Türkiye'nin Yunanistan'ın füze planına tepkisi nasıl olacak?

Türkiye ve Yunanistan arasında 2023'te başlatılan ve Atina Deklarasyonu'nun imzasıyla somutlanan yumuşama süreci, yerini giderek artan bir ivmeyle karşılıklı gerilim içeren söylemlere bırakmaya başladı.

04 Ara 2025 - 16:58 YAYINLANMA
Türkiye'nin Yunanistan'ın füze planına tepkisi nasıl olacak?

Türkiye ve Yunanistan arasında 2023'te başlatılan ve Atina Deklarasyonu'nun imzasıyla somutlanan yumuşama süreci, yerini giderek artan bir ivmeyle karşılıklı gerilim içeren söylemlere bırakmaya başladı.

Bunun son örneği Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias'ın 28 Kasım'da "Küresel Perspektifte Yunanistan" başlıklı konuşması ve buna Türkiye'de Millî Savunma Bakanlığı kaynaklarının 4 Aralık'ta verdiği yanıt oldu.

Dendias'ın konuşmasında öne çıkan unsur, 1952'den bu yana aynı savunma ittifakında olsalar da Yunanistan'a tehdidin NATO üyesi Türkiye'den geldiği ve Yunan ordusunun bu tehdide yanıt olacak yeni bir doktrin geliştirdiği oldu.

Ege Denizi'ni artık sadece deniz kuvvetlerine bağlı donanmanın korumayacağını, "Aşil Kalkanı" adı verilen yeni bir savunma hattıyla Ege adalarına konuşlandırılacak füzelerle korunacağını anlatan Dendias, "Esasen, Ege Denizi, binlerce olmasa da takımadalardaki yüzlerce adaya konuşlandırılacak füzelerle korunacak" dedi.

Dendias, Fransa ve İtalya'dan alınan fırkateynlere de menzilleri yaklaşık 1500 kilometre olan stratejik füzelerin konuşlandırılacağını, dolayısıyla Doğu Akdeniz'de herhangi bir yerden fırlatma kapasitesine sahip bu yeni silahlarla Yunanistan'ın caydırıcı gücünün artacağını vurguladı.

Yunan basınında çıkan haberlere göre Yunanistan, Ege Adaları'na konuşlandıracağı füzeleri İsrail'den tedarik etmeyi planlıyor.

Dendias, yeni savunma doktrininin en önemli parçalarından birinin Türkiye'nin Bayraktar 2 gibi önemli insansız silahlı hava araçlarına (SİHA) karşı "anti-SİHA" sistemi geliştirmek olduğunu, bu sistemin tüm Yunan gemilerine ve kara savunma noktalarına yerleştirileceğini söyledi.

Türkiye'de rahatsızlık yarattı

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias'ın merkezine Türkiye'yi alarak yaptığı konuşmada özellikle Ege Adaları'na füze yerleştirmeyi içeren yaklaşımı Ankara'da rahatsızlık yarattı.

Ancak Ankara, daha önce Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan ve diğer Yunanlı yöneticilere göre daha çatışmacı bir dil kullandığı bilinen Dendias'a haftalık basın bilgilendirme toplantısı sırasında ve "kaynaklara" dayanılarak yanıt vermeyi tercih etti.

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Yunanistan'ın askeri faaliyetlerinin dikkatle ve yakından takip edildiğini, Türkiye'nin Ege Denizi başta olmak üzere bölgedeki önceliğinin barış ve istikrar olduğunu vurguladı.

Yunanistan'dan aynı yapıcı davranışı beklediklerini belirten kaynaklar, "Bazı Yunanlı yetkililer tarafından yapılan gerginliği artırıcı eylem ve söylemler ile uluslararası anlaşmalara aykırı, gerçeklerden kopuk, hayalci açıklamalar, her iki ülke lideri arasındaki mutabakata dayalı oluşan olumlu atmosfere zarar vermekten başka bir işe yaramamaktadır" ifadelerini kullandı.

Bu yanıt aracılığıyla tamamen Yunanistan'ı değil Dendias'ı hedef alan kaynaklar, "Türk Silahlı Kuvvetleri, kendisine tehdit oluşturmayan hiç kimse için tehdit değildir. Ancak ülkemize yönelebilecek her türlü tehdidi bertaraf edecek güç ve kararlılıktadır. Türkiye'yi hedef alan girişimlerin geçmişte sonuçsuz kaldığı gibi bugün ve gelecekte de başarıya ulaşamayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Hangi adalara füze yerleştirilecek?

İsrail ile süren müzakereler, Yunanistan'ın bu ülkeden Spyder, Barak MX ve Davut Sapanı olarak bilinen kısa, orta ve uzun menzilli hava savunma sistemleri tedarik etmesini içeriyor.

Dendias konuşmasında hangi adalara füzelerin konuşlanacağı söylemedi ama Yunan ana karasının adalardan başlayarak konuşlanacağını söyleyerek, Türkiye'ye yakın birçok ada ve adacığın bu kapsama gireceğini ima ettiği değerlendiriliyor.

Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarının "uluslararası hukuk" vurgusunu da bu nedenle yaptığı kaydediliyor.

1923 Lozan Anlaşması ve 1947 Paris Anlaşması, Doğu Ege Adaları'nın silahsız statüsünün korunması koşuluyla Yunanistan'a bırakıldığını kayda geçiriyor.

Türkiye, son dönemde Doğu Ege'de birçok adayı silahlandırdığı gerekçesiyle Yunanistan'ı eleştiriyor ve "anlaşmaları ihlal etmekle" suçluyor.

Yunanistan ise 1960'lardan sonra özellikle Kıbrıs gerilimi nedeniyle güvenlik koşullarının değiştiğini savunuyor ve gerekli gördüğü adalarda askeri önlemler aldığını vurguluyor.

Türkiye'nin 1974'te "Kıbrıs Barış Harekatı" adını verdiği askeri operasyonu sonrası Yunanistan'ın Ege Adaları'nı silahlandırma yönündeki faaliyetlerini arttırdığı biliniyor.

Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ise bu operasyonu "işgal" olarak nitelendiriyor.

Türkiye ise en son 2021 yılında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'e bir mektup göndererek Yunanistan'ı, "uluslararası hukuku ihlal ettiği" gerekçesiyle şikayet etmişti.

Yunanistan'ın egemenliğindeki Ege takım adalarının yaklaşık 6 bin ada, adacık ve coğrafi formasyondan oluştuğu biliniyor.

Bu adaların 200 kadarında yerleşim var.

Silahlanma yarışı sürüyor

Türkiye ile Yunanistan, tarihsel olarak Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'den kaynaklanan egemenlik sorunları nedeniyle sık sık karşı karşıya geliyor.

1997'de Kardak bunalımı nedeniyle savaşın eşiğine gelen iki ülke en son 2019 ve 2020'de Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında yaşanan görüş ayrılığı nedeniyle ciddi bir gerilim yaşamışlardı.

Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği (AB) üyesi olmaları, bölgesel gerilimin Ankara-Brüksel ilişkilerinin de etkilenmesine neden olmuş; AB, Türkiye'ye yaptırım uygulama kararı almıştı.

Yaşanan gerilimin ardından Türkiye ve Yunanistan, 2023'ten itibaren yumuşama sürecine girdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aralık 2023'te Atina ziyareti sırasında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile imzaladığı Atina Deklarasyonu; tarafların gerilim üretecek politika ve söylemlerden kaçınmasını, sorunların diyalog ve diplomasi ile çözülmesini öngörüyordu.

Ancak Türkiye'nin savunma sanayi alanında ciddi sıçramalar yapması, başta SİHA, Kızılelma ve KAAN gibi yerli projelerin yanı sıra ABD'den F-16 ve F-35 savaş uçakları ile Avrupalı konsorsiyumdan 20 adet Eurofighter Typhoon tedarik edecek olması Yunanistan'da ciddi kaygı yarattı.

Bu silahların Türkiye'ye satılmasını engelleme girişimleri başarısız olan Yunanistan, kendi savunma sanayini kurma ve yeni satın almalarla tehdit olarak gördüğü TSK'ya karşı denge kurma çalışmalarını hızlandırdı.

Taraflar arasında siyasi diyaloğun azalması, Miçotakis'in 2025'te yapmayı öngördüğü Türkiye ziyaretinin gerçekleşememiş olması da gerilimin askeri ve siyasi boyutunun derinleşme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Kaynak :
BBC TÜRKÇE

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: