Cevdet Yılmaz: “İsrail’in İran’a yönelik saldırısı hiçbir hukuki temeli, meşruiyeti olmayan bir saldırı”

A+
A-

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Gaziantep’te Gönüllü Geri Dönüş Destek Merkezi açılışında yaptığı açıklamada bölgede kaosu körükleyen İsrail’e sert tepki göstererek, “İsrail’in İran’a yönelik saldırısı hiçbir hukuki temeli olmayan, meşruiyeti olmayan bir saldırı, İran halkına ve devletine buradan başsağlığı dilemek istiyorum. Hayatını kaybedenlerin acılarını paylaşıyoruz” dedi. Suriyelilerin geri dönüşlerinin de hız kazandığını söyleyen Yılmaz, “8 Aralık’tan bugüne Suriye’ye gönüldü geri dönüş yapanlar 273 bini aşmış durumda” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bir dizi programa ve toplantılara katılmak üzere Gaziantep’e geldi. Havaalanında Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve beraberindeki protokol üyeleri tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ilk olarak Gaziantep Valiliğini ziyaret etti. Yılmaz, daha sonrasında ise yapımı tamamlanan Gönüllü Geri Dönüş Destek Merkezi binasının açılışına katıldı. Yılmaz, açılışta gündeme dair de açıklamalarda bulunarak İran’a yönelik saldırıları nedeniyle İsrail’e sert tepki gösterdi. Yılmaz, Suriye’de yıllardı yaşanan süreç ve hız kazan gönüllü geri dönüşlerle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.

“Suriyelilerin yeni oluşan Suriye’ye güvenli, onurlu, gönüllü geri dönüşü bizim için çok kıymetli”

Açılışı yapılan merkezin hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Öncelikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da size en derin sevgilerini, saygılarını, selamlarını iletmek istiyorum. Ülkemizde geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin yeni oluşan Suriye’ye güvenli, onurlu, gönüllü geri dönüşü bizim için çok kıymetli. Bugün açılışını yaptığımız bu merkez gerçekten çok önemli. Örnek teşkil edecek bir çalışma. Bir tarafında merkezi yönetim var, diğer tarafında yerel yönetim var. Bir diğer yandan Kızılay’ımız başta olmak üzere sivil toplum boyutu var. Dolayısıyla kamu, özel kesim, sivil toplum işbirliğine çok güzel bir örnek. Uluslararası tabii işbirliklerine de açık bir model. Bu model çalışmada emeği geçenleri konuşmamın hemen başında tebrik etmek istiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımıza Fatma hanıma, yine Kızılay Başkanımız Fatma hanıma şükranlarımı sunuyorum. Tabi valimize ve merkezi idare kuruluşlarımıza, Göç İdaresi Başkanlığımız başta olmak üzere çok çok teşekkür ediyorum. Burası gerçekten model bir çalışma ve birçok birim aynı mekanda hizmet verecekler. Gönüllü, onurlu, güvenli geri dönecek olan Suriyeli kardeşlerimiz buradan çok boyutlu bir hizmet alma imkanına sahip olmuş olacaklar. Bunun ben diğer illerimize de, bölgelerimize de örnek olacağını düşünüyorum” dedi.

“Türkiye Cumhuriyeti olarak tarihimize, medeniyetimize yakışır bir tarihi imtihanı başarıyla verdik Suriye’de”

Türkiye olarak yıllardır Suriye’de yaşanan gelişmeler karşısında önemli bir sınav verdiklerini de belirten Cevdet Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti olarak tarihimize, medeniyetimize yakışır bir tarihi imtihanı başarıyla verdik Suriye’de. Uzun yıllar zalim bir rejimden kaçıp ülkemize sığınan kardeşlerimize en güzel şekilde ev sahipliği yaptık. Bütün provokasyonlara, bütün dezenformasyonlara karşı millet olarak, devlet olarak çok doğru bir tarihi tutum sergiledik. Cumhurbaşkanımız zaman zaman bu konuda siyasi bedeller ödemesine rağmen burada çok kararlı bir duruş sergiledi. Cumhurbaşkanımız, devletimiz, milletimiz bu tarihi sınavdan başarılı bir şekilde çıktı. Sonuçta bu zalim rejim devrildi. Suriye’de yeni bir dönem başladı. Ve Türkiye Cumhuriyeti olarak bunca yıldır misafir ettiğimiz kardeşlerimiz şimdi ülkelerine geri dönmeye başladılar. Belki uzun dönem bunun sıkıntılarını, sorunlarını yaşadık ama önümüzdeki nesiller boyunca da ülke olarak ve millet olarak bunun faydalarını göreceğiz. Hem kardeşliğimiz, güvenliğimiz açısından, bölgemizin güvenliği açısından hem de tüm bölgenin kalkınması, daha hızlı bir şekilde gelişmesi bakımından Türkiye Cumhuriyeti’ne bunun çok yönlü faydalarını önümüzdeki dönem, nesiller boyu inşallah göreceğiz. İnsanlığa da güzel bir örnek teşkil ettik” ifadelerini kullandı.

“Biz, Suriye’nin istikrarından, toprak bütünlüğünden ve egemenliğinden yanayız”

Türkiye olarak Suriye’de istikrardan yana olduklarını da vurgulayan Yılmaz, “Dünyada maalesef şu anda en büyük sorunlardan biri göç meselesi. Ve bu konuda Türkiye modeli, Gaziantep modeli tüm dünyaya örnek bir model diye ifade etmek istiyorum. Şimdi farklı bir döneme girmiş durumdayız. Ve bunun etkilerini görüyoruz. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti olarak biz Suriye’nin istikrarından, toprak bütünlüğünden ve egemenliğinden yanayız. Türkiye, Suriye’nin bir an önce tüm kesimleri kapsayan siyasi bir şemsiye altında kurumsal yapılanmasını geliştirmesini, fiziki altyapısını tamir etmesini, ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmasını bekliyoruz. Uzun yıllardır Suriye’de kullanılmamış bir potansiyel var. Önümüzdeki yıllarda göreceksiniz. Suriye çok hızlı büyüyecek. Rakamlarla büyüyen bir Suriye ekonomisi olacak karşımızda. Bunun da Türkiye ekonomisiyle entegrasyonu, ticaret kanalıyla olsun, yatırım kanalıyla olsun çok çok kıymetli. Suriye yeniden yapılandıkça, güvenlik şartları iyileştikçe, altyapısı, sosyoekonomik ortamı iyileştikçe Suriyeli kardeşlerimiz de daha fazla ülkelerine gönüllü olarak döneceklerdir” şeklinde konuştu.

“8 Aralık’tan bugüne Suriye’ye dönüldü geri dönüş yapanlar 273 bini aşmış durumda”

Suriye’ye dönüşlerin güvenlik bölgelerin oluşturulmasıyla başladığını ve 8 Aralık devrimi ile hızlandığını da ifade eden Yılmaz, “Aslında bu süreç Türkiye’nin Barış Pınarı, Zeytin Dalı gibi harekatlarıyla oluşturduğu güvenli bölgeyle zaten başlamıştır. Bir güvenli bölge oluşturduk biliyorsunuz. O tarihten bu yana 1 milyonu aşkın Suriyeli kardeşimiz ülkelerine geri döndüler. Bu süreç tabi 8 Aralık’tan sonra hızlandı. 8 Aralık’tan bugüne Suriye’ye gönüldü geri dönüş yapanlar 273 bini aşmış durumda. Önümüzdeki yaz dönemi okulların kapanmasıyla yine Suriye’deki gelişmelerle. Bu sayı hızla artacaktır diye bekliyoruz. Diğer ülkelerden de tabi diğer Suriyeli kardeşlerimizin göç ettiği Ürdün gibi, Lübnan gibi ülkelerden de Suriye’ye geri dönüşlerin hızlandığını görüyoruz. Ve bu anlamda Türkiye ile ilgili hakikaten örnek bir çalışma var. Bunu sadece biz söylemiyoruz” dedi.

“Suriye’de son dönemde yaptırımların da kalkmasıyla çok farklı bir ortama geçiş sağlanıyor”

Suriye’de yaptırımların kaldırılmasıyla yeni bir sürece girildiğini de ifade eden Cevdet Yılmaz, “Suriye’de son dönemde yaptırımların da kalkmasıyla çok farklı bir ortama geçiş sağlanıyor. Önce biliyorsunuz ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanımızla yaptığı bir görüşmenin de etkisiyle böyle bir karar verdiğini ifade etti. Yine Suriye, Arabistan ziyaretinde Salman, Cumhurbaşkanımız ve Şara ile birlikte yapılan bir toplantı neticesinde yaptırımların kaldırıldığı kararı alındı. Bu çok çok kıymetli. Hemen ardından Avrupa Birliği de benzer bir karar almıştı zaten. Onu genişletici bir karar aldık. Dolayısıyla yaptırımlar eski rejime karşı yapılmıştı. Şimdi o rejim yıkıldı. Yaptırımlar Suriye’nin mazlum halkına zarar verir bir duruma geldi. Şimdi yaptırımların kalkmasıyla inşallah sosyoekonomik kalkınmanın hızlandığını göreceğiz. Uluslararası yatırımların daha hızlı bir şekilde Suriye’ye aktığını göreceğiz. Ve bu da bütün bölgemizin istikrarını arttıracak” ifadelerine yer verdi.

“Her hal durumda kaosu destekleyen ve insanların refahına zarar veren maalesef bir İsrail yönetimi var”

Konuşmasında İsrail’e de tepki gösteren Yılmaz, “Bölgemizde iki tane güç var. Birisi Türkiye’nin temsil ettiği istikrarı destekleyen, barışı destekleyen, diplomatiği destekleyen, kalkınmadan insanların refahından yana olan güçler ve Türkiye Cumhuriyeti bunun başında geliyor, bunu temsil ediyor. Bir de maalesef İsrail’deki Netanyahu yönetimi var. Her hal durumda kaosu desteklemeye çalışan, istikrarı bozan, yatırım ortamını, kalkınma ortamını zedeleyen, insanların refahına zarar veren maalesef bir İsrail yönetimi var” dedi.

“İsrail’in İran’a yönelik saldırısı hiçbir hukuki temeli olmayan, meşruiyeti olmayan bir saldırı”

İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Dün yine komşumuz İran’a yönelik bir saldırı yapıldı. Hiçbir hukuki temeli olmayan, meşruiyeti olmayan bir saldırı. Ben İran halkına ve devletine buradan başsağlığı dilemek istiyorum. Hayatını kaybedenlerin acılarını paylaştığımızı ifade etmek istiyorum. İsrail’in yaptığı bu saldırgan eylemler, Gazze’de sürdürdüğü soykırım politikasını örtemeyecektir. Gündemi değiştirme çabaları başarılı olamayacaktır diye inanıyorum. Yine ABD ile İran’ın yürüttüğü nükleer müzakereleri bir sabote etme girişimi olarak da değerlendirmek istiyorum. İsrail maalesef istikrarsızlık arıyor, istikrarsızlık peşinde ve hem bölgemiz için hem küresel barış için tehdit konumunda. Dolayısıyla uluslararası toplumu da İsrail’in bu sınır tanımaz, hukuk tanımaz, insanlığı değer tanımaz yaklaşımına karşı gerekli tepkiyi göstermeye bir kez daha davet ediyoruz. Mutlaka istikrar kazanmalı, diplomasi kazanmalı, barış kazanmalı, refah kazanmalı. İnsanların da bölgemizin de buna ihtiyacı var. Bir an önce bu gerilimlerin düşmesi, Gazze’de ateşkesin sağlanması, insani yardımların Gazze’ye ulaştırılması ve bir yandan da kalıcı bir sosyal, kalıcı bir siyasi çözümün iki devletli çözümün oluşması gerekiyor ki bölgemiz istikrara kavuşsun. Suriye’nin istikrarı sadece Suriye’yle sınırlı kalmayacaktır. Bütün bölgemizin istikrarına katkıda bulunacaktır. Suriye’nin istikrarı konusunda da bölgenin istikrarı konusunda da Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü çabayı destekliyoruz” şeklinde konuştu.

“Suriye ile Türkiye arasındaki bu ilişkiler tüm bölgeye istikrar getirecek”

Suriye’nin yeniden yapılanma sürecine destek vermeye devam edeceklerini de belirten ve bu noktada Gaziantep’in çok önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriye’nin, Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız. Suriye’de gerek siyasi yapının kapsayıcı bir şekilde oluşumunda, gerek kurumların geliştirilmesinde, gerekse altyapının, ekonominin, sosyal hayatın geliştirilmesinde tüm tecrübemizle, tüm kapasitemizle destek olmaya devam edeceğiz. Suriyeli kardeşlerimizden dönenler olacak. Türkiye’de tabi ki hukuki düzen içinde devam etmeyi tercih edenler olacaktır. Bundan sonraki süreçte inşallah birlikte çok iş yapacağız. Hem işletmelerimiz, hem sivil toplum kurmuşlarımız, Türkiye ve Suriye gönül birliği olan iki ülke. Yüzyıllarca aynı yönetim altında yaşamış, aynı medeniyet değerlerini paylaşmış iki ülke. Geleceğimiz ortak, geleceğimizle ortak, gelecekte de inşallah çok güçlü bir şekilde bu birlikteliğimizi devam ettireceğiz. Suriye ile Türkiye arasındaki bu ilişkiler de az önce bahsettiğim gibi tüm bölgeye istikrar getirecek. Tüm bölgenin istikrarını ve refahını arttıracak diye yürekten inanıyorum. Kim ne yaparsa yapsın, bu bölgemiz istikrarı yakalayacaktır, refahı, kalkınmayı yakalayacaktır. İnsani değerleri güçlendirecektir. İnsani yaklaşımlarla inşallah geleceğe daha güçlü iş birlikleriyle yürüyecektir. Buna da inanıyoruz. Ben bir kez daha emeği geçen tüm kurumlarımıza, merkezi idareye, valiliğimize, göç idare başkanlığımıza, genel başkanımıza ve tüm çalışanlarına, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, tüm yerel yönetimlerimize, sivil toplum kurumlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bu merkezin hayırlara vesile olmasını diliyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın

POPÜLER HABERLER