Emekli Tuğgeneral Dr. Yücel Karauz Yazdı: Kafkasya Satrancında Son Perde

9 Kasım 2020 tarihli Ermenistan’ın teslim olma anlaÅŸmasından yaklaşık 4,5 yıl geçti. AteÅŸkes süreci hali hazırda maalesef ki barış anlaÅŸmasına dönüşmedi ve de özellikle dönüştürülmedi. ..

A+
A-

 

Dr.Yücel Karauz / Emekli Tuğgeneral

9 Kasım 2020 tarihli Ermenistan’ın teslim olma anlaÅŸmasından yaklaşık 4,5 yıl geçti. AteÅŸkes süreci hali hazırda maalesef ki barış anlaÅŸmasına dönüşmedi ve de özellikle dönüştürülmedi. Ermenistan tarihte bir devletin alabileceÄŸi en ağır yenilgiyi almış bir ülke olarak ateÅŸkesi zaman kazanmak için, ordusunu yenileÅŸtirmek için uluslararası siyasi dengeyi kendi lehine çevirmek için harcıyor. Azerbaycan tarihinin ve Türk tarihinin en son zaferi olan KarabaÄŸ zaferi müteakibinde yaÅŸanan olaylar ve geliÅŸmeler bakıldığı zaman stratejik dengelerde deÄŸiÅŸiklikler olduÄŸu gözlenmektedir.

Azerbaycan Devleti kazanan bir devlet gibi barış anlaÅŸması için her türlü fedakarlığı her türlü iyi niyeti ve her türlü adım atılması gereken adımları atmasına raÄŸmen Ermenistan’ı geçen bu sürede nihai Barış anlaÅŸmasına ikna edemiyor.           

Rusya Ukrayna muharebesinin belli bir seviyeye gelmiÅŸ olması, Rusya’nın tekrar Kafkaslarla ilgisinin artmasına sebebiyet verdi ve 200 yıllık kazanımlarını bir çırpıda kaybedip bölgeyi batıya ve Amerika BirleÅŸik Devletleri’ne terk etmek istemiyor.

Batı ise kendi coÄŸrafyasındaki çözemediÄŸi sorunlara ve AĞİT Minsk grubu vasıtasıyla yürüttüğü 28 yıl çözümsüzlük sürecine bakmayana bu bölgeye olan ilgisini devam ettiriyor. Ermenistan’a göndermiÅŸ olduÄŸu misyonu vasıtasıyla olaylara kontrol etmeye yönlendirmeye gayret ediyor. Amerika BirleÅŸik Devletleri ise BaÅŸkan Trump döneminde Kafkaslarda bir sorun istemiyor bir an evvel Barış AntlaÅŸması’nın imzalanmasını ve bu bölgeye barışın istikrarın huzurum gelmesini ifade ediyor. İran devleti ise mevcut statünün devam etmesini Ermenistan’ın kendisine baÄŸlı halde kalmasını, Zengezur koridorunun açılmaması için Ermenistan’a siyasi ve askeri destek vermeye devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti ise Kafkaslara barış istikrar ve huzurun gelmesi için her türlü iyi niyetle faaliyetlerini ve katkılarını sunuyor.

Uluslararası hukukun kendisine verdiÄŸi hak kapsamında Azerbaycan 28 yıl sorunun barışçıl yönünde çözülmesi için her türlü gayreti göstermesine raÄŸmen Ermenistan’ın ve onların destekçilerin bu dili anlamaması sonucu 44 günlük Vatan muharebesinde Demir yumruÄŸuyla hakkı hukuku adaleti ve toprak bütünlüğünü saÄŸlamıştır.           

Ermenistan son bir yıl içinde ABD geçmiÅŸ yönetimi Askeri İşbirliÄŸi AnlaÅŸması imzalamış, ordusunu baÅŸta Fransa Hindistan Güney Kore silahlı kuvvetlerinin modern silah ve teçhizatıyla ve teçhizatıyla donatmaya devam etmekte, askeri harcamalarını arttırıp seferberlik sistemine güçlendirmeye her fırsatta Azerbaycan’a oyun ve tuzaÄŸa düşürmeye çalışarak Azerbaycan topraklarına Azerbaycan silahlı kuvvetlerini hedef almaktadır. En son Türkiye ve Azerbaycan arasında IÄŸdır Nahçıvan doÄŸalgaz boru hattının açılışı zamanı, Bakü Global Forum esnasında Azerbaycan ordusuna ve topraklarına karşı saldırgan tutum izlemiÅŸtir. Her fırsatta intikam almak için fırsat kollamakta iyi niyetten ve güvenden uzak siyasi ve askeri faaliyetlerini devam ettirmektedir. Ermenistan yürütmüş olduÄŸu siyasi faaliyetlerinde yeni bir yöntem deneyerek Türkiye Ermenistan iliÅŸkilerini Kafkaslardaki mevcut problemden ayrıştırmaya, Türkiye ve Azerbaycan arasına nifak sokacak ÅŸekilde güven problemi yaratmaya çalışmaktadır Türkiye ve Ermenistan arasındaki özel temsilciler vasıtasıyla yürütülen görüşmeleri özellikle sınır bölgesinde yapmayı, dünyanın çeÅŸitli yerlerindeki Ermenistan temsilcilikleri ile Türk Dış İşleri misyonunun faaliyetlerini, örneÄŸin; Avrupa BirliÄŸi ve Avrupa Parlamentosu baÄŸlamındaki görüşmeler veya Halep’te konsolosluk vasıtasıyla yapılan görüşmeler gibi uluslararası basına yüksek sesle servis ederek, Türk gazetecileri Erivan’a davet edip basın turu düzenleyerek, Suriye’ye yardım bahanesiyle Türkiye-Ermenistan arasındaki sınırın 4 tır geçecek ÅŸekilde açılmasını saÄŸlayarak ve Türkiye’nin iyi niyetini kullanarak Türkiye ve Ermenistan arasında normalleÅŸme sürecinin Azerbaycan-Ermenistan iliÅŸkileri haricinde devam ettiÄŸi algısı yaratmaya çalışmaktır. Bu faaliyetlerin temel amacı Türkiye-Ermenistan kara sınırlarının Ermenistan-Azerbaycan Barış AnlaÅŸması imzalanmadan açılmasını saÄŸlamak, bu alanda bu alanda kamuoyu algısı oluÅŸturmaktır. Ermenistan BaÅŸbakanı PaÅŸinyan, sözde soykırımın Ermenistan’ın bir talebi olmadığını, sözde soykırımla ilgili hususların 1944 yılına kadar gündemde olmadığını, sözde soykırımın geçmiÅŸ Sovyetler Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler BirliÄŸi tarafından abartılarak gündem oluÅŸturulduÄŸunu, yurt dışında yaÅŸayan Ermeniler tarafından da bu hususun kullanıldığını, Sözde soykırım taleplerinin Ermenistan’a bir kazanım olmadığını ifade etmektedir. Aynı zamanda büyük Ermenistan idealinin hayal olduÄŸunu gerçeklere dönülmesi gerektiÄŸini zamanla da anayasada diÄŸer ülkelere karşı hedef olarak konan hususların kaldırılması gerektiÄŸini ifade etmektedir. PaÅŸinyan, Azerbaycan Ermenistan Barış AntlaÅŸması’nın çerçeve 17 maddesinde karşılıklı olarak anlaşıldığını ve artık barış anlaÅŸmasının bir an evvel imzalamak gerektiÄŸini ifade etmektedir. Bunu yaparken Ermenistan’ın teslim olma anlaÅŸmasındaki Zengezur koridoru hususunu yerine getirmekten Anayasadaki diÄŸer ülkelere karşı maddeleri deÄŸiÅŸtirmekten imtina etmektedir

Åžu bir gerçek ki Ermenistan’ın Barış anlayışı ile Azerbaycan’ın Barış anlayışı her ne kadar 17 temel hususta anlaÅŸmaya varılsa bile aynı deÄŸildir. Ermenistan Anayasası’nda Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı hususları çıkarmadan, teslim olma anlaÅŸmasındaki kabul etmiÅŸ olduÄŸu hususları yerine getirmeden, Zengezur koridoru açılmadan, Askeri ve silahlanma faaliyetlerine son vermeden, 300000 Garbi Azerbaycanlının hakları kararlaÅŸtırılmadan Barış AnlaÅŸması imzalanması mümkün gözükmemektedir.           

Ermenistan, 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler BirliÄŸi’nin dağılma döneminde dünyadaki politik ve stratejik denklemleri kullanarak arkasına da büyük devletleri alarak birinci KarabaÄŸ Savaşı’nda uluslararası hukuka aykırı olarak Azerbaycan topraklarının %20’sini iÅŸgal etmiÅŸ, 28 yıl boyunca AGİT Minsk grubu vasıtasıyla bu haksız ve Hukuksuz iÅŸgalini sürdürmüştür. Azerbaycan’ın bunun milli lider Haydar Aliyev ve devamında Sayın CumhurbaÅŸkanı Ali BaÅŸkomutan  İlham Aliyev’in  Milli güç unsurlarına ve ordu kuruculuÄŸuna gösterdiÄŸi dikkat sonucu Azerbaycan uluslararası  hukuktan kaynaklanan  hakkı ile demir yumruÄŸuyla sorunu çözmüş dolayısıyla jeopolitik ve stratejik dengeleri deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir. Azerbaycan Kafkasların en güçlü devleti ve silahlı kuvvetlerine sahiptir.

44 günlük Vatan Muharebesinde Türk devletinin baÅŸta Sayın CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan olmak üzere 85 milyon Türk Halkının Türk Savunma Sanayi ürünlerinin verdiÄŸi destek anlamlıdır. Bu gönül birliÄŸi kaynağını Balkan Harbine katılan Azerbaycanlı kardeÅŸlerimizden, Çanakkale Savaşı’na katılan kardeÅŸlerimizden, Kafkas İslam Ordusu’ndan, KurtuluÅŸ Savaşı’na yapılan kardeÅŸ kömeÄŸi yardımlarından, Nargin Adası’ndaki Türk esirlerine yapılan yardımlardan,  depreme habersiz KoÅŸan Azerbaycan Devleti’nin yardımlarından, asrın felaketi olan depremde 10 milyon Azerbaycan halkının sofrasındaki ekmeÄŸinden evindeki yorganına varıncaya kadar Türkiye’nin yanında olmasından beslenmektedir. Türkiye Azerbaycan iliÅŸkilerinin en yüksek noktası olan ÅžuÅŸa Beyannamesi ile tarihin zirvesine çıkmış Türkiye Azerbaycan örnek stratejik birlikteliÄŸi Türk dili konuÅŸan ülkeler topluluÄŸunu Türk devletleri teÅŸkilatına dönüştürmüştür.         

Dünya, risk ve tehditlerini arttığı, önümüzdeki 5- 10’lu yıllarda sınırların yeniden çizileceÄŸi bir ortamdadır. Bugün 300 milyonluk Türk dünyasına Amerika BirleÅŸik Devletleri’nin de, Rusya’nın da, Çin’in de, Avrupa BirliÄŸi’nin de ihtiyacı vardır. Türk Dünyası ve Türkiye yaklaşım tarzımızı bu deÄŸiÅŸen dünya dengeler içerisinde gücümüzün farkında olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek varlığımızı koruyup daha ileriye götürebiliriz. Bunun için Kafkaslarda bugüne kadar olduÄŸu gibi ebedi ve ezele kadar orada sürecek Türkiye Azerbaycan birlikteliÄŸi ile  bu birlikteliÄŸin Türk Devletleri TeÅŸkilatı’na üye kardeÅŸlerimizle artan iÅŸbirliÄŸi ile geliÅŸtirilmesi esastır.

Dolayısıyla Kafkaslara, özelinde de Ermenistan’a yönelik iliÅŸkilerde bugüne kadar olduÄŸu gibi her konuyu gardaÅŸlık ruhuyla karşılıklı bilgilendirme, koordine etmek zorundayız. Türkiye Ermenistan iliÅŸkilerini Kafkaslardaki diÄŸer iliÅŸkilerden ayrıştırma tuzağına düşmemeli, esas stratejik önceliÄŸimizden uzaklaşılmamalı, bu hususta iyi niyetle yürütülen görüşme ve faaliyetlerde Ermenistan’a iletilmelidir. 4 ülke ile komÅŸu olan Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan’da barışmaktan baÅŸka ÅŸansı yoktur. OluÅŸacak Barış ortamından hem siyasi olarak hem ekonomik olarak en çok fayda saÄŸlayacak ve en çok ihtiyaç duyacak ülke Ermenistan’dır.

Ermenistan zaman kazanmaya çalışmamalı, konuyu bir yandan ABD bir yandan Avrupa BirliÄŸi bir yandan Rusya bir yandan diaspora vasıtasıyla çok boyutlu hale getirmemeli, taarruzi maksatlı silahlanma ve askeri faaliyetlerden vazgeçmeli, teslim olma anlaÅŸmasındaki hususları yerine getirmeli, Ülkesindeki Amerika BirleÅŸik Devletleri ve Avrupa Misyonu temsilcilerini göndermeli, en kısa sürede Azerbaycan’la Barış AnlaÅŸması imzalamalıdır.

Ermenistan tercihini barıştan yana değil 200 yıldır sürdürdüğü şekilde başka ülkelerin maşası olarak intikam alma amaçlı askeri seçenekten yana kullandığı takdirde kendisini bir Demir Yumruk Harekatı beklemektedir. Tercih Ermenistan’ındır.

Türkiye’de Kafkaslardaki barışa saÄŸlaması gereken katkıları Azerbaycan ile koordineli ÅŸekilde atmalıdır. BirlikteliÄŸimiz gücümüzdür.

Kafkaslarda elde edilen stratejik üstünlük, başka ülkelerin talepleri ile taktik ve operatif politikalar ile ortadan kaldırılmaması böylece kurulan tuzakların boşa çıkarılması hayati öneme haizdir. Gücümüzün farkında olarak geçmişten bugüne , bugünden geleceğe sarsılmaz ve ebedi kardeşliğimiz diğer kardeşlerimizi de kapsayacak şekilde devam ettirilmelidir.. Ermenistan ne yaparsa yapsın Türkiye Azerbaycan Şuşa kardeşlik ruhu Stratejik karar belirleyicidir.

 

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

POPÜLER HABERLER