Yolcu Tv Haber

BBC Afrika Muhabiri Mayen Jones; DR Kongo-Ruanda ateşkes anlaşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  Mayen Jones anlaşmayla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusundaki çatışmanın her iki tarafı da iddia edilen vekillerini silahsızlandırma ve devre dışı bırakma taahhüdünde bulundu.

Ancak bölgede onlarca devlet dışı silahlı grup faaliyet gösteriyor ve hepsinin ateşkese uyup uymayacağı henüz belli değil.

Anlaşmanın imzalanmasına saatler kala, bunlardan biri olan Codeco milisleri, Ituri vilayetindeki bir mülteci kampına saldırarak 10 kişiyi öldürdü.

Bu devlet dışı aktörleri hizaya sokmak zor bir iş olacak. Barış anlaşmasının bir parçası, çatışma nedeniyle yerinden edilen yüz binlerce insanın evlerine dönmesine izin verecek koşulların yaratılmasını içeriyor.

Bu, düşmanlıkların tamamen durdurulması olmadan mümkün olmayacaktır.

Doğu DR Kongo’nun elektrikli araba ve cep telefonu pilleri gibi modern teknoloji için kritik öneme sahip geniş mineral kaynakları nedeniyle, isyancı gruplar için ekonomik teşvikler inanılmaz derecede caziptir ve bu anlaşma bu grupları değerli topraklar üzerinde savaşmayı bırakmaya ikna edebilecek alternatiflerden bahsetmemektedir. Onları yetersiz kaynaklara sahip bir Kongo silahlı kuvvetine entegre etmenin yeterli bir caydırıcılık sağlaması pek olası değildir.

ABD’nin Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin minerallerine ilişkin olarak herhangi bir ayrıcalıklı erişim hakkı tanınıp tanınmadığı da henüz netlik kazanmadı.

Başkan Donald Trump, barış sürecini desteklemeyi kabul etmesinin temel teşviklerinden birinin bu olduğunu açıkça belirtti. Ancak ABD’ye ülkenin mineral zenginliklerine sınırsız erişim izni verilmesi, ülkenin kaynaklarının vatandaşlarına daha iyi bir yaşam sağlamada başarısız olmasından rahatsız olan DR Kongo’daki birçok kişi tarafından hoş karşılanmıyor.

Ruanda güçlerinin doğu Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden çekilip çekilmeyeceğine ilişkin temel sorulara gelince, ABD’nin tutumu, Ruanda’nın Kongo Demokratik Cumhuriyeti tarafından desteklendiğini ve Ruanda hükümetini devirmeyi amaçladığını söylediği Hutu liderliğindeki FDLR’nin dağıtılmasının ardından Ruanda’nın da “savunma önlemlerinden” geri adım atacağı yönünde.

Bu, Ruanda silahlı kuvvetlerinin Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusundaki varlığına dolaylı bir gönderme gibi görünüyor.

ABD, Ruandalıları bunu gerçekten yapmaya ikna edebilirse, bu Washington ve Kinşasa için büyük bir zafer olacaktır.

Ruanda, bölgedeki M23 gibi grupları aktif olarak desteklediğine dair güvenilir raporlara rağmen, askerlerinin doğu Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne konuşlandırıldığını defalarca reddetti.