BİZ NEYİ BİLİYORUZ Kİ?

A+
A-
Binlerce yıllık insanlık tarihi içinde bilginin yeri her zaman başka olmuştur. En ilkel toplumlardan en modern toplumlara kadar bilgi sayesinde insanlık her zaman ileri aşamalara gidebilmiştir.
Atalarımız; ”bilmemek değil öğrenmemek ayıp” deyip bizi bilmeye yöneltmiş. Hadi bilmesek bile, çaba gösterip bilginin kaynağınıa ulaşmak için hedef göstermişlerdir. Biraz daha açacak olursak; ‘ilim Çin’de de olsa alıp gel’ demişlerdir. Gelecek kuşaklara aktarmaya çalıştıkları bu iki söz bile olayı anlamaya yeter de artar aslında.
Diyorlar ki;
• Bilgi olmadan kalıcı olunamaz
• Bilgi olmadan ileriye gidilemez, çağlara yön verilemez
• Bilgi olmadan savaş kazanılmaz. Savaşı geçtim mücadele bile edilemez diyorlar aslında.
E o zaman birader, bu nasihatleri dinlersen yoluna devam edersin. Dinlemezsen silinip gidersin.
2. Mehmet’i, Fatih yapan bu arayış değil midir aslında? Sarayımda keyfime bakayım denemiş adam. Çağının getirdiklerine göre öğrenmiş öğrenmeye çalışmış…Yıllarca kafa yorup dirsek çürütmüş…
Bir gece hadi beyler gidiyoruz İstanbulu almaya deyip hoooop ata atlamamış. Önce bilgisini arttırmış hazırlığını yapmış beyler.
Bu hazırlıklar ne? Say say bitmez vaktimiz yok şimdi…
Sonra fetih olmuş adam yine durmamış. Bir bakıyorsun ünlü bilim adamlarını İstanbul’a davet etmiş. Bilgiye, bilime, ilimle uğraşanlara kucak açmış. Dinine, diline bakmadan bilgi sahibi insanları etrafına toplamış.
Bu aklımıza gelen ilk örnekti. İlerlemenin sırrı bu olsa gerek. Kütüphaneleri kitapları yakıp yıkan birileri bu kadar hatırlanabilir miydi? Tabikide silinip giderdi. Ve silinip gittiler…
Örnekleri de var ama vaktimiz yok şimdi…
Padişahlardan dem vurmaya çok da gerek yok. Biraz daha gerilere gidersek çıkıp ne diyor bizim Yunusumuz…
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır…
İlim diyor, bilmek diyor… Biraz daha konuyu genişletip ‘kendini’ bilmeye getiriyor sözü. Okuyup okuyup kendini de bilmedikten sonra ne anlamı kaldı ki? diyor.
Belkide diyor ki, ”bu durumda kütüphaneleri yakıp yıkan zihniyetin başka versiyonudur”.
Kısaca ilerleme, gelişme sağlayamazsın mı? diyor yoksa.
Görüldüğü gibi bilginin yolculuğu da her alanda devam ediyor.
Zümer suresi 9. Ayette, De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!” diyor Allah.
Mesele öncelikle kendimizi bilmekten geçiyorsa akla şu soru da geliyor.
Bizim Yunus’a Tabduk Emre hazretleri neden ‘ben bilmem’ zikrini görev verdiki? Günlerce aylarca ‘ben bilmem’ diyerek dolaştı durdu güzel insan…
Kendini bilmek, bilmemekte mi gizli?
Kendini bilmek, ne kadar bilirsek bilelim ne kadar okursak okuyalım, bilmediklerimizin daha fazla oluşunda mı gizli?
Kendini bilmek “doğru oku’mada mı gizli?
Kendini bilmek, bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadığını bilmekte mi gizli?
Bilginin uçsuz bucaksız yolculuğunda kendimizi yine kaybettik…
Uzak Doğu’ya Çin’e gittik, iç Anadolu’yu, Marmara Bölgesi’ni dolaştık Arabistan’a gittik… Bilmek dedik okumak dedik bilmemek dedik… Ne yolculuk ama!
Yolculuk demişken…
Geçenlerde toplu taşıma araçlarında başına talihsiz olay gelen bir aileye rastladım. Olay şöyle: Aile bir yerden bir yere gidecek. Şöföre sormuşlar; ”falanca yere gidiyor mu” diye. Şöför ne demiş? ”Gider abi gel atla” E ”bilmiyorum” demeyecek ya, ya da gitmez abi demekte çok zor bir şey olacak ya…
Bizimkiler ailecek binmiş. Bir süre sonra son durak sesi yükselmiş toplu taşıma aracından… Dağın başı… Arkadaş, ”e hani gidecekti bizim sorduğumuz yere’?’ diye sorunca şöförden
”ık mık ben gidiyor biliyordum”
Yanlış biliyor ama doğru bildiğini zannediyor emekçi kardeşimiz. Neyse sonra arkadaşı aldık götürdük durağına sağsalim. Kime niyet kime kısmet…
Ama bu kadar değil macera devam ediyor… Bir hafta geçti başka bir arkadaş aynı durumu bir daha yaşadı. Bu sefer bizlere daha uzak mesafeli yolculuk nasip oldu. Varsın böyle olsun…
Bilmiyorum diyememenin bilinmez yolculuğunda ilerliyoruz. Nasıl bir hal aldı dünyamız? Bilerek isteyerek yanlış yönlendirip hırsızlık yapmayı kenara koyarsak, bilmiyorum demek bu kadar mı zor? İnsan oğlunun uçsuz bucaksız yolculuğunda ne zaman biz, herşeyi bildiğimizi zanneder hale geldik?
Bilmediklerimizin hep daha çok olduğunu bilmek dileğiyle.
Kendimizi bilmek dileğiyle…

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın