Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ikyb Başkanı Barzaniyi Kabul Etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu için Türkiye’de bulunan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKYB) Başkanı Neçirvan Barzani’yi kabul etti.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kütüphanesi’nde gerçekleÅŸtirilen Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu ve Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi’nin açılışında konuÅŸtu. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, vefat eden eski Bayındırlık ve İskan Bakanı, Samsun eski BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı ve 22, 23, 24. Dönem Samsun Milletvekili Mustafa Demir için taziye dileklerini ileterek sözlerine baÅŸladı. Sempozyum ve sergiye iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulunan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu ve Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi münasebetiyle sizlerle bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Türkiye’nin yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinden programımızı teÅŸrif eden her bir konuÄŸumuza şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Sempozyum kapsamında sunulacak tebliÄŸlerin serdedilecek görüşlerin, yapılacak istiÅŸarelerin ÅŸimdiden hayırlara vesile olmasını dileyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, kıymetli eserlerin ziyaretçilerle buluÅŸacağı Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi’nin de hayırlar getirmesini diledi. ErdoÄŸan, tarihe ışık tutan ve medeniyet hazinesini çok daha parlak ÅŸekilde aksettiren bu iki organizasyonda emeÄŸi geçenlere teÅŸekkür ederek, “Tarih ve kültür mirasımızı yepyeni yönleriyle ortaya çıkarmak, korumak ve gelecek kuÅŸaklara aktarmak için sabırla, özenle, büyük bir özveriyle çalışan tüm kardeÅŸlerime teÅŸekkür ediyorum. Arazide ter döken kazı ekiplerimizden laboratuvar ve yayın birimlerimize, akademideki hocalarımızdan sivil toplum kuruluÅŸlarımıza, eski zaman kaÅŸiflerimizin tamamına selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum” ifadelerini kullandı.
Anadolu topraklarının binlerce yıl boyunca sayısız topluluÄŸa, tarihin akışını deÄŸiÅŸtiren nice devlet ve medeniyete ev sahipliÄŸi yaptığını kaydeden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Arkeologlarımız çok iyi bilir. Bu toprakların her bir katmanı, bu katmanlardan gün yüzüne çıkarılan her bir eser sizi tarihin en kadim sayfalarına götürür. Burada inançlar, kültürler, diller ve renkler iç içe geçmiÅŸ, hepsi birbirine eklenmiÅŸ, insanlığın ortak hafızası Anadolu’da ÅŸekillenmiÅŸtir. 10 asırdır meskun ve muhafızı olmakla gurur duyduÄŸumuz kimliÄŸimizle, kültürümüzle adım adım abat ettiÄŸimiz Türk İslam Medeniyetinin en nadide eserleriyle nakış nakış süslediÄŸimiz Anadolu, insanlığın tüm serencamını yansıtan bir açık hava müzesidir” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Göbeklitepe’nin arkeoloji açısından önemine deÄŸinerek, “Bugün dünyanın herhangi bir ülkesine gitseniz, oradaki insanlara insanlığın en eski yapıları hangileridir diye sorsanız, alacağınız cevap büyük ihtimalle ya Mısır piramitleri ya da İngiltere’deki taÅŸ yapı olacaktır. Oysa hemen yanı başımızda Åžanlıurfa ilimizin Haliliye ilçesinde bulunan Göbeklitepe’nin geçmiÅŸi taÅŸ yapıdan 7 bin yıl, Mısır piramitlerinden ise 7 bin 500 yıl öncesine uzanmaktadır. Yani tam 12 bin yıllık bir yapıdan bahsediyoruz. Åžunu öncelikle ifade etmekte fayda görüyorum. Tevarüs ettiÄŸimiz tarih ve medeniyeti, içinde yaÅŸadığımız coÄŸrafyayı hakkıyla anlayamazsak gelecek rotamızı doÄŸru çizemeyiz” diye konuÅŸtu.
“Milletçe biz bin yıldır buradayız. Bu topraklarda yaşıyoruz. İnÅŸallah kıyamete kadar da burada olmaya devam edeceÄŸiz” diyerek sözlerini sürdüren ErdoÄŸan, “Milli kültürümüzün istikametini de burada aramak zorundayız. Merhum Hilmi Ziya Ülken hocamız bu gerçeÄŸi şöyle ifade etmiÅŸtir; tarihi kaderimiz bizi Akdeniz’e yerleÅŸtirdikten sonra bu medeniyet içinde vücuda gelmeye sevk ettiÄŸi için milli kültürümüzün köklerini ve geliÅŸme yolunu da bu medeniyetin yürüyüşünde aramalıyız” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin arkeoloji alanında da çok zengin, çok kötü bir mirasın sahibi olduÄŸunu vurgulayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bu hazineyi ortaya çıkarmanın, belgelemenin, ihtimamla korumak ve yeni nesillere en güzel ÅŸekilde bırakmanın son derece önemli olduÄŸunu belirterek, “Sahip olduÄŸumuz birikimin görünür kılınması ve tüm detaylarıyla korunup geleceÄŸe aktarılmasına ecdadımız büyük özen göstermiÅŸtir.İlk olarak Sultan Abdülmecid döneminde eski medeniyetlere ait eserler kültürel servet olarak görülmüş, muhafaza altına alınmaya baÅŸlanmıştır. Takip eden süreçte, 19. yüzyılın son çeyreÄŸinde ise Asar-ı Atika nizamnamelerinin yayınlanmasıyla birlikte tarihi eserlerin korunması hususu kanuni bir zemine taşınmıştır. Sultan Abdülhamid Han’ın izni ve iradesiyle 1891 yılında açılan Osman Hamdi Bey ile kurumsallaÅŸmasını tamamlayan Müze-i Hümayun, yani bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi, sadece Osmanlı coÄŸrafyasının deÄŸil, DoÄŸu’nun da ilk modern müzesi olarak kayıtlara geçmiÅŸtir” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Arkeoloji sahasındaki çalışmaların Cumhuriyet’in ilk yıllarında atılan kararlı adımlarla daha da geliÅŸerek ivme kazandığını kaydeden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 1930’lu yıllarda kurulan müzeler, farklı yerlerde baÅŸlatılan kazılar ve üniversitelerde açılan arkeoloji kürsülerinin bu alandaki bilimsel çalışmaları bir üst noktaya çıkardığını dile getirdi. İlerleyen dönemlerde geniÅŸ kapsamlı pek çok projenin hayata geçirildiÄŸini söyleyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bu alandaki bayrak yarışını tüm imkanları devreye alarak yürüttüklerini ifade eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Tarih ve kültür mirasımızı yarınlara taşımak için sizlerle birlikte tüm gücümüzle gayret sallıyoruz. Kültür Bakanlığımız, ilgili kurumlarımız, üniversitelerimiz, hocalarımız, sivil toplum kuruluÅŸlarımız ve arkeoloji camiamızın tüm aktörleriyle yoÄŸun bir emek harcıyoruz. CumhurbaÅŸkanlığında bu alanda görevlendirdiÄŸimiz arkadaÅŸlarımız hiçbir detayı atlamadan kuÅŸatıcı ve kucaklayıcı bir anlayışla çalışıyor. Sizlerin alın terinin neticesinde ortaya çıkarılan gizli hazinelerimizin hak ettiÄŸi ilgiyi ve deÄŸeri görmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Emeklerimizin boÅŸa gitmediÄŸini görmenin haklı gururunu yaşıyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Türkiye’nin gerek toprak yüzeyi, gerek sualtı keÅŸiflerinde dünya arkeolojisinde ilk sırada yer aldığını bildiren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, maÄŸara kazılarından taÅŸ tepeler projesine, höyüklerden klasik dönem kentlerine, Ahlat, Selçuklu meydan mezarlığından Malazgirt savaÅŸ alanı araÅŸtırmalarına uzanan her çalışmayla Anadolu’nun kadim geçmiÅŸinin farklı yönleriyle ortaya koyulduÄŸunu belirtti. 2023’te Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı arkeolojik çalışması olan GeleceÄŸe Miras Projesi’ni baÅŸlattıklarını, bu projeyle Türkiye’de arkeolojiye ayrılan kaynağı kat kat arttırdıklarını aktaran CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ülkemizin dört bir yanındaki kazı baÅŸkanlıklarımızın sayısını son 7 yılda 151’den 250’nin üzerine çıkardık. Sadece 2024 yılında kazı çalışmaları için 2 binden fazla uzman, 3 bini aÅŸkın çalışanlar arkeoloji faaliyetlerine önemli bir istihdam desteÄŸi saÄŸladık” dedi.
