Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ev sahipliğinde toplanan oda, borsa ve STK’lar, PKK’nın fesih kararını değerlendirdi.
DTSO binasında, Cizre TSO Başkanı Ömer Faruk Yıldırım, Van Ticaret Borsası Başkanı Naif Süer, Tunceli TSO Başkanı Hasan Hüseyin Coşkun’un katılımıyla geniş bir temsil grubunun imza attığı ortak açıklamayı Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil okudu.
Yeşil, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde kongresini topladığını açıklayan PKK’nın, 12 Mayıs 2025’te kongre kararları gereğince silah bıraktığını ve kendini fesih ettiğini hatırlatarak, yürütülen tüm bu görüşmelerin en önemli eşiği olan bu tarihi kararların toplumsal barışa katkı sağlayacağına olan inançla ülkeye hayırlı ve uğurlu olması dileğinde bulundu.
YeÅŸil, 40 yıllık acı dolu bir sayfanın kapanmasını saÄŸlayacak olan bu kararın alınmasında emeÄŸi geçen herkese içten teÅŸekkür ettiklerini ifade ederek, “Ülkemiz için son derece kritik bir önem arz eden bu dönemde süreci baÅŸlatan, yürüten ve destekleyen bütün siyasi partilerimizin liderlerine ve sorumlu bir tavırla barış savunusu yapan bütün toplumsal aktörlere minnettarlığımızı sunuyoruz. Türkiye’de hepimize çok büyük bedeller ödeten kanlı bir dönemde en kıymetli varlıkları olan evlatlarını kaybeden tüm anne-babaların acılarını ve kederlerini yürekten paylaşıyor, memleketimizin her karış toprağında huzuru ve kardeÅŸliÄŸi tesis etmeyi, onlara karşı yerine getirilmesi gereken en büyük vazife olarak biliyoruz. Yarım asırlık çatışmalı süreç, baÅŸta insani olmak üzere siyasi, ekonomik, sosyal ve toplumsal açılardan ülkemize çok ağır bir bedel ödetmiÅŸtir. 70 binden fazla can kaybı, on binlerce yaralı, 1 milyonu aÅŸan iç ve dış göçler ve devasa maddi kayıplar, çatışmanın bize verdiÄŸi maddi ve manevi tahribatın ne denli ürkütücü olduÄŸunu ortaya koymaktadır” dedi.
“Sürece yönelik bazı endiÅŸe ve eleÅŸtirileri demokrasinin gereÄŸi olarak görüyoruz”
“Çatışmaların bitmesi ve barışın saÄŸlanması, ülkemizin hem sosyal huzuruna hem de ekonomik istikrarına ve büyümesine zemin hazırlar” diyen YeÅŸil, konuÅŸmasını şöyle tamamladı:
“Örgütün silahları bırakması ve kendini feshettiÄŸini açıklaması, genelde bölgenin sivil toplum kuruluÅŸlarınca ve özelde de biz iÅŸ camiası temsilcilerince büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Gerek iktidarın ve gerek muhalefet partilerinin tamamına yakınının süreci sahiplenmesini, ülkede saÄŸduyu iklimin hâkim olması anlamında oldukça önemli görüyoruz. Meclisteki siyasi partilerin tamamına yakınının süreci ilkesel olarak desteklemesi, kalıcı barışın saÄŸlanması yolunda toplumda büyük bir umut doÄŸurmuÅŸtur. Sürece yönelik bazı endiÅŸe ve eleÅŸtirileri demokrasinin gereÄŸi olarak görüyoruz. Ancak ideolojik bir körlükle ve kısır siyasi hesaplarla, hepimizin geleceÄŸi için büyük bir anlam ifade eden bu sürece mutlak bir karşıtlık sergileyen ve süreci manipüle eden bazı kesimlerin tutumlarını doÄŸru bulmuyoruz. Çatışmalardan maÄŸdur olan ailelerimizin acılarını istismar eden ve toplumdaki fay hatlarını tetiklemeyi hedefleyen tavırları, toplumsal birlikteliÄŸimiz için tehlikeli buluyoruz. Tarihi meselelerde kaçınılmaz olan farklı görüşleri barış karşıtlığının bir zemini yapılmasını kabul etmiyoruz. Kendileri için güvenli ve demokratik bir yaÅŸam talep edenlerin, baÅŸkalarının hayatına mal olacak çatışmalara hizmet edecek bir söyleme baÅŸvurmalarını kınıyoruz. Bu kapsamda sorumluluk sahibi herkesin sürecin ruhuna uygun bir dil ve üslup takınmalarını talep ediyoruz. Tek bir insanımızın canının yanmasına artık tahammülümüz yok. Bizler bölge iÅŸ camiasının temsilcileri olarak süreci desteklediÄŸimizi ve ülkemizde kalıcı bir barışın inÅŸası için üzerimize düşecek her türlü katkıyı sunacağımızı, bir kez daha, altını çizerek belirtiyoruz.”