stratejisinde vazgeçilmez bir tedarikçi ülke durumundadır. Diğer taraftan Azerbaycan sadece fosil yakıtlarla değil, aynı zamanda yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde de aktif rol oynayan bir ülkedir. Özellikle Karabağ ve Zengezur bölgelerinde “yeşil enerji zonası” oluşturulması hedeflenmekte; güneş ve rüzgâr santralleri için projeler geliştirilmektedir.
Bu durumu daha somut verilerle ifade edecek olursak 2024 itibarıyla Azerbaycan günde yaklaşık 600-700 bin varil civarında petrol üretimine sahiptir ki, bu da dünya üretiminin %1’inden az bir miktardır. Aynı şekilde yıllık yaklaşık 45-50 milyar metreküp doğalgaz üretimine sahiptir ki, bu da dünya doğalgaz arzının %1’inden daha azdır. Dolayısıyla hacimsel olarak büyük üretici ülkeler (örneğin Rusya, ABD, Suudi Arabistan, İran) ile karşılaştırıldığında Azerbaycan küçük veya orta ölçekli bir enerji üreticisi sayılmaktadır. O nedenle Azerbaycan’ın küresel enerji sistemindeki gerçek önemi, üretim miktarından ziyade jeopolitik konumu ve enerji ulaştırma projeleriyle ortaya çıkmaktadır. Zira Avrupa’nın Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığını azaltmasında anahtar ülke konumunda olan Azerbaycan, Güney Gaz Koridoru (TANAP, TAP, SCP) sayesinde Hazar doğalgazı Türkiye ve Avrupa’ya ulaştıran kaynak ve aynı zamanda transfer ülkedir. Dolayısıyla Azerbaycan, Hazar üzerinden gelen enerji kaynaklarını Rusya ve İran dışındaki güvenli bir güzergâhtan Batı’ya ulaştırarak enerji arz güvenliği sağlayan bir köprü konumundadır.
Bakü enerji Forumuna gönderdiği mesajda Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Azerbaycan’ın enerji konusundaki stratejik önemi şu cümlelerle ifade etmiştir:
“Uzun yıllardır hem Türkiye’ye hem de Avrupa’ya önemli hacimlerde gaz tedarik eden Azerbaycan’ın, dünya enerji piyasasındaki bu stratejik rolünün özellikle içinde bulunduğumuz konjonktürde önemi çok büyüktür. Önümüzdeki dönemde Türkmen gazının tüm tarafların yararına olacak şekilde Azerbaycan ve Türkiye üzerinden ihracı hususunda işbirliğimizi geliştirmemiz için önemli bir fırsat bulunuyor. Bu proje hem tedarik yollarının çeşitlendirilmesine hem de bölgesel refaha katkıda bulunacaktır.”
Azerbaycan’ın enerji sektöründeki stratejik konumu dolayısıyla Bakü Enerji Forumu büyük ilgi görmektedir. Forumun açılışına katılan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, enerji alanında Azerbaycan’ın sunduğu avantajlar ve işbirliği imkânlarına dikkat çekmiştir. 1994 yılında imzalanan, bölgenin jeo-politik ve jeo-ekonomik durumu değiştiren ve “Asrın Anlaşması” olarak adlandırılan Azerbaycan petrolünün çıkarılması ve dünya pazarına ulaştırılması ilişkin kurulan konsorsiyumu hatırlatan Aliyev, Azerbaycan’ın enerji piyasasında sorumlu bir aktör olarak, her zaman gerçekçi hedefler koyan ve farklı aktörleri bir araya getirme yeteneğine sahip ülke olduğunu vurgulamışlardır.
Enerji kaynaklarının düzgün yönetilmesi halinde yatırımcılar, transit ülkeler ve üreticiler arasındaki sağlanacak iş birliği sayesinde “herkes için kazan-kazan durumu” oluşacağını ifade eden Aliyev, 2030 yılına kadar gaz ihracatımızı 8 milyar metreküpe çıkarmayı hedefledikleri ve yine 2030 yılına kadar 6,5 gigavat yenilenebilir enerji kapasitesine sahip olacakları, bu da toplam enerji üretimimizin % 35’inden fazlasını oluşturacağını belirtmişlerdir. Aliyev, petrol ve gaz açısından zengin bir ülkenin yabancı yatırımcılarla birlikte yeşil enerjiye yatırım yapması sorumluluğumuzu gösterdiklerini vurgulamışlardır.
Açılışa mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Azerbaycan’ın enerji alanında birçok başarıya imza attığını vurgulayarak, “Son yıllarda yaşanan küresel jeopolitik gelişmeler, enerji güvenliği konusunda Türkiye-Azerbaycan işbirliğinin ne kadar önemli olduğunun altını bir kez daha çizmiştir. Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum Boru Hatları ve TANAP gibi altyapı yatırımlarıyla taçlandırdığımız bu işbirliğimiz sadece Türkiye ve Azerbaycan’a fayda sağlamakla kalmayıp, bölgenin ve Avrupa’nın enerji güvenliğine de önemli katkılar yapmayı sürdürüyor. Mart ayında açılışını yaptığımız Iğdır-Nahçıvan boru hattı, yıllara ve başarılara dayanan enerji işbirliğimizin en yeni örneğini teşkil etmiştir. Hattın faaliyete geçmesi, Nahçıvan bölgesinin enerji arz güvenliğini kuvvetlendirmiş ve bizi beraber daha güçlü kılmıştır. Türkiye-Azerbaycan arasındaki elektrik bağlantımızın artırılması, bizler için stratejik önemdeki bir diğer projedir.” değerlendirmesinde bulunmuşlardır.
Foruma mesaj gönderen Trump ise Azerbaycan’ın bölgedeki enerji sektöründeki liderliğini ve küresel enerji güvenliğini temsil ettiğini, iki ülkenin enerji kaynakları zemininde hidrokarbon sektöründeki işbirliği içinde bulunduklarını, enerji istikrarını gerçeğe dönüştürme konusunda Azerbaycan ile ortaklıklarını sürdürmeye kararlı olduklarını vurgulayarak, önümüzdeki on yıllar için küresel enerji rezervlerini karşılamak açısından, her ulusun kaynaklarının kendi refahına hizmet etmesi çok önemli olduğunu dile getirmişlerdir.
Forumun açılışında konuşan Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ortaklık stratejik bir model olduğunu hatırlatan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türk Petrolleri, SOCAR ve BP arasındaki üçlü bir iş birliği çerçevesinde gerçekleştirilecek “Şafag-Asiman” projesine dikkatleri çekmiştir. Sayın Bakan yaptığı paylaşımda da “Azerbaycan’la enerji alanındaki stratejik iş birliğimizi Hazar’da kurduğumuz yeni ortaklıkla ileri bir aşamaya taşıyoruz. BP ve SOCAR’ın hissedarı olduğu Shafag-Asiman sahasına, milli petrol şirketimiz TPAO’nun %30 payla dahil olduğu Üretim Paylaşımı Anlaşması bugün Bakü’de imzalandı. Ülkemizin enerji arz güvenliğine ve bölgesel iş birliklerine değer katacak bu önemli adımın tüm taraflara hayırlı olmasını diliyorum” bilgilerine yer vermişlerdir.
Sonuç olarak, Türkiye-Azerbaycan enerji işbirliği, sadece iki ülkenin ekonomik ilişkileri açısından değil, aynı zamanda bölgesel enerji güvenliği, jeopolitik denge ve Avrupa’nın enerji arz çeşitliliği açısından da son derece önemli ve stratejik bir konudur. Enerji projeleri, iki ülkenin “Bir millet, iki devlet” politikasını somutlaştıran en güçlü alanlardan birini oluşturmaktadır.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Yorumlar (0)