Kırmızı ete indirim besiciye ‘zorluk’
Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, et üretimindeki maliyetlerin yüksek olduğunu ve üreticilerin spekü...
03 Ara 2025 - 10:45
YAYINLANMA
Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, et üretimindeki maliyetlerin yüksek olduğunu ve üreticilerin spekülatör gibi gösterildiğini söyleyerek, "Et fiyatlarının kasaplara değil, üreticiye sorulması lazım" dedi.
Girdi maliyetlerinin her yıl arttığını fakat et fiyatlarının neredeyse aynı kaldığını söyleyen Başkan Ercan Aras, "Tabi yine bu son günlerde biliyorsunuz gündem şu anda et konusu. Et fiyatlarının yüksekliği konusu. Tabi biliyorsunuz yani üreticilerimiz şu anda spekülatör olarak görülmektedir. Yani et fiyatlarını üreticimizin yükselttiğini genelde böyle basında bütün konuşmacılarda ve insanların söylediklerinde işte üreticilerin et fiyatlarını yükselttiğini söylemektedirler. Fakat bunun altyapısını hiç kimse sormuyor ve sorgulamıyor. Biliyorsunuz yaklaşık olarak 7-8 aydır ülkemizde büyük bir şap hastalığı yani son 30-40 yılın en büyük hastalığını bizim üreticimiz çekti ve üreticimiz yaklaşık olarak yüzde 30-40 civarında bir verim kaybına ulaştı. Hayvan bulmakta ve hayvan tedariğinde çok büyük zorluk yaşamaktadır. Bizim girdi maliyetlerimiz yaklaşık olarak yüzde 30-40 civarında yükselmektedir. Ben size örnek vereyim, saman fiyatı 2-3 bin liradan 8 bin liralara yükseldi. Yem fiyatları yüzde 30-40 civarında arttı ve bütün girdi besin materyalimizle canlı kilogramı 400 TL’ye çıktı ve bütün girdi maliyetlerimiz aşağı yukarı yüzde 30-40 civarında artarken, öbür taraftan bizim et fiyatlarımız da yaklaşık olarak 3 yıla yakındır aynı seviyede tutulmaktadır. Yani bizim girdi maliyetlerimiz her yıl yüzde 30-40-50 civarında artacak ama bizim sattığımız fiyat yaklaşık olarak aynı seviyede duracak. Böyle bir mantık dışı durumda bir de şap geçirmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Verim kaybı oluşmuş bir hayvancılık sektöründen bahsediyoruz. Tabii buna şu anda kim karar vermeye çalışıyor. İşte bu soru gidilip PERDER yönetim kuruluna soruluyor Kasaplar Federasyonu’na soruluyor. Yani bizim maliyetimizi, bizim ürünümüzün değerini bunlar nasıl belirleyebilir? Bunlar üretimin hangi safhasında ki bunlar belirleyebilir ve bunlardan soru soruluyor" dedi.
Başkan Aras, etin değerini ancak üreticinin belirleyebileceğini söyleyerek, "Bizim ürünümüzün değerini ancak üretici belirler, girdi maliyetlerimiz belirler. Eğer biz bu ürünü bu eti ucuza satmak istiyor ve sattırılmak isteniyorsa bizim girdi maliyetlerimizin kontrol altına alınması lazım ve bu girdi maliyetlerinin düşürülmesi lazım. Eğer hesaplanma isteniyorsa biz bu hesapları da veririz. Şu anda bizim üreticimize etin karkas yağlı fiyatı 600 TL maliyeti var yani 600 TL’nin altında satan bir üretici zarar etmektedir. Eğer şu anda sabitleyip zarar ettirilmek düşünülüyorsa o zaman üretim kaybı olur hiçbir tane üretici bulamayız. Yani biz şunu demek istiyoruz; bizim malımızın değerini biz belirleriz, bizim girdi maliyetlerimiz belirler. Yani dışarıdan Kasaplar Odası, Kasaplar Federasyonu PERDER üyeleri bizim ürünümüzü belirleyemez ve onlardan bilgi de alınamaz. Çünkü onlar üretimin hiçbir safhasında yoklar. Onlar satıcı tarafındalar, biz üretim tarafındayız. Gelsinler bizim besihanelerimize, çiftliklerimize ve buradaki maliyetleri değerlendirsinler. Burada hangi maliyetler var onlara gösterelim. Bakın yurt dışından şu anda ithalat gün geçtikçe artmaya başlıyor. Sebebi konusunda da üreticimizin desteklenmesi lazım ve üreticimizden bilgi alınması lazım. Şu anda gelen ithalat ülkemize yetmemektedir. Çünkü üretim kaybı yaşandı ve üretimin düşüklüğü yaşandı. Üretimi derhal bizim hızlıca arttırmamız lazım. Eğer nihai tüketicimize uygun şekilde biz bu eti yedirmek istiyorsak üretimi arttırmamız lazım, giriş maliyetlerini düşünmemiz lazım. Yoksa böyle üreticiyi spekülatör olarak gösterip piyasada yani canavar gibi göstermenin bir mantığı yok. Bunlar çözüm değildir. Çözüm üretimi arttırma, maliyetleri düşürme ve piyasaya daha uygun ve tüketiciye uygun eti yedirmektir. Biz bunun taraftarıyız" ifadelerini kullandı.
Maliyetin yüksek olduğu yerde ucuza et yemenin mümkün olmadığını söyleyen Aras, "Biz istiyoruz ki biz de ucuza mal edelim ve ucuza satalım ama kusura bakmayın pahalıya mal edip de ucuza kimse de malını satmaz ve bunun değerini de kimse belirleyemez, üretici belirler. Hiç kimse de gelip bir üreticiyi muhatap alıp da işte ‘Gelin sizin maliyetleriniz nedir? Siz kaça mal ediyorsunuz?’ demiyor. Gelsinler matematiği biz onları öğretelim. Nasıl matematik yapılır, nasıl üretim yapılır bütün hesaplamaları gösterelim ve bize maliyetini de belirleyelim. İşte şunu diyorlar ‘İthal geliyor, ithal ucuza mal ediyorsunuz’ bizim kapasitemizin yüzde 5’i kadar ithal geliyor. Yani yüzde 95’i biz yerli üretim yapıyoruz. Yerli üretim pahalı. Artık bizim şunu bilmemiz lazım ülkemizde eti biz ucuz yiyemeyiz. Bizim maliyetlerimiz yüksek. Yani ucuz et yeriz diyen adamlar yanlış yönlendiriyor. Devleti de yanlış yönlendiriyor, hükümeti de yanlış yönlendiriyor ve tüketiciyi de yanlış yönlendiriyor. Bizim ülkemizde maliyetler pahalı buna göre de tüketimi planlamayı ona göre yapmamız lazım. Eğer ucuza yedirir eti devamlı baskı altında tutarsak üretim biter ve artık üretim geriye gider. Şu anda kapasitelerimizin yüzde 30’u 40’ı boş. Şu anda hiçbir besicimizin üreticimizin kapasitesi tam dolu değil. Mal bulamıyoruz, besilik dana bulamıyoruz. Çünkü yıllarca inek kesildi yıllarca süt para etmedi etmeyince insanlar bıktı bu işten artık üretimden geri çekildiler ve şu anda kapasitelerimiz düşük. Bir de üstüne şap hastalığı geldi. Hadi gelin besilik dana bulun bulamıyoruz. Bulamadığımız için de bizim girdi maliyetlerimiz pahalı, besilik dana pahalı, öbür tarafında maliyetler pahalı. Eti de pahalı yemek zorundayız. O yüzden ona göre bir planlama yapılması lazım. Hiçbir zaman üreticiyi spekülatör olarak görmemiz lazım. Üreticiden bilgi alınması lazım başkalarından bilgi alınmaması lazım ama maalesef biz ülkemizde şunu görüyoruz son insanlardan bilgi alındığı için kimse üreticinin, köylünün, çiftçinin derdi ile ilgilenmemektedir. O yüzden herkesin ilgilenmesini istiyoruz" dedi.
Girdi maliyetlerinin her yıl arttığını fakat et fiyatlarının neredeyse aynı kaldığını söyleyen Başkan Ercan Aras, "Tabi yine bu son günlerde biliyorsunuz gündem şu anda et konusu. Et fiyatlarının yüksekliği konusu. Tabi biliyorsunuz yani üreticilerimiz şu anda spekülatör olarak görülmektedir. Yani et fiyatlarını üreticimizin yükselttiğini genelde böyle basında bütün konuşmacılarda ve insanların söylediklerinde işte üreticilerin et fiyatlarını yükselttiğini söylemektedirler. Fakat bunun altyapısını hiç kimse sormuyor ve sorgulamıyor. Biliyorsunuz yaklaşık olarak 7-8 aydır ülkemizde büyük bir şap hastalığı yani son 30-40 yılın en büyük hastalığını bizim üreticimiz çekti ve üreticimiz yaklaşık olarak yüzde 30-40 civarında bir verim kaybına ulaştı. Hayvan bulmakta ve hayvan tedariğinde çok büyük zorluk yaşamaktadır. Bizim girdi maliyetlerimiz yaklaşık olarak yüzde 30-40 civarında yükselmektedir. Ben size örnek vereyim, saman fiyatı 2-3 bin liradan 8 bin liralara yükseldi. Yem fiyatları yüzde 30-40 civarında arttı ve bütün girdi besin materyalimizle canlı kilogramı 400 TL’ye çıktı ve bütün girdi maliyetlerimiz aşağı yukarı yüzde 30-40 civarında artarken, öbür taraftan bizim et fiyatlarımız da yaklaşık olarak 3 yıla yakındır aynı seviyede tutulmaktadır. Yani bizim girdi maliyetlerimiz her yıl yüzde 30-40-50 civarında artacak ama bizim sattığımız fiyat yaklaşık olarak aynı seviyede duracak. Böyle bir mantık dışı durumda bir de şap geçirmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Verim kaybı oluşmuş bir hayvancılık sektöründen bahsediyoruz. Tabii buna şu anda kim karar vermeye çalışıyor. İşte bu soru gidilip PERDER yönetim kuruluna soruluyor Kasaplar Federasyonu’na soruluyor. Yani bizim maliyetimizi, bizim ürünümüzün değerini bunlar nasıl belirleyebilir? Bunlar üretimin hangi safhasında ki bunlar belirleyebilir ve bunlardan soru soruluyor" dedi.
Başkan Aras, etin değerini ancak üreticinin belirleyebileceğini söyleyerek, "Bizim ürünümüzün değerini ancak üretici belirler, girdi maliyetlerimiz belirler. Eğer biz bu ürünü bu eti ucuza satmak istiyor ve sattırılmak isteniyorsa bizim girdi maliyetlerimizin kontrol altına alınması lazım ve bu girdi maliyetlerinin düşürülmesi lazım. Eğer hesaplanma isteniyorsa biz bu hesapları da veririz. Şu anda bizim üreticimize etin karkas yağlı fiyatı 600 TL maliyeti var yani 600 TL’nin altında satan bir üretici zarar etmektedir. Eğer şu anda sabitleyip zarar ettirilmek düşünülüyorsa o zaman üretim kaybı olur hiçbir tane üretici bulamayız. Yani biz şunu demek istiyoruz; bizim malımızın değerini biz belirleriz, bizim girdi maliyetlerimiz belirler. Yani dışarıdan Kasaplar Odası, Kasaplar Federasyonu PERDER üyeleri bizim ürünümüzü belirleyemez ve onlardan bilgi de alınamaz. Çünkü onlar üretimin hiçbir safhasında yoklar. Onlar satıcı tarafındalar, biz üretim tarafındayız. Gelsinler bizim besihanelerimize, çiftliklerimize ve buradaki maliyetleri değerlendirsinler. Burada hangi maliyetler var onlara gösterelim. Bakın yurt dışından şu anda ithalat gün geçtikçe artmaya başlıyor. Sebebi konusunda da üreticimizin desteklenmesi lazım ve üreticimizden bilgi alınması lazım. Şu anda gelen ithalat ülkemize yetmemektedir. Çünkü üretim kaybı yaşandı ve üretimin düşüklüğü yaşandı. Üretimi derhal bizim hızlıca arttırmamız lazım. Eğer nihai tüketicimize uygun şekilde biz bu eti yedirmek istiyorsak üretimi arttırmamız lazım, giriş maliyetlerini düşünmemiz lazım. Yoksa böyle üreticiyi spekülatör olarak gösterip piyasada yani canavar gibi göstermenin bir mantığı yok. Bunlar çözüm değildir. Çözüm üretimi arttırma, maliyetleri düşürme ve piyasaya daha uygun ve tüketiciye uygun eti yedirmektir. Biz bunun taraftarıyız" ifadelerini kullandı.
Maliyetin yüksek olduğu yerde ucuza et yemenin mümkün olmadığını söyleyen Aras, "Biz istiyoruz ki biz de ucuza mal edelim ve ucuza satalım ama kusura bakmayın pahalıya mal edip de ucuza kimse de malını satmaz ve bunun değerini de kimse belirleyemez, üretici belirler. Hiç kimse de gelip bir üreticiyi muhatap alıp da işte ‘Gelin sizin maliyetleriniz nedir? Siz kaça mal ediyorsunuz?’ demiyor. Gelsinler matematiği biz onları öğretelim. Nasıl matematik yapılır, nasıl üretim yapılır bütün hesaplamaları gösterelim ve bize maliyetini de belirleyelim. İşte şunu diyorlar ‘İthal geliyor, ithal ucuza mal ediyorsunuz’ bizim kapasitemizin yüzde 5’i kadar ithal geliyor. Yani yüzde 95’i biz yerli üretim yapıyoruz. Yerli üretim pahalı. Artık bizim şunu bilmemiz lazım ülkemizde eti biz ucuz yiyemeyiz. Bizim maliyetlerimiz yüksek. Yani ucuz et yeriz diyen adamlar yanlış yönlendiriyor. Devleti de yanlış yönlendiriyor, hükümeti de yanlış yönlendiriyor ve tüketiciyi de yanlış yönlendiriyor. Bizim ülkemizde maliyetler pahalı buna göre de tüketimi planlamayı ona göre yapmamız lazım. Eğer ucuza yedirir eti devamlı baskı altında tutarsak üretim biter ve artık üretim geriye gider. Şu anda kapasitelerimizin yüzde 30’u 40’ı boş. Şu anda hiçbir besicimizin üreticimizin kapasitesi tam dolu değil. Mal bulamıyoruz, besilik dana bulamıyoruz. Çünkü yıllarca inek kesildi yıllarca süt para etmedi etmeyince insanlar bıktı bu işten artık üretimden geri çekildiler ve şu anda kapasitelerimiz düşük. Bir de üstüne şap hastalığı geldi. Hadi gelin besilik dana bulun bulamıyoruz. Bulamadığımız için de bizim girdi maliyetlerimiz pahalı, besilik dana pahalı, öbür tarafında maliyetler pahalı. Eti de pahalı yemek zorundayız. O yüzden ona göre bir planlama yapılması lazım. Hiçbir zaman üreticiyi spekülatör olarak görmemiz lazım. Üreticiden bilgi alınması lazım başkalarından bilgi alınmaması lazım ama maalesef biz ülkemizde şunu görüyoruz son insanlardan bilgi alındığı için kimse üreticinin, köylünün, çiftçinin derdi ile ilgilenmemektedir. O yüzden herkesin ilgilenmesini istiyoruz" dedi.
Kaynak :
İHA
YORUMLAR
İLGİNİZİ
ÇEKEBİLİR