Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ) düzenlenen “15 Temmuz’un Sosyo-Politik Anatomisi” başlıklı panelde, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişimi, sosyolojik ve siyasal boyutlarıyla ele alındı. Konuşmacılar, “Unutulan darbeler tekrarlanır” diyerek, 15 Temmuz’da yaşananların unutulmaması ve anlatılması gerektiğine vurgu yaptı.
Bursa Teknik Üniversitesinde “15 Temmuz’un Sosyo-Politik Anatomisi” başlıklı panel düzenlendi. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen panele; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, Genel Sekreter Selim Uzun, il protokolü, akademik ve idari personel katıldı. Gazeteci ve iletişimci Ferhat Murat’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya ve Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz konuşmacı olarak yer aldı. Panelin açılışında konuşan Ferhat Murat, “Unutulan darbeler tekrarlanır” diyerek tehdittin hala sürdüğünü söyledi. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve stratejik önemi nedeniyle her zaman hedefte olduğunu vurgulayan Murat, “Türkiye, her açıdan çok önemli bir ülke. Ne zaman Batı’nın çıkarlarına set çekebilecek bir adım atsa, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi çeşitli senaryolar devreye sokuluyor” dedi. Konuşmasında önümüzdeki döneme ilişkin uyarılarda da bulunan Murat, “Önümüzdeki 8 yıl, Türkiye açısından kritik bir dönem olacak. Bu süreçte pek çok alanda önemli hamleler yapılması bekleniyor. Dolayısıyla daha dikkatli olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“FETÖ Batı tarafından desteklenen bir aparat”
FETÖ’nün devlet yapısına nasıl sızdığını, bu yapılanmanın dini alanı nasıl istismar ettiğini ve Türkiye’yi bir askeri darbe ile ele geçirme hedefini nasıl kurguladığını anlatan Doç. Dr. Turgay Yerlikaya, FETÖ’nün dini bir cemaat yapısı görüntüsüyle Batı tarafından desteklenen bir aparat olduğunu kaydetti. FETÖ’nün özellikle 2000’li yıllardan sonra Batı’da “ılımlı İslam” modeli olarak pazarlandığını ve bu sebeple hem siyasal hem finansal destek gördüğünü ifade eden Doç. Dr. Yerlikaya, “FETÖ, doğrudan Batı’nın desteklediği bir siyasal aparat olarak konumlandı. İslamofobi’nin zirve yaptığı dönemlerde bile bu örgüt Batı’da meşruiyet kazandı” diye konuştu.
“Takiye ile sızan bir yapı, halkın direnişiyle durduruldu”
FETÖ’nün en tehlikeli yönlerinden birinin takiye siyaseti olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yerlikaya, örgütün yıllar içinde gizli bir yapılanmayla siyasete, bürokrasiye, medyaya, eğitim kurumlarına ve uluslararası kuruluşlara sızdığını belirtti. Türkiye’nin farklı dönemlerinde karşılaştığı krizlerin arkasında benzer yapıların olduğunu dile getiren Yerlikaya, “Türkiye kendi bağımsız politikalarını inşa etmeye başladığı andan itibaren bu tür yapılar devreye sokulmuştur. FETÖ de bu aparatların en organize olanlarından biridir” şeklinde konuştu. 15 Temmuz darbe girişimini diğer askeri müdahalelerden ayıran en temel özelliğin, halkın doğrudan devreye girerek Türkiye’ye sahip çıkması olduğunu da belirten Yerlikaya, “Bu mücadelenin hikâyesini anlatmaya devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Bağımsız Türkiye yolunda her zaman dış müdahalelere maruz kaldık”
Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz, Türkiye’nin bağımsızlık yönünde attığı her stratejik adımda dış müdahalelere maruz kaldığını belirterek, Batı’nın demokrasi ve hukuk gibi değerleri yalnızca kendi çıkarlarıyla örtüştüğü sürece savunduğunu vurguladı. Yılmaz, FETÖ’nün 27 Mayıs darbesini model aldığını da belirterek, “Yurtta Sulh Konseyi adını verdikleri yapı, 38 kişilik bir kadroyla hazırlandı. O bildiride kullanılan dil ve darbe mantığı, doğrudan 27 Mayıs zihniyetini yansıtıyordu” dedi. Batı’nın seçilmiş iktidarı yaftalarken, darbe yapan FETÖ’yü ‘kültürel İslam’ın temsilcisi’ olarak yücelttiğinin altını çizen Dr. Yılmaz, bu açık çelişkiye de dikkat çekti.
“Girişim başarılı olsaydı Türkiye kâbusu yaşardı”
FETÖ’nün öncelikle iktidarı içeriden ele geçirmeye çalıştığını, bunda başarılı olamayınca 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunduğunu aktaran Dr. Yılmaz, “Ancak bu hain girişim, milletimizin eşsiz direnci sayesinde başarısız olmuştur. Bu girişim başarılı olsaydı, Türkiye bir kabusu yaşardı. Bugün Ukrayna’da yaşanan savaş ve Ortadoğu’daki istikrarsızlık ortamı, Türkiye’nin de görülebilirdi” dedi.
“Bugün terörsüz Türkiye’ye doğru ilerliyoruz”
Türkiye’nin bugün geldiği noktada, hem FETÖ ile mücadelede hem de diğer terör örgütleriyle olan mücadelesinde önemli bir aşamaya geldiğini belirten Dr. Murat Yılmaz, “Bugün terörsüz Türkiye idealine ulaşmak üzereyiz. Bu çok büyük bir başarıdır. Ancak bu tür yapılar her an yeniden ortaya çıkabilir. O yüzden dikkatli olmalıyız” dedi. Son olarak, 15 Temmuz’un gelecek nesillere anlatılmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Dr. Yılmaz, “15 Temmuz, bizim hikâyemizdir. Demokrasiye, bağımsızlığa, vatanımıza sahip çıkışın destanıdır. Bu mücadeleyi unutmamalı, unutturmamalıyız. Çünkü bu bilinç, bizi benzer tehditlerden koruyacak en güçlü kalkandır” dedi.
Soru-cevap bölümüyle devam eden panel, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın konuşmacılara plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Yorumlar (0)