Geleceğe Miras Projesi’nin neticelerini de kısa sürede almayı başardıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin en somut çıktılarının kazı sürelerinde kendisini gösterdiğini belirtti. Daha önce kazıların kısıtlı bir süre zarfında yapıldığını kazı sezonunun yaklaşık 90 günden oluştuğunu belirten Erdoğan, kazı alanının açılıp kapatılma süreçleri de göz önüne alındığında bu sürenin neredeyse 40-50 güne düştüğünü, sağlanan yeni imkanlar ile kazı süresini 12 aya çıkarttıklarını söyledi. Hava şartları uygun olduğu müddetçe kazı çalışmalarının çok yönlü bir şekilde gerçekleştirildiğini bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kalan süreyi ise bu çalışmaların akademik süreçlerine teksif ediyor. Projemizin önemli bir sonucu daha oldu. Ülkemizde kazı çalışmaları 163 yıl önce Efes’te baÅŸlamıştı. O dönemde yabancı hocalar tarafından yürütülen çalışmalar vardı. Projeyle ören yeri kazılarında Türk Koordinatör Kazı BaÅŸkanlığı uygulamasını biz baÅŸlattık. Kazı alanlarımızı ihya etmeyi, bu alanları karşılanma merkezleri ve yürüyüş yollarıyla yerli ve yabancı ziyaretçilerin istifadesine sunmayı sürdürüyoruz. 27 noktada devreye aldığımız gece müzeciliÄŸi uygulamasıyla ziyaretçiler yalnızca gündüz deÄŸil gece de büyüleyici bir tarih yolculuÄŸuna çıkıyor.”
Bu ay itibarıyla Türk İslam Dönemi Mezar TaÅŸları ve Kitabeleri Ulusal Envanter Projesi’ni de baÅŸlattıklarını duyuran CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bu projeyle Anadolu’nun dört bir yanında Türk İslam Dönemi’ne ait mezar taÅŸları ve kitabeleri tespit ediyor, belgeliyor, ulusal veri tabanında bir araya getiriyoruz. Topladığımız verileri, ulaÅŸtığımız tüm bu eserlerin çok hacimli bir külliyata dönüştürmeyi hedefliyoruz. Uzmanlarımız önce ülkemizin ardından Türk’ün adım attığı her yeri inÅŸallah karış karış gezecek ve kültür mirasımızı özellikle kayıt altına alacaktır” ifadelerini kullandı.
Yakın zamana kadar geri plana itilen Türk İslam arkeolojisini hayata geçirmenin kendilerine nasip olduÄŸunu belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Medeniyet mirasımızın izlerini evvela Anadolu’ya giriÅŸ kapımız olan Kars Ani Harabelerinde ardından da Ahlat’ta Malazgirt’te sürmeye baÅŸladık. Her biri talihe not düşen, mazi ati ile buluÅŸturan onlarca yüzlerce çalışmaya imza attık. Üniversitelerimizde Türk İslam arkeolojisi bölümlerini kurarak bu alana yeni bir soluk kazandırdık.. DiÄŸer taraftan ülke çapında gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz etkinliklerle tarihi ve kültürel deÄŸerlerimizi yaÅŸamaya ve yaÅŸatmaya özen gösteriyoruz. Hat sanatından minyatür sergilerine farklı alanları kapsayan kültür yolu festivallerimiz ve yaÅŸayan miras şölenlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu bölgelerimizde ise bir Anadolu ÅŸenliÄŸi adı altında kültür ve sanat faaliyetleri icra ediyoruz” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Kütüphanecilik baÅŸta olmak üzere diÄŸer alanlarda da yeni rekorlar kırıldığını ifade eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, titiz bir restorasyon ve yeniden ihya çalışmasıyla 2023 yılında hizmete açılan Rami Kütüphanesi’ni 2,5 yılda 7 milyon kiÅŸinin ziyaret ettiÄŸini açıkladı. ErdoÄŸan, “86 yıllık aranın ardından asli kimliÄŸine kavuÅŸturduÄŸumuz Ayasofya-i Kebir Camii’ni tarihinin en kapsamlı restorasyon sürecine aldık. Galata Kulesi’ni eski ihtiÅŸamlı günleriyle yeniden buluÅŸturduk. Çökme noktasına gelen Kız Kulesi’ni inÅŸallah daha yüzyıllarca ayakta kalabilecek ÅŸekilde aslına sadık kalarak elden geçirdik. İstanbul Arkeoloji ve Ankara Resim Heykel müzelerimizin bakım ve onarım çalışmalarının baÅŸarıyla nihayete erdirdik. BaÅŸkentimizin kangrene dönen CSO projesini CSO Ada olarak hayata geçirdik” ifadelerini kullandı.
Dönüşümün sonraki durağının HaydarpaÅŸa ve Sirkeci olacağını kaydeden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bakanlığımız gar, kültür ve sanatın iç içe olduÄŸu güzel bir projeye imza atıyor. Projenin tamamlanmasıyla dünyanın göz bebeÄŸi İstanbul’un Anadolu Yakası da önemli bir kültür ve sanat alanına sahip olacak. Hem HaydarpaÅŸa’da hem Sirkeci’de raylı ulaşım hizmetleri sürerken, kültür, sanat ve tarih de yeniden hayat bulacak” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Hem gönül coÄŸrafyasında hem de dünyanın diÄŸer bölgelerinde kültür varlığına sahip çıkıp her birini ihya ettiklerini, Türkiye’den kaçırılan tarihi eserlerin Türkiye’ye iadesi için de yoÄŸun bir mücadele içinde olduklarını aktaran CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yurt dışına çıkarılan bu eserleri uzun yıllar süren bilimsel çalışmaların yanı sıra hukuki ve diplomatik giriÅŸimlerle ait olduÄŸu topraklara, Anadolu’ya getirdiklerini ifade etti. 2002’den bugüne 13 bin 291 tarihi eserin ana vatana iade edilmesini saÄŸladıklarını da sözlerine ekleyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bu eserlerin sonuncusu olan ve tam 65 yıl önce ülkemizden kaçırılan Marcus Aurelius Bronz heykeli ÅŸu anda sizlerin ziyaretine açıktır. Türk arkeolojisinin öncü isimlerinden merhum Jale İnan hocamız bu kıymetli parçanın bulunması için kolları sıvayan ilk isimdi. Eseri bulmak elbette kolay olmadı getirilmesi için çok daha çetin bir mücadele verildi. Uzmanlarımız heykelin bize ait olduÄŸunu ispatlamak için kaidesini santim santim ölçtüler, silikon kalıplar çıkardılar. Aynı bölgelerden numuneler topladılar. Sonunda bu eseri yeniden ülkemize kazandırdılar. Bu vesileyle Prof. Jale İnan hocamızı şükranla anarken, eserin iade süresinde emeÄŸi geçen herkesi cami gölünden tebrik” dedi.
ErdoÄŸan, Sevr AnlaÅŸması’nın 421. maddesine atıfta bulunarak, “Bakınız, milletimizi esaret altına almaya amaçlayan Sevr AnlaÅŸması’nın 421. maddesi, antikalara dair halihazırda yürürlükte olan Osmanlı kanunlarının ilgası hükmünü içeriyor. Yani, tarihi ve kültürel mirasımız üzerindeki egemenliÄŸimiz elimizden alınmak, medeniyet deÄŸerlerimiz ortadan kaldırılmak isteniyordu Serv’i yırtıp atarken, aynı zamanda milletimizin kökleriyle bağını kesmeyi amaçlayan bu dayatmaları da boÅŸa çıkardık” ifadelerini kullandı.
Arkeoloji alanında görev yapanlara seslenen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Arkeoloji camiamızın her bir mensubu, milli varlığımıza sahip çıkarak tarihi bir misyonu ve mesuliyeti yerine getiriyor. Biz sizin emeklerinizin özveriyle yürüttüğünüz çalışmaların ülkemiz için taşıdığı önemin farkındayız. Bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da daima yanınızda olacağımızı bilmenizi özellikle istiyorum” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Tarihi eserler, kültür hazineleri ve mimari mirasın korunmasında çalışanlara teÅŸekkür eden ErdoÄŸan, “Gerek tarihi eserlerimiz, gerek kültür hazinemiz, gerekse mimari yadigarlarımızın korunması için fedakarlıkla çalışan tüm hocalarımıza, tüm kardeÅŸlerimize ÅŸahsım ve milletim adına teÅŸekkür ediyorum” dedi.
KonuÅŸmasının sonunda sergi ve sempozyumun hayırlara vesile olmasını temenni eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu ve Arkeolojinin Altın Çağı Sergisinin bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. Gençlerimiz baÅŸta olmak üzere arkeolojiye ilgi duyan tüm vatandaÅŸlarımı, buradaki sergilerimizi ziyaret etmeye çağırıyorum. Bu programlardan emeÄŸin geçen baÅŸtan deÄŸerli bakanım olmak üzere tüm mesai arkadaÅŸlarıma tekrar tebriklerimi iletiyorum” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, Türkiye’nin arkeoloji alanındaki büyük atılımlarını ve kültürel mirasa yönelik vizyonunu anlattı. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olan bu anlamlı buluÅŸmaya ev sahipliÄŸi yaptığı için CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a teÅŸekkür eden Ersoy, “Yalnızca geçmiÅŸin izlerini görünür kılmakla kalmıyor, aynı zamanda milletimizin kimliÄŸini ve ortak geleceÄŸini koruma sorumluluÄŸunu hep birlikte üstlenmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.
Kaçırılan eserlerin iadesinde tarihi başarı: 8 bin 976 eser geri döndü
Bakan Ersoy, kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadelede önemli baÅŸarılar elde edildiÄŸini belirterek, 2018-2025 yılları arasında toplam 8 bin 976 eserin Türkiye’ye iade edildiÄŸini, sadece geçtiÄŸimiz yıl bin 149 eserin ait olduÄŸu topraklara kavuÅŸturulduÄŸunu vurguladı. Bakan Ersoy, bu çerçevede en dikkat çekici geliÅŸmelerden birinin Burdur’daki Boubon Antik Kenti’nden kaçırılan ve ABD’deki Cleveland Sanat Müzesi’nde bulunan Roma İmparatoru Marcus Aurelius’a ait bronz heykelin Türkiye’ye iadesi olduÄŸunu hatırlattı. Bu sürecin rahmetli Prof. Dr. Jale İnan’ın öncülüğünde baÅŸlayan bilimsel ve diplomatik çabalarla sonuçlandığını belirten Ersoy, “Bu heykel yalnızca bir arkeolojik eser deÄŸil; kültürel egemenliÄŸimizin bir sembolüdür” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesi sergiyi ziyaret etti. Eserleri inceleyen Erdoğan, ilgililerden bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan programın gerçekleşeceği salona eşi Emine Erdoğan ile birlikte geldi. Programa ayrıca Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Hüseyin Yayman, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Ankara Valisi Vasip Şahin ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı da katıldı.
Hülya Keklik
Â
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Yorumlar (0)