Esad sonrası Türkiye'nin Suriye yatırımları hızlı büyüdü

Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından onlarca Türk şirketi ve kamu kurumu yeniden inşa sürecinden pay alabilmek için Suriye'ye akın etti. Havalimanlarından enerji santrallerine milyarlarca dolarlık anlaşma imzalandı.

09 Ara 2025 - 22:14 YAYINLANMA
Esad sonrası Türkiye'nin Suriye yatırımları hızlı büyüdü

Türkiye, Ahmed Şara yönetiminin birinci yılını doldurduğu Suriye'nin yeniden inşasında en önde yer alan ülkelerden biri. Türkiye'den hem devlet kurumları hem de şirketler enerjiden ulaştırmaya, gıdadan inşaata pek çok alanda Suriye'deki varlıklarını artırıyor.

Dünya Bankası'nın Ekim 2025'te yayımladığı "Suriye Fiziki Hasar ve Yeniden İnşa Değerlendirmesi" raporuna göre, ülkenin yeniden inşa maliyetinin en iyi tahminle 216 milyar dolar olduğu kaydedildi. Altyapı, yeni konut ve konut dışı yapıların inşasını kapsayan bu tutar, Suriye'nin 2024 yılındaki gayri safi yurt içi hasılasının neredeyse 10 katı büyüklüğünde.

Bu ortamda Türkiye'den Suudi Arabistan'a, İtalya'dan Güney Kore ve İngiltere'ye pek çok ülke Suriye'nin geleceğinde rol almak için girişimlerde bulunuyor.

Esad rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinin ardından iktidara gelen Şara yönetimi, aradan geçen bir yılda onlarca ekonomik iş birliği anlaşması imzalarken, enerji ve ulaştırma gibi stratejik alanlarda kamu ihaleleri düzenlemeye de başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Şara arasındaki yakın ilişkiler ise Suriye'nin yeniden imarında Türk şirketlerin önünü açıyor.

Türkiye'nin gümrük hamlesi

Türkiye geçen yıl Esad devrilir devrilmez yeni yönetimle resmi temasa ilk geçen ülkelerden oldu. Şara yönetiminin göreve gelmesinden 1,5 ay sonra, Türkiye Suriye'ye yönelik ihracat ve ithalat kısıtlamalarını kaldırdı.

12 Şubat 2025'te Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile Türkiye üzerinden Suriye'ye ihracat kısıtlamaları kaldırılırken, "metal hurda" hariç diğer eşyaların Suriye'den üçüncü ülkelere Türkiye üzerinden ticareti de serbest bırakıldı. Ayrıca Suriye'den ithalat işlemleri iç savaş öncesi dönemdeki haline döndürüldü.

Türkiye'nin en uzun kara sınırına sahip komşusu ile ticaretin artırılması için gümrük kapıları da faal hale getirildi. O dönem Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Türkiye ve Suriye arasında halen faal olan 7 gümrük kapımızda artan yolcu ve ticaret trafiğini karşılayabilmek için modernizasyon ve genişletme çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir" açıklamasını yapmıştı.

İlk büyük anlaşma enerjide

Takip eden aylarda Şara yönetiminin uluslararası alanda meşruiyetinin artmasıyla birlikte Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik iş birliğinin çapı da büyümeye başladı. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed Şara arasında Mayıs ayında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleşen ilk görüşmenin ardından, Suriye'ye yönelik ABD ve Avrupa Birliği yaptırımlarının kaldırılmaya başlanması Türkiye'nin Suriye'deki ekonomik etkinliğinin artmasında rol oynadı.

Suriye'de Şara yönetiminin imza attığı ilk büyük anlaşma, 29 Mayıs'ta Şam'da imzalanan 7 milyar dolarlık enerji ihalesi oldu. ABD, Türkiye ve Katar ortaklığında hayata geçirilecek proje ile Suriye'nin merkez ve doğu bölgelerinde doğal gaz elektrik santralleri ile güneyinde bir güneş enerjisi çiftliği inşa edilmesi öngörülüyor.

Ülkede toplam 5 bin MW elektrik üretmeyi amaçlayan konsorsiyum; Katar'dan UCC Consessions şirketi, ABD'den Power International ve Türkiye'den Kalyon Holding ile Cengiz Holding'ten oluşuyor.

Bu sözleşmeden kısa süre sonra, Haziran sonunda Türkiye ile Suriye arasında doğrudan kara taşımacılığının yeniden başlatılması için anlaşma imzalandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sınır kapılarındaki yük aktarma uygulamasının sona ereceğini ve malların Türkiye ile Suriye arasında doğrudan taşınabileceğini ilan etti.

İhracat 10 ayda yüzde 53 arttı

Doğrudan ticarette savaş öncesine dönüş ve normalleşme, dış ticaret rakamlarında kendini hemen gösterdi. 2025 Ocak-Ekim döneminde Türkiye'den Suriye'ye ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 53 arttı ve 2,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Suriye'ye ihracatın Kasım ve Aralık'ta da artarak sürmesi ve toplamda 3 milyar doları aşması bekleniyor.

Aynı dönemde Türkiye'nin Suriye'den yaptığı ithalat ise yüzde 46,4 azalışla 185 milyon dolara geriledi.

Ağustos ayına gelindiğinde iki ülke arasındaki ekonomik iş birliği ve yatırım anlaşmaları artmaya başladı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde 6 Ağustos'ta Ankara'da düzenlenen Türkiye-Suriye Yuvarlak Masa Toplantısı'nda 5 milyar dolarlık ticaret hedefi için 10 anlaşma üzerinde mutabakat sağlandı.

Ayrıca yeni kurulan Türkiye-Suriye Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (JETCO) kapsamında, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin tüm boyutlarının değerlendirileceği kurumsal bir mekanizma hayata geçirildi.

Bununla birlikte savaş öncesi Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde yer alan Türkiye-Suriye İş Konseyi'nin tekrar devreye alınması kararlaştırıldı.

Ankara'daki toplantıda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Suriye'de sanayi bölgesi kurulması için gerekli yasal altyapı, mevzuat çalışmaları dahil her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurgulayarak, "Ülkelerimiz arasındaki ticaretin gelişme perspektifini göz önünde tutarsak halen var olan Cilvegözü Sınır Kapısı'nın kısa sürede yetersiz kalacağını düşünüyorum. Mutlaka yeni sınır kapılarını gündemimize almamız gerekir" diye konuştu.

Şam Havalimanı inşaatı Türk şirketlere

Aynı günlerde, Türk şirketleri Kalyon İnşaat, Cengiz İnşaat ve TAV İnşaat'ın da içinde bulunduğu konsorsiyum, Şam Uluslararası Havalimanı iyileştirme ve inşaat ihalesini alarak 4 milyar dolarlık bir anlaşmaya imza attı. Konsorsiyumda Türk şirketlerinin yanı sıra Katar'dan UCC ve ABD'den Assets Investments şirketleri de yer alıyor.

Anlaşma kapsamında Şam Uluslararası Havalimanı tesislerinin sekiz yıl içinde, yılda 31 milyon yolcu ağırlayabilecek kapasiteye çıkarılması öngörülüyor.

Suriye'de Esad sonrası kurulan yeni rejimde Kürtler, Dürziler ve Aleviler ile Şara yönetimi arasında henüz anlaşma sağlanamaması, geçen bir yılda ülkedeki siyasi krizin devam ettiğini gösteriyor. Buna karşın yeni hükümetin hem ABD ve AB ülkeleri hem de başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu ve Körfez tarafından meşru ve yakın bir partner olarak ilan edilmesi, Suriye'ye dönük ekonomik ve ticari adımları giderek artırıyor.

Son aylarda Suriye’nin başkenti Şam, pek çok uluslararası fuara ev sahipliği yaptı. Yeni rejim, dünyanın hemen her yerinden yüzlerce şirketi "Yeni Suriye'nin nimetlerinden faydalanmak üzere" Şam'a çağırdı. Bu çağrıya en çok kulak veren şirketler ise Türk şirketleri oldu.

Şam'da 28 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen Uluslararası İnşaat Fuarı Buildex'e toplam 740 yerli ve yabancı şirket katıldı. Türkiye, 112 yapı ve inşaat firmasıyla fuara en geniş katılımı sağlayan ülke oldu.

27 Ağustos-5 Eylül tarihlerinde düzenlenen 62'nci Şam Uluslararası Fuarı'na da 100 kişilik bir heyetle katılan Türkiye, 28 Ekim-2 Kasım arasında yine Şam'da yapılan "Suriye'nin Yeniden İmarı Uluslararası Fuarı"nda da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nden İstanbul Tekstil İhracatçıları Birliği'ne onlarca kamu kurumu ve iş dünyası örgütü ile varlık gösterdi.

Şara: 28 milyar dolar yatırım sağladık

Tüm bu gelişmeler sonucunda, yeni Suriye yönetimi başta Türkiye olmak üzere ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak isteyen devletlerden yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırım çekmeyi başardı.

29 Ekim'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen Geleceğin Yatırım Girişimi konferansına özel konuk olarak katılan Suriye'nin Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Esad'ın devrilmesinin ardından geçen 10 aylık sürede toplam 28 milyar dolar dış yatırım çekmeyi başardıklarını anlattı.

Şara, "Yatırımla yeniden inşa yolunu seçtik. Suriye'yi yardım ve destekle inşa yolunu seçmedik" diye konuştu.

 

Şara rejimi ile geçen bir yılda Türkiye ile Suriye arasında toplamda 15 milyar doları aşan yatırım ve ticaret anlaşmaları imzalandı. Bu dönemde yüzlerce Türk şirketi iç savaş öncesinde faaliyet gösterdiği Suriye'ye yeniden dönmenin yollarını açmak üzere Şam'a akın etti.

 

Bir yanı Akdeniz'e diğer yanı Asya'ya açılan Suriye toprakları, Türk şirketleri için yalnızca büyük fırsatlar barındırmıyor. Suriye sınırına yakın Gaziantep, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Mardin, Hatay gibi ekonomisi emek yoğun sektörlere bağlı şehirlerdeki şirketler için Suriye, aynı zamanda bir "kurtuluş"un da adı.

"Mısır yerine Suriye'de üretelim"

Özellikle tekstil sektöründe son yıllarda işini kaybeden yüzbinlerce çalışan, kepenk kapatmak zorunda kalan yüzlerce atölye ve fabrika bu kentlerde bulunuyor. Türkiye'deki olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle üretimini Mısır'a taşıyan pek çok şirket, daha uygun koşullarda sınırın hemen öte yakasındaki Suriye'de fabrika kurmak istiyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili Ahmet Fikret Kileci, bu durumu şu sözlerle açıklıyor:

"Türkiye'de artan işçilik maliyetleri nedeniyle tekstil ve hazır giyimde klasik emek yoğun model sürdürülemez hale geldi. Mısır yerine Suriye-Halep merkezli üretim modeli Türk firmalarına alternatif sunabilir."

Uzun yıllar Mısır ve Suudi Arabistan ile birlikte Arap dünyasının en güçlü devletlerinde biri olan Suriye'de 14 yıl süren iç savaş, ülkenin neredeyse tüm altyapısını harap ederken ekonomisini yaklaşık yüzde 85 küçülttü. Türkiye Ticaret Bakanlığı verilerine göre, savaşın sona erdiği 2024 yılını yüzde 1,5 küçülmeyle kapatan Suriye ekonomisinin 2025'te yüzde 1 büyümesi bekleniyor.

Kaynak :
DW

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: