Bursa’da Gürsu ve Kestel ilçelerinde başlayan orman yangını, 100 hektardan fazla alanı küle çevirdi. Yaklaşık bin 765 kişinin tahliye edildiği yangında Karahıdır Mahallesi’nde yaşayan Hüsamettin Akgül, yangının köylerine ulaşma anını ve verilen mücadeleyi gözyaşlarıyla anlattı.
Bursa’nın Gürsu ve Kestel ilçelerinde başlayan ve Osmangazi ilçesine bağlı Avdancık Köyü’ne kadar ulaşan orman yangını, ekiplerin gece boyunca süren yoğun çalışmaları sonucunda büyük oranda kontrol altına alındı. Yangın, rüzgarın etkisinin azalmasıyla birlikte durdurulabildi ancak bölgede hala zaman zaman alevlenmeler yaşanıyor. Ekipler, rüzgarın yeniden alevleri tetiklemesi ihtimaline karşı teyakkuzda bekliyor. Yangın, şu ana kadar 100 hektardan fazla alanı küle çevirirken, 3 köyde 485 hanede yaşayan bin 765 kişinin tahliyesine sebep oldu. Müdahale çalışmalarına orman, itfaiye ve belediye ekiplerinin yanı sıra köylüler de traktörleriyle destek verdi.
Yangının yaşandığı Karahıdır Mahallesi sakinlerinden 69 yaşındaki Hüsamettin Akgül, yangının ilk anından itibaren yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı. Akgül, yangın sonrası yerleşim yerlerinin çevresine yangın yolları yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Yangının başladığı anları anlatan Akgül, “TOKİ konutlarında oturan Ali arkadaşım beni saat 17.44’te aradı ve yangının başladığını söyledi. Bana fotoğraf attı. Biz de hemen köy kahvesinin önüne çıktık, tekbir getirmeye başladık. Köyümüzdeki hazır olan bütün traktörleri çıkardık. TOKİ’ye yangın müdahalesi için buradan su taşıdık. Yaklaşık 2-3 saat içinde yangın bizim köyümüze doğru sarktı. Komşu köylerden yardımlar geldi. Bütün traktör sahiplerinden Allah razı olsun. Bizim insanımızın birliği, beraberliği budur. Kendi köyümüzün traktörleri ilk yangın çıkan yere müdahale ederken, bizim köye doğru sarkan yangına da komşu köylerden traktörler geldi. Sayısını bilmiyorum ama 500’ü geçmiştir. Biz o traktörleri köy meydanından yangının köye doğru sarktığı yöne yönlendirdik. En son noktaya kadar gidip dönüş yapmalarını, ama gidiş-gelişte yolu tıkamamaları gerektiğini bizzat söyledik. Tankerlerini orada boşaltıp geri döndüler, tekrar su doldurup gittiler. Çok yoğun bir mücadele vardı” dedi.
Yangının sabaha kadar sürdüğünü ve evlerin çok yakınlarına kadar geldiğini söyleyen Hüsamettin Akgül, “Yangın kısa sürede köyümüze kadar indi. O noktada yapabileceğimiz tek şey, traktörleri köyün etrafındaki sokaklara, evlere yakın yerlere sokmaktı. Evlerin etrafını ıslattık. Sabah baktığımızda bazı yerlerde yangın evlere 1 metreye kadar yaklaşmıştı, bazı yerlerde 20-50 metreye kadar. Ama Cenab-ı Hakk’ın lütfuyla yangın evlere dokunmadı. Evlerimizde hiçbir zarar yok. Çocuklarımızda, can kaybı yok. Gece saat 3’ten sonra yangının alevi bitti ama bu sefer de kozalakların patlaması başladı. Kozalaklar gökyüzünde yıldızlar gibi gezmeye başladı. 50, 100, 300 metre ileriye kadar sıçrıyordu. Ama Allah’a şükür, köyün içine gelmedi. Kozalaklar dağın kendi arasında dolaştı” diye konuştu.
Bu yangının herkes için ders niteliğinde olduğunu ifade eden Akgül, “Bunu iyi okumak, ders almak lazım. İnsanlar birbirine düşman değil, sevecen olmalı. Her seferinde, köyümüzün etrafında çevre yolu gibi yangın yolları yapılması gerektiğini söyledim. Ama bu akşam, halkımız ve yöneticilerimiz buna ihtiyaç olduğunu anladı. Bu ihtiyaç duyulan bir şey. Bunu ülkemize ve dünyamıza duyuralım. Yerleşim yerlerine müdahale edebilmek çok önemli. Orman bile olsa, ilk müdahalenin yapılabileceği yerlerde yangın yolları açmamız gerekiyor. Çevre yolları gerekiyor. Traktörleri yangının geldiği en ücra köşelere yönlendirdik. Islatarak müdahale ettik bu bizi kurtardı. Rabb’imiz bizi kurtardı” ifadelerini kullandı.

Yorumlar (0)