Yolcu Tv Haber

Başkan, eleştirmenlerin büyük ormansızlaşmaya ve yerli toplulukların yok olmasına yol açacağını söylediği yasa tasarılarını onaylamak veya veto etmek için 15 güne sahip.

Brezilyalı milletvekilleri, ülkenin çevresel güvencelerini büyük ölçüde zayıflatan ve birçok aktivist tarafından ülkenin çevre mevzuatı açısından son 40 yıldaki en önemli gerileme olarak görülen bir yasa tasarısını kabul etti.

Yaygın olarak “yıkım tasarısı” olarak adlandırılan ve senato tarafından Mayıs ayında onaylanan yeni yasa, 350’den fazla örgüt ve toplumsal hareketin muhalefetine rağmen , Perşembe günü erken saatlerde 267’ye karşı 116 oyla kongreden geçti.

Şimdi tasarı, onaylamak veya veto etmek için 15 iş günü süresi olan Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva’ya gidiyor .

Yasa tasarısını veto etse bile, çoğunluğu muhafazakar olan kongrenin bunu geri çekmesi ve hukuk uzmanlarının yeni yasanın anayasaya aykırı olduğunu savunması nedeniyle yüksek mahkemede muhtemel bir mücadeleye yol açması ihtimali çok yüksek.

İklim Gözlemevi sivil toplum grubunun kamu politikaları koordinatörü Suely Araújo, “Her iki durumda da onaylanması bir trajedi” dedi ve yasanın diğer ciddi sonuçlarının yanı sıra büyük ölçekli ormansızlaşmaya yol açacağını ve insan kaynaklı iklim felaketleri riskini artıracağını savundu.

“Bu yasanın ne kadar zararlı olduğuna dair bir emsal yok” diyen ve diğer birçok çevre örgütünün de söylediği gibi , bunu “1980’lerde ülkede lisanslama ilk kez yasal bir zorunluluk haline geldiğinden beri Brezilya’nın çevre mevzuatına yönelik en büyük gerileme” olarak nitelendirdi.

Yasanın eleştirildiği başlıca noktalardan biri, “orta” kirletici potansiyele sahip olarak sınıflandırılan projelerin, önceden etki çalışmaları veya düzenleyici incelemeler olmaksızın, kendi beyanlarıyla çevrimiçi bir form aracılığıyla çevre lisansı almalarına olanak sağlamasıdır. Daha önce, bu hızlı süreç düşük riskli faaliyetlerle sınırlıydı.

Araújo’ya göre bu durum, madencilik şirketleri ve tarımsal faaliyetlerin büyük çoğunluğu da dahil olmak üzere Brezilya’daki lisanslama prosedürlerinin yaklaşık %90’ını etkileyecek.

2016-2018 yılları arasında Brezilya’nın çevre koruma ajansı Ibama’nın başkanlığını yapan Araújo, “Brezilya’nın çevre lisanslama sisteminin çöküşünü görüyoruz. Bu sistem, bir şirketin sadece bir düğmeye basması ve iznin basılmasıyla tam bir kendi kendini lisanslamaya dönüşecek.” dedi.

Yasada ayrıca, Yerli ve Quilombola topluluklarının haklarını korumakla sorumlu kurumların yalnızca resmi olarak tanınan topraklarda bulunan projeler için lisanslama süreçlerinde söz sahibi olacağı belirtiliyor. Yerli topraklarının %30’undan fazlası ve yıllardır resmi ruhsat bekleyen Quilombola alanlarının %80’inden fazlası bu kapsama girmiyor.

Brezilya Yerli Halklarının Birleştirilmesi (Apib) Yürütme Koordinatörü Dinamam Tuxá, yasanın onaylanmasını “Yerli halkların imha sürecinin yasallaştırılması” olarak nitelendirerek, “Bu toprakların birçoğu zaten anlaşmazlık konusu veya sömürücü şirketlerin hedefi” dedi.

Tuxá, Lula’nın yasa tasarısını veto etmesi gerektiğini söylüyor, ancak muhalefetin çoğunlukta olduğu bir kongrede başkanın kararının muhtemelen bozulacağını da kabul ediyor. “Bu nedenle sivil toplum, vetoyu bozmamaları için milletvekillerine baskı yapmak üzere örgütlenmeye devam etmeli,” diyor.

Yasa yürürlüğe girerse, aktivistler ve hukuk uzmanlarının anayasayı ve Yüksek Mahkeme’nin önceki kararlarını ihlal ettiğini savunmasıyla bir dizi hukuki itirazın tetiklenmesi muhtemel .

Bazı aktivistler, haber kaynağı Sumaúma’nın bildirdiğine göre, Lula yönetimini yasa tasarısının onaylanmasını engellemek için yeterli çaba göstermemekle ve hatta yasa tasarısına göz yummakla eleştirdi. Yasa tasarısına karşı direniş, esas olarak Çevre Bakanı Marina Silva ile sınırlıydı ve Silva, yasa tasarısını ” çevre lisanslamasının gömülmesi ” olarak nitelendirdi .

İklim Gözlemevi’nden Araújo’ya göre, yasa, Brezilya ve Lula için, ülkenin Kasım ayında Amazon’da COP30’a ev sahipliği yapmasından sadece birkaç ay önce büyük bir utanç kaynağı oluşturuyor . “Bu yasa ciddi bir aksilik ve Brezilya’yı potansiyel bir çevre lideri olarak görenlerin gözünde nasıl algılanacağını şekillendirecek,” dedi.