İNSANOĞLU YOK ETMEYE Mİ GELDİ?
Hey gidi heyy… İnsanoğlu bu ya… Kısaca, doğar büyür ve birgün ölür gider. Uzunca bakarsak, doğar ve bi şaplak ile bir çığlık yükselir göklere. İngeee ingeee ingeee… Hemencecik ve doğal...
Dijitalleşme iş dünyasına büyük kolaylıklar getirdi. Ama arka planda sessiz bir tükeniş başladı: Zihinsel parçalanma ve dijital yorgunluk.
Bugünün beyaz yakalısı artık bilgiye aç değil. Aksine bildirimlere boğulmuş, sürekli “ulaşılabilir” olmanın baskısıyla tükenmiş durumda.
Bir çalışanın ekran başındaki süresi 8–10 saati buluyor.
📌 Çalışan sürekli bağlı ama aslında zihinsel olarak hiçbir yerde tam değil.
Türkiye’de pek çok şirkette “anında cevap verme” kültürü artık norm haline geldi.
➡️ Sonuç: Gerçek iş değil, “iş yapıyormuş gibi” bir trafiğe kapılma durumu.
“Multitasking” bir yetenek değil, bir verim kaybıdır.
Araştırmalar gösteriyor ki aynı anda farklı işler arasında geçiş yapan çalışanın üretkenliği %40’a kadar düşüyor.
🧠 Sürekli geçiş yapan zihin, odaklanma kasını kaybediyor.
Günde yüzlerce bilgi kırıntısına maruz kalan çalışan:
Bu sendromun adı: Bilgi obezitesi.
🔹 Her iş dijitalleştirilmemeli, 🔹 Her iletişim “anlık” olmamalı, 🔹 Her çalışan “7/24 ulaşılabilir” kalmamalı.
✔️ Teams’te odak blokları tanımlanmalı ✔️ Gereksiz toplantılar kaldırılmalı ✔️ E-posta trafiği sadeleştirilmeli ✔️ WhatsApp yerine resmi iş platformları tercih edilmeli
📌 Zaman yönetimi kadar dikkat yönetimi de performans kriteri olmalı.
SONUÇ
Dijital dünya, zaman kazandırmak için kuruldu. Ama şu an birçok çalışan, bilgi yükünden dolayı zamanını kaybediyor.
Artık verimlilik sadece yapılacaklar listesiyle değil, zihinsel boşluk ve odak alanı yaratmakla ölçülmeli.
Yoksa Teams’te açık kalan bir oturum, kapalı bir zihinle hiçbir işe yaramaz…