Fenni Fırın’ın ikinci etabı hizmete açıldı
KONYA (İGFA ) -
“Bu davanın iki kere mağduruyum. Birincisi güzel anacığımın ak sütü kadar helal kazancım yani alın teriyle aldığım diplomam yok sayıp iptal edildi. İkincisi beş yıllık emeğimi, çabamı, gayretimi bir çırpıda yok ettiler.”
CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı ‘diploma davası’nın ilk duruşmasında yaptığı savunmanın tam metnini yayımlıyoruz.
Siyasi tarihimiz üzülerek ifade ediyorum ki demokrasiyi milletimizin özgür olma iradesini ve umudu hapsetmeye çalışan nice davalarla doludur. Türkiye’de değişim isteyenler hak hukuk arayanlar bunun mücadelesini verenler ne yazık ki bu tür davalarla tarih boyunca muhatap olmuşlardır. Fakat bugün öyle bir sebepten buradayız ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Yüce Türk yargısının getirmiş olduğu durumdan gerçekten bizi üzüntüye boğmaktır. Hicap duyuyorum.
Sizin bugün bu işe mesai ayırmanızı bile hicap duyarak üzülerek takip ediyorum, içinde oluyorum. Ona karşı dört seçim kazandığımı ve Beşinciyi de kazanacağımı bildiği için ve gördüğü için net olarak bu duruşmanın tasarruf edildiği ve hazırlandığının da milletimiz tarafından o kadar ayan beyan bilindiğini farkındayım ki bunu bilmeyen yok toplum içerisinde. Tariflenmesi güç olan bu duruşma ilginç konusuyla şimdiden tarihe geçmiştir.
Tabii bu salondaki herkes siyasi tarihimize geçecek bu duruşmada anlaşılması düz mantıkla izah edilemeyecek bir konuyla karşı karşıya olduğunun farkında ve gerçekten beyin yakan bir iş yani. Az önce okuduğunuz bütün metnin tamamının notun iki buçuk olması ve transkriptle broşürleri vermenin dışında benimle hiçbir ilgisi yok. Yani hiçbir ilgisi yok uzaktan yakında. On sekiz yaşında birisi karşınızda. Bunların hiçbirisinde benim yani bir elimin değneği husus yok ve ben sahtecilikle yargılanıyorum. Hem de hapis cezasıyla, siyasi yasakla yargılanıyorum. Dokuz yılla yargılanıyorum. Düşününüz Bu manada isim bulmakta bu davaya ben çok zorlanıyorum. Insan bu davaya isim bulmakta zorlanırken gerçekten kendini savunmakta da zorlanıyor yani. Nasıl savunacaksın kendini? Benim arkadaşlarımın bir kısmı geldi üniversiteden sağ olsun on bir on bir iki takım çıkar maç yaparız. Vatandaşın tavla oynayacak arkadaşı yok. Tavla oynayacak üniversite arkadaşı yok.
Memleketin daha büyük işleri varken bu işle uğraşıyor olmamız acı bir durumdur yani. Tabii kendi savunmamı yapmak gerçekten kısmı zor. Çünkü tümüyle saçmalıktan ibaret bir konusu vardır. Tamamıyla saçmalıktır. Evet bu davanın konusu bir saçmalıktır. Yani İstanbul Üniversitesi yetkisi olmayan yetkisi olmayan bir diploma iptal ederken bile saçmalık yapılmıştır. Tabii davanın konusu bana göre senaryosu şüphelinin resmi belgede hangi resmi belgede yapmışım? Hileli bir şekilde evrakı almışım. Yani diplomayı gitmişim yüksek lisansa başvurmuşum. Yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi yüksek lisansını almışım. Askerlik şubesine sunarak bunu kullanmışım. Yüksek seçim kurulunda kullandığı kısmı zurna’nın zırt dediği yer. Yüksek Seçim Kurulu’nda ben onu kullanmadım çünkü benim ihtiyacım yok. Yüksek Seçim Kurulu’nda bugüne kadar. Yani ne de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talip olurken buna ihtiyacım var. Yok. Lise diplomasıyla da olabiliyor yani. Buna ihtiyacım yok.
Yani iddianameyi yazan baştan kendini ele vermiş. Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmuş. Ben panolar hazırlattım, panolarla size yardımcı olmak istiyorum. Çünkü yüksek seçim kuruluna üniversite diploması sayın hakimim bir tek cumhurbaşkanı adayı için verilmiyor. Başka hiçbir makam için verilmiyor. Sadece cumhurbaşkanı adayı için. Bu tam bir rezalettir. Bakın altını çiziyorum rezalettir.
Burada bunu böyle neon ışıklarla bütün Türkiye’ye duyurmak istiyorum. Tabii bu arada tarihe utanç belgesi olarak geçmiştir bu yazıyı yazan kişinin zihniyeti ve aklı. İddianamenin az önce okuduğunuz bütün bölümlerinde özellikle son on maddede hiçbirisinin Ekrem İmamoğlu’yla ilişkisi yok.Yani ne yetkisi var, ne o belgenin hazırlanmasında ne bir sürecin başlatılması da ya yetkisi yok.
Bunu yapan, yazdıran aklın gerçekten sahiciliğe, gerçekliğe, hakaret edercesine neyin izini sürdüğü nasıl bir kötülük peşinde koştuğunu ben elbette çok iyi biliyorum. Tabii bu tip beyin yakan davaların tarihten bugüne değil yaratıcıları, iktidar gücünü elinde bulundurmuş kişiler olduğunu da biliyoruz. Hakikatin önemsizleştiği
Bu davanın iki kere mağduruyum. Birincisi güzel anacığımın ak sütü kadar helal kazancım yani alın teriyle aldığım diplomam yok sayıp iptal edildi. Geçtiğimin en anlamlı beş yılını, beş yıllık emeğimi, çabamı, gayretimi bir çırpıda yok ettiler.
Sayın Hakimim bu arada benim hayatım çok sahici onu söyleyeyim. Gerçek. Her şey ile gerçek. Vallahi gerçek. Çocukken düşmem de gerçek, kalkmam da gerçek, başarılarım da gerçek, başarısızlıklarım da gerçek. Hayatımda her şeyim gerçek. O kadar şahidim var ki Allah’ıma şükürler olsun. Kırk haneli bir masal gibi köyde doğdum.
Tekrar kıymetli avukatıma, çok değerli kardeşim Mehmet Bey bana da tekrar bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını ve bir an önce burada müdafilerim arasına katılmasını diliyorum. Bir avukatımın nasıl tutsak edildiğini de türk türk kabulü yaşadı. Çağrıyla gittiği ve ifadesinin alındığı bir yerde ne yazık ki bugün yine tutsak olarak burada. Bir an önce bu ayının giderilmesi ve özgürlüğüne kavuşmasını tekrar diliyorum.
Kesinlikle milletimizin hakkını yedirmemek için de eee var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu karanlıktan asla vazgeçmeyeceğiz. Milletin iradesini çiğnetmeyeceğiz.Hep insanımızın fikri hür, vicdanı hür bir şekilde yetişmesi için ııı sonsuz gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Barışı, huzuru, demokrasiyi ııı var etmek en büyük hedefimizdir. Yurtta barış, dünyada barışın güvencesi olacağız.
Bozdoğan’da etkili olan sağanak yağış sonrası Haydere ve Dömen mahallelerinde dere yataklarında tıkanıklıklar meydana geldi. Yağışların ardından bazı bölgelerde su taşkınları yaşanırken, Haydere Mahallesi’nde ’Şeytan Deresi’ olarak bilinen bölgede mahsur...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan Resmi Gazete’deki atama kararına göre, Bolu İl Emniyet Müdürü Cemal Dalman merkeze alınırken, yerine Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar atandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip...
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un imzasını taşıyan tezkerede şu ifadelere yer verildi: “İsrail’in hukuk tanımazlığı bugün yüzünü bir kez daha Suriye’de göstermiştir. Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında...
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Yorumlar (0)