ESRARIN DENETİMLİ SERBESTLEŞTİRİLMESİ SENİ BAĞIMLILIKTAN KORUMAZ!

A+
A-

İnsana sonsuz, bağımlılığa sıfır tolerans!

Esrarla ilgili dünya çapında yaşanan bazı denetimli serbestleştirme girişimleri, özellikle genç kuşaklar arasında büyük bir kafa karışıklığına yol açıyor. “Madem bazı ülkelerde yasal, o zaman zararsızdır, bizde de olsun” gibi yanlış ve yüzeysel çıkarımlar, mücadele sahasında olan bizlerin işini zorlaştırıyor. Oysa bu serbestleştirme politikalarının ardında yatan tarihsel, kültürel, siyasal ve ekonomik dinamikler çok daha karmaşıktır. Özellikle esrar savunuculuğu yapan bazı grupların ve lobilerin, bu gelişmeleri çarpıtarak gençleri etkilediği bir gerçek. Tam da bu nedenle, doğruyu yüksek sesle ve bilimsel dayanaklarla ifade etmek zorundayız. Çünkü bu mücadelede benim için ideal olanın peşinden gitmek amaçtır, bunu da yıllarca önce ortaya çıkardığım sloganımla çok net ifade ettim: “İnsana sonsuz, bağımlılığa sıfır tolerans!”

Gençler, bilhassa konferanslarım sonrasında Hollanda’nın esrar maddesini kısmi serbest bırakmasını muhakkak sorarlar, sorularının içeriğinde genellikle eksik bilgiler bulunmakta, bu eksiklik de onların esrar savunucusu gibi gözükmesine de zaman zaman sebep olmaktadır. Hollanda, esrarın denetimli şekilde “toleranslı” olarak kabul edildiği ilk ülkelerden biridir. 1976 yılında yürürlüğe giren Uyuşturucu Maddeler Yasası’na göre, esrar üretimi ve satışı teknik olarak hâlâ yasa dışı olsa da küçük miktarlarda bulundurulmasına ve “coffeeshop” denilen mekânlarda satışına göz yumulmaktadır. Ancak bu yaklaşımın altında yatan temel neden, “yasaklamak yerine kontrol etmek” stratejisiydi. Hollanda hükûmeti, esrarı tamamen yasal hâle getirmedi, sadece belli sınırlar içinde denetleyerek organize suçla mücadeleyi amaçladı. Bir de o yıllarda artan aşırı dozdan eroin ölümlerinin önüne geçmeyi hedefleyen bir zarar azaltımı projesiydi. Yani her ülkenin kendi iç dinamikleri aldığı bir kararı incelemeden, onların doğru yaptığına hükmetmek bizi asla doğru bir karara götürmez.

Ne var ki bu model zaman içinde ciddi eleştiriler aldı. Hollanda’da esrar kullanımı azalmadı, aksine turistik bir cazibe hâline geldi. Yerel halk içinde bağımlılık oranları yükseldi, gençlerde kullanım yaşı düştü. Bugün Hollanda hükûmeti bu politikanın bazı yönlerini yeniden gözden geçiriyor. Demek ki mesele, “serbest” gibi görünen politikaların gerçek sonuçlarını okumakla başlıyor. Şimdilerde Hollanda bu politikayı değiştirmeye çalışıyor, çünkü “coffeeshop” dükkânı yasal olsa da içinde menülerde yer alan esrar çeşitleri her zaman yasadışıydı! Hollanda hükümeti yeni kararları ile yalnızca devlet kontrolünde yetiştirilen esrarların içilmesi için bir karar aldı ve şu an bunu uyguluyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar esrarın bağımlılık yapıcı bir madde olduğu gerçeğini; yeni ya da eski kanunlarıyla asla değiştiremiyorlar!

Gelelim başka ülke örneklerine; 2013’te Uruguay, esrarı tamamen yasallaştıran ilk ülke oldu. Devlet üretimi denetliyor, kullanıcılar kayıt altına alınıyor ve sadece belli noktalardan temin edebiliyorlar. Almanya ise 2024 itibariyle belli miktarda esrarın yetiştirilmesine ve özel kulüpler aracılığıyla kullanımına izin verdi. ABD’nin bazı eyaletlerinde (özellikle Colorado, California, Oregon gibi) esrar yetiştirmek ve satmak yasal hâle geldi. Ancak bu ülkelerde esrarın yasallaşması ile ortaya çıkan tablo, çoğu zaman “özgürlük” adı altında maskelenmiş bir bağımlılık krizine işaret ediyor. Zira özgürlük ve serbestlik kavramlarının bu meselede birbirine karıştırıldığı bir gerçektir. Amerika’daki bazı eyaletlerde THC oranı yüksek esrar ürünlerinin piyasayı ele geçirmesiyle birlikte psikotik ataklar, genç yaşta şizofreniye yatkınlık ve esrar kullanıma bağlı kaza sebebiyle ölümler ciddi biçimde arttı. Almanya’da ise uzmanlar endişeli: “Gençler, bu yasal değişiklikleri ‘serbest içebilirim’ şeklinde yorumlayarak yanlış yollara sapıyor” diyerek soruna dikkat çekiyorlar.

Kenevir bitkisi, insanlık tarihinde binlerce yıldır tarımdan sanayiye kadar birçok alanda fayda sağlayan çok yönlü bir bitkidir. Lifleri dayanıklıdır; tekstil, kâğıt, biyoplastik ve inşaat malzemesi üretiminde kullanılır. Tohumları besleyicidir, yüksek protein ve omega-3 yağ asidi içerikleriyle gıda takviyesi olarak değerlidir. Ayrıca, kenevirden elde edilen bazı bileşenler tıbbi amaçlarla –örneğin epilepsi ya da kronik ağrılar için– denetimli olarak kullanılabilmektedir. Türkiye’de de bazı illerde denetimli kenevir ekimi yapılmakta ve bunun sanayiye dönük ekonomik boyutu üzerinde durulmaktadır. Bu gayet makul ve kontrollü bir süreçtir. Ancak bu faydaların hiçbiri, bağımlılık yapıcı etkisi olan ve psikoaktif madde içeren esrarla (THC oranı yüksek kenevirle) aynı şey değildir. Endüstriyel ya da tıbbi kenevir ile keyif verici amaçla kullanılan esrar kesinlikle birbirine karıştırılmamalıdır. Kenevirin insanlık yararına olan potansiyeli, uyuşturucu madde olarak tüketilmesini asla haklı göstermez.

Ancak tehlike şurada başlıyor: Esrara eğilimi olan gençler, bu endüstriyel gelişmeleri yanlış okuyarak “devlet bile serbest bıraktı, o zaman esrar masum” gibi çarpıtılmış bir algıya kapılıyorlar. Esrar lobileri ve esrar savunucuları da bu karmaşayı fırsata çevirerek kamuoyunu, özellikle genç zihinleri manipüle ediyor. Endüstriyel kenevir başka bir şeydir, bağımlılık yapan THC oranı yüksek uyuşturucu esrar ise bambaşka bir şeydir. Bu ayrımı yapamayan her genç, bağımlılık tuzağına birkaç adım daha yaklaşmış olur.

Esrarın bir takım yasallaşma girişimleri bir masumiyet belgesi değildir. Her toplumun kendi bağlamı, kültürü, gençlik dinamikleri ve bağımlılıkla mücadele kapasitesi farklıdır. Türkiye’de hâlen bağımlılıkla mücadeleye erişim kısıtlıyken, aile içi bilinç eksikken, gençlerin psikososyal desteği zayıfken, esrarı serbestleştirmek ya da masum göstermek demek, milyonlarca genci ateşin içine bodoslama itmek demektir.

Bu nedenle, yıllar önce benimsediğim ve bugün daha da güçle savunduğum bir ilkeyi tekrar hatırlatmak istiyorum: “İnsana sonsuz, bağımlılığa sıfır tolerans!”

Her gencin potansiyeli değerlidir, her zihin temiz kalmayı hak eder. Bu nedenle kafa karışıklığına değil, netliğe ihtiyacımız var. Tıpkı bağımlılık karşıtı mücadelemizde olduğu gibi: Bilgiyle, bilinçle ve kararlılıkla bir kez daha haykırıyorum: Esrar bağımlılık yapar ve diğer bütün maddelere geçişi sağlayan korkunç bir başlangıç maddesidir! Esrarın felsefesini yaparken, esrarın savunucularından biri olurken; çocuklarınızı, kuzenlerinizi, yeğenlerinizi ve toplumun tüm çocuklarını, gençlerini gözünüzün önüne getirin…

 

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın