Son günlerde özellikle Bursa ve çevresinde düğünlerde kadın eğlencelerinin vazgeçilmezlerinden olan “Şalvar Gecesi” çokça konuşulmaya başlandı.
Bursa Yörük Türkmen kültürünün duayenlerinden, emekli öğretmen, önceki dönem Dağder yöneticilerinden Özer Güleç hocanın konuyla ilgili açıklamaları kamuoyunun da dikkatinin konunun üzerine odaklanmasını sağladı.
Konuyu sadece kişisel kanaatler üzerinden değil de bilimsel yönden değerlendirmek gerekir.
Öncelikle kültür, folklor ve kültürel etkileşim içinde düğün eğlenceleri ve seyirlik köy oyunları kavramlarını iyi anlayıp konuyu bu bütünlük içinde ele alalım.
Kültür; “Kültür” sözcüğü, Latince cultura kelimesinden gelir. Colere fiili: “işlemek, ekip biçmek, yetiştirmek” anlamında. Cultura: “ekim, tarım, toprağı işleme” demektir.
Osmanlı’da Tanzimat’tan itibaren Batı dillerinden alınmıştır. 19. yüzyılda önce “ziraat / ekim” anlamında kullanılmış, Cumhuriyet’le birlikte “hars, irfan” kelimelerinin yerini alarak bugünkü “kültür” anlamına kavuşmuştur.
Mecaz anlam genişlemesi: Zihin ve ruhun işlenmesi → “eğitim, terbiye, bilgi birikimi.”Toplumun işlenmiş ürünleri → “maddi ve manevi değerler bütünü.”
Modern anlam: Antropoloji ve sosyolojide: Bir toplumun dil, inanç, gelenek, sanat, hukuk, ahlak gibi tüm maddi ve manevi varlıklarının bütünü.
Bireysel bağlamda: Kişinin “bilgi düzeyi, entelektüel donanımı.” Anlamlarında kullanılır
Folklor da günümüzde genel olarak halk dansları, halk oyunları anlamında kullanılır. Ancak Folk; İngilizcede halk demektir. Lore ise bilim demektir. Yani Folklor sözcüğünün tam karşılığı halk bilimi demektir.
Modern bilimde: Folklor artık sadece “eski köy adetlerini derlemek” değil; halkın kendiliğinden ortaya çıkan yaratıcı üretimleri, sözlü kültür, ritüeller, toplu eğlenceler, inanç pratikleri, hatta günümüzün şehir efsaneleri ve sosyal medya ritüellerini bile kapsar.
Folklor; kültürün bir bölümüdür. Kültürü besleyen ana damarlardan biