Serdal Adalı: "Kim başkan olmak istiyorsa buyursun çıksın"

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, hizmet etmek için yönetime geldiklerini ve bu görevi kendisinden daha iyi yapacak biri ...

04 Kas 2025 - 22:05 YAYINLANMA
Serdal Adalı: "Kim başkan olmak istiyorsa buyursun çıksın"
Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, hizmet etmek için yönetime geldiklerini ve bu görevi kendisinden daha iyi yapacak biri çıktığı noktada hak verip görevini teslim edebileceğini söyledi.
Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, geçtiğimiz pazar günü gerçekleşen 2025 Yılı Olağan İdari ve Mali Genel Kurul toplantısında usulsüzlük yapıldığına dair iddialara ilişkin Tüpraş Stadyumu’nda basın toplantısı düzenledi.

"Hayatımda en çok emek verdiğim şey Beşiktaş’tır"
Başkan Adalı, hayatında Beşiktaş’tan daha çok emek verdiği bir şeyin bulunmadığını belirterek, "Bugün karşınıza üzülerek ama aynı zamanda gururla çıkıyorum. Üzülerek, çünkü Beşiktaş gibi koca bir camianın enerjisi; son günlerde, birkaç kişinin organize ettiği asılsız iddialarla boşa harcanıyor. Ben 15 senedir, ister yönetimde olayım ister olmayayım, Beşiktaş sevdasından vazgeçemedim. Bu koltuğun sorumluluğu ağırdır; ben o sorumluluğu taşımak için buradayım, kaçmak için değil. Onurumla, gururumla, tertemiz bir şekilde buralara geldim ve bu saatten sonra da kirlenmeye niyetim yok. Hayatımda en çok emek verdiğim şey Beşiktaş’tır. O yüzden kimse kusura bakmasın; ben bu emeğin üstüne kimsenin gölge düşürmesine izin vermem. Ama gururla konuşuyorum, çünkü bu 10 aylık süreçte tüm zorluklara rağmen biz Beşiktaş’a yakışır işler yaptık" ifadelerini kullandı.

"Bu iddialar Beşiktaş’ın aklına, vicdanına, ortak değerlerine hakarettir"
Genel kurulda 11 Mayıs - 31 Mayıs 2025 tarihleri arasındaki faaliyetlerin idari ve mali yönden ibrası sırasında yaşananlara da açıklık getiren Serdal Adalı, "Bugün burada bu ‘20 günlük ibra masalının’ aslını anlatacağım. Kısaca bilmeyenler için özetleyeyim; kongrede önce faaliyet raporu, denetim raporu ve mali tablolar okundu. Hatta yönetimimizin 11 Mayıs 2025’e kadar olan dönemi de yine çoğunlukla ibra edildi. Ancak sıra 11 Mayıs - 31 Mayıs 2025 arasındaki o kısa 20 günlük dönemin oylamasına geldiğinde, bir anda ortalık karıştı. Asıl tartışma da işte bu 20 günlük dönem üzerinden oluşturuldu. Ben mazbatamı 13 Mayıs’ta aldım. Yani bahsi geçen o 20 günlük dönem, zaten görevde olduğum ikinci dönemin ilk günleriydi. Ama o süreçte ne bir yönetim kurulu kararı alındı, ne bir sözleşme imzalandı, ne de bir harcama yapıldı. Yine de bugün kalkıp bu 20 günü sanki başlı başına bir dönemmiş gibi gösterip algı oluşturuyorlar. O gün sahnede 40’a yakın kişi vardı. Denetim Kurulu, Divan Kurulu, Kongre Divanı.. Bu insanların yarısı avukat, hukuk insanı. Orada, herkesin gözünün önünde, hukuksuzluk yapılacak öyle mi? Böyle bir şey mümkün mü? Kimi neyle suçluyorsunuz? O sahnede bulunan insanlar, Beşiktaş için karşılıksız çalışan, kulübün itibarını korumak için orada duran insanlar. Bu insanlar böyle bir şeye müsaade eder mi? Bir camianın onurunu korumak için yıllardır emek veren insanlar, göz göre göre böyle bir yanlışa ortak olur mu? Bu iddialar Beşiktaş’ın aklına, vicdanına, ortak değerlerine hakarettir" cümlelerine yer verdi.
Söz konusu tarihler arasındaki ibra sürecinde yaşananların ve ortaya atılan iddiaların yargıya taşındığına dikkat çeken siyah-beyazlı kulübün başkanı, "Bizim yargıda eksik dosyamız bir bu kalmıştı bu rezilliği de yaşayalım, önemli değil. Bizim hiç kimseden, hiçbir şeyden çekincemiz yok. Beşiktaş’a hizmet edenin alnı ak olur, biz de alnımız açık şekilde bu süreci yürütürüz, önemli değil. Yaşata yaşata bu rezillikleri tüketeceksiniz, Beşiktaş’a gücünüz yetmeyecek" açıklamasını yaptı.

"Hedef Beşiktaş değil, Beşiktaş’ın imkanları"
Serdal Adalı, mali genel kurulda yaşananların organize olduğunu savundu. Başkan Adalı, "Ama bu yeni bir şey değil; bu camia daha önce de çok gördü bu bindirilmiş kıtaları, blok oyları, önceden ayarlanmış alkışları, Süleyman Seba’dan alındığı iddia edilen işaretleri. Bu sefer iş daha da planlıydı. Günler öncesinden başlayan sosyal medya kampanyaları, koordineli paylaşımlar, aynı anda yükselen hashtag’ler; her şey önceden kurgulanmıştı. Yıllardır aynı oyun, farklı oyuncular. Ama unuttukları bir şey var: Beşiktaş seyirci değildir, bu oyunu çoktan ezberledi. Bu iş bir tesadüf değil. Bu bir plan, bir operasyon. Amaç Beşiktaş’ı yeniden seçime götürmek, istikrarı bozmak. Beşiktaş’ın ekonomik özgürlüğe kavuşmasını engellemek, kulübü kendi çıkarlarına muhtaç bırakmak istiyorlar. Bizim geliştirdiğimiz gayrimenkul projelerinde gözleri var. Üzerine her türlü algıyı yaptıkları sermaye artırımı sürecinde Beşiktaşımıza kazandırdığımız hisselerin peşindeler. Amacı Beşiktaş’ın büyümesi değil; amacı, Beşiktaş’ın kaynaklarının kimlerin elinde olacağını kontrol etmek. Yani hedef Beşiktaş değil, Beşiktaş’ın imkanları. Ama biz buna izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

"Kim başkan olmak istiyorsa buyursun çıksın"
Başkanlık görevini daha iyi yapacağını düşünen ve ortaya vizyon koyan bir başkan adayı olduğu takdirde görevi devretmeye hazır olduğunun altını çizen Adalı, "Kim başkan olmak istiyorsa buyursun çıksın, vizyonunu anlatsın. Ama camiasını karıştırarak, iftirayla, perde arkasından manipülasyonla siyaset yapmasın. Beşiktaş kimsenin kariyer basamağı değil. Biz buraya hizmet etmeye geldik, kavgaya değil. Ben bu görevi benden daha iyi yapacak bir insan çıktığı noktada hak verip görevimi teslim ederim. Bu bir bayrak değişimidir; görev teslimi onurlu olur. ‘Ben koltuğu kaybettim’ diyerek, ‘benim hakkım yendi’ diyerek camiayı karıştırmakla olmaz bu işler. Gerçek Beşiktaşlı görevi ‘ben kaybettim’ duygusuyla değil, ‘ben görevimi tamamladım’ anlayışıyla bırakır. Bütün şeffaflığımla söylüyorum, burayı temiz kalbiyle yönetecek, geçmişle ve gelecekle hesabı olmayan, yani Beşiktaş’ı şahsi beklentiler için kullanmayacak, ilk başkan adayını ben destekleyeceğim. O gün geldiğinde, Beşiktaş’ı borçsuz şekilde ona devredeceğim" şeklinde konuştu.

"Beşiktaş’ı sizlerin hesap kitaplarına, ihtiraslarına malzeme ettirmeyeceğiz"
"Buradan bu operasyonları yapanlara sesleniyorum" diyerek sözlerine devam eden Serdal Adalı, şunları dile getirdi:
"Ben sizin gibi yapmadım, onlar gibi de yapmadım. 15 senedir önümde o kadar çok ‘orta’ açıldı ki, vursam belki üç yönetim devrilirdi. Ama bir kez bile yapmadım. Çünkü ben gerçek Beşiktaş terbiyesine sahip bir insanım. Bugün olduğu gibi kendime zarar veririm ama Beşiktaş’a zarar vermem. Ama bu arkadaşlar öyle değil. Kalpleri kötü, kalpleri çirkin. Ne olursa olsun, gerekirse Beşiktaş iflas etsin ama ‘benim olsun’ gözüyle bakıyorlar. İşte bu zihniyet, bu kulübü yıllarca geriye götürdü. Sizi ne rahatsız etti? Tamamen erozyona uğramış bir sorumluluk sistemini yeniden çerçevelemem mi? Yıllardır kağıt üzerinde kalan kuralları gerçekten uygulamaya koymam mı? Yoksa bundan sonra gelecek her başkan ve yönetim kurulunun harcamalarından şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olmasını teklif etmem mi rahatsız etti? Yönetimlerin keyfine göre değil, hesap verebilir şekilde çalışacak bir sistemi önermem mi? Yoksa Beşiktaş’ta yıllardır kimsenin dokunamadığı kurumsal yapıyı değiştirmeye başlamam mı? Ya da yönetimlerin görev sürelerini 3 yıldan 2 yıla indirmemizden mi rahatsızlık duydunuz? Beşiktaş’ı 2 yılda başarıya ulaştıramayan gider diye mi endişe ediyorsunuz? Biz tüzüğe bu maddeyi ekleyerek aslında en geç önümüzdeki sezon sportif başarı taahhüdü de vermiştik. Beşiktaş’ın bu kadar hızlı bir şekilde başarıya, istikrara, güçlü bir organizasyona kavuşması zorunuza mı gidiyor, tekerinize çomak mı sokuyor? Beşiktaş kongrelerini iş alanı haline, sektör haline getirdiniz, bu düzenin bozulacağından mı korkuyorsunuz? Korkun. Beşiktaş’ı sizlerin hesap kitaplarına, ihtiraslarına malzeme ettirmeyeceğiz."

"Toplamda 9.3 milyar TL’lik ödeme gerçekleştirdik"
Başkan Adalı, Beşiktaş’ı şeffaf, hesap verebilir, kurumsal bir yapıya kavuşturduklarına değinerek, "Artık ‘ben yaptım oldu’ devri bitti. ‘Beşiktaş’ın menfaati ne ise, o olur’ devri başladı. Tartışmalı o 20 günü bile sanki koca bir dönemmiş gibi anlatıyorlar. Ne yapmışım o 20 günde? Kulübü mü satmışım. Geçen 10 ayda neler yaptık; 1.4 milyar TL tutarında, kulüp tarihinin tek seferdeki en büyük borç ödemesini yaptık. Ayrıca geçmiş yükümlülükler de dahil olmak üzere toplamda 9.3 milyar TL’lik ödeme gerçekleştirdik. Kurumsal yapı reformunu başlattık. Artık her süreç kayıt altında, her karar izlenebilir. Beşiktaş’ta kimse dokunulmaz değil. Futbolda da rasyonel, sürdürülebilir ve ekonomik bir model kurduk. Artık Beşiktaş günü kurtaran değil, geleceğini planlayan bir kulüp. Biz 10 ayda bunları yaptık. Dönün bakın, karşılaştırın, Beşiktaş tarihinde kim ilk 10 ayında bu kadar çok icraat yapabilmiş? Kimin döneminde bu kadar dosya kapatılmış, bu kadar proje hayata geçmiş? Söz değil, iş ürettik" değerlendirmesinde bulundu.

"‘Şampiyonluk’ kelimesini fazla erken kullandım"
Görevde oldukları süreçte iletişim hataları yaptıklarını da söyleyen siyah-beyazlıların başkanı, taraftar yanının bazen yöneticiliğinin önüne geçtiğini belirtti. Adalı, "Heyecana kapıldım, ‘şampiyonluk’ kelimesini fazla erken kullandım. Belki o dönemlerde olduğu gibi yapılanma sürecini daha çok vurgulasaydım, bugün bu kadar tartışma yaşanmazdı. Ama beni de anlayın, Beşiktaş Başkanı katıldığı her kulvarda şampiyonluktan başka hedef söyleyemez. Ama hedefle gerçek farklı şeylerdir. Bizim hedefimiz her zaman kupa; ama gerçeğimiz, temeli sağlam bir yapılanmadır" dedi.

"Ne korkuya, ne tehdide, ne de iftiraya boyun eğmeyeceğiz"
Camianın geçmişte iftiralar, oyunlar, operasyonlar, kavgalar gibi birçok şey gördüğünü ama hiçbirinde pes etmediğini dile getiren Serdal Adalı, "Çünkü biz Beşiktaş’ız. Biz yıkıldığımız yerden daha güçlü kalkan bir camiayız. Bugün tartışılan şey o 20 günlük ibra meselesi değil. Asıl tartışılan; Beşiktaş’ta değişen düzen. Artık ayrıcalığın değil, hesabın verildiği bir düzen. Artık ‘ben yaptım oldu’ devrinin değil, şeffaflığın dönemi. İşte bazılarını rahatsız eden de tam olarak bu. Ben buradayım, dimdik ayaktayım. Beşiktaş’ın tek kuruşuna, tek santimine, tek değerine sahip çıkmaya devam edeceğim. Bizim mücadelemiz koltuk için değil, Beşiktaş’ın geleceği için. Ben buradan giderim, problem değil. Benim gitmem mesele değil. Mesele, bu koltuklara aşk değil, çıkar sevdasıyla sarılanlar. Siz bu kötülükleri Beşiktaş’a yapıyorsunuz, bana değil. Bu yaptıklarınız, okula üzgün giden çocuklara, gelecek hayalleri olan gençlere zarar veriyor. Yapmayın. Günah. Hak yemeyin, altından kalkamazsınız. Çünkü biz size teslim olmayacağız. Ne korkuya, ne tehdide, ne de iftiraya boyun eğmeyeceğiz. Beşiktaş’ı karanlığa çekmek isteyenlere karşı dimdik duracağız" açıklamasını yaptı.

"Beşiktaş camiasıyla benim aramda asla güven sorunu olamaz"
Başkan Adalı, Beşiktaş camiasının kendisine güvendiğini ve bu güveni de boşa çıkarmayacağını yineleyerek, "Biz 29 Aralık 2024 tarihinde, kulüp tarihinin en yüksek oyunu alarak göreve geldik. 11 Mayıs tarihli seçimli genel kurulumuzda yüzde 90’ın üzerinde bir oy oranıyla bu göreve yeniden seçildik. 22 Haziran tarihli yetki kongremizde, başta Dikilitaş Projesi olmak üzere yetki istediğimiz tüm hususlarda genel kurulumuzdan açık ara destek gördük. Görevde henüz 1 yılımız dolmadan girdimiz 3 genel kuruldan da hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek çok büyük farklarla ayrıldık. Bugün Beşiktaşlıların bizi eleştirdiği noktalar, hatalarımız, daha iyi yapmamız gereken şeyler olabilir. Ama Beşiktaş camiasıyla benim aramda asla bir güven sorunu olamaz. Camianın bana duyduğu güveni, Beşiktaş’taki konumum ne olursa olsun hep hissettim, bu dönemde de tereddütsüz hissediyorum. Buradan camiama açıkça söylüyorum; ben söz veriyorum. Beşiktaş’ın birliğini de itibarını da adaletini de sonuna kadar koruyacağım. Beşiktaş artık geçmişin kavgalarıyla değil, geleceğin başarılarıyla anılacak. Bu kulübü kimsenin şahsi hesaplarının, küçük oyunlarının içine sokmayacağım. Beşiktaş yeniden güçlü, şeffaf ve özgür olacak. Ben sözümü veriyorum; siz yeter ki inanın. Biz bu mücadeleyi onurumuzla vereceğiz, Beşiktaş’ı hak ettiği yere taşıyacağız. Ayrıca az önce tamamlanan yönetim kurulu toplantısında aldığımız bir kararı da sizlere aktarmak isterim" şeklinde konuştu.

"Hocamız görevinin başındadır"
Bir futbol komitesi oluşturduklarından söz eden Adalı, "Asbaşkanımız Murat Kılıç, yine asbaşkanımız Kaan Kasacı ve Futbol A.Ş. Üyemiz Melih Aydoğdu’nun içinde olduğu bir Futbol Komitesini hayata geçirdik. Sergen hocamızla ilgili de birçok şey söyleniyor. Hocamız da görevinin başındadır" diye konuştu.

"Yılbaşına kadar bir tüzük tadil kongresi gerçekleştirileceğiz"
Yılbaşına kadar Tüzük Tadil Kongresi yapmayı planladıklarının da altını çizen Başkan Serdal Adalı, "En kısa zamanda değiştirilecek maddeleri fazla genişletmeden yılbaşına kadar bir tüzük tadil kongresi gerçekleştirileceğiz. İnşallah genel kurulumuz kabul eder. 3 senelik süreyi 2 seneye düşürüyoruz. Bundan sonra gelecek yönetimlerin yaptığı bütçe dışı tüm ödemelerden sorumlu olacağı, kendi mal varlıklarıyla bunu karşılayacağının taahhütünü tüzüğe yazarak gelecek yönetimlerin bütçeye bağlı daha düzgün yönetim olmasını planlıyoruz" dedi.
Serdal Adalı, bugün Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamanın kapsamına dair ise, "Yeni sermaye artışı için elimizdeki hisselerin satışı istedik SPK’dan. Hisse satma gibi bir planımız yok. Olsa da bu paralar banka borçlarına gidecek" ifadelerini kullandı.

"İstediğimiz; 25 dakikalık oyunu 90 dakikaya yaymak"
Yönetim kurulu toplantısında Fenerbahçe derbisine dair de konuştuklarını belirten Adalı, "Maalesef artık iş şanssızlıklar seviyesine bağlanmış oldu. Geçtiğimiz hafta kaçan penaltı, bu hafta Orkun’un talihsiz kırmızı kartı... Sergen Yalçın’ın haftalardır oynatamaya çalıştığı bir sistem var. Bunu kırmızı karta kadar da gördük. İstediğimiz; 25 dakikalık oyunu 90 dakikaya yaymak. Bu oyun 90 dakikaya yayıldığında mağlubiyet görme şansımız olmaz" şeklinde konuştu.
Kaynak :
İHA

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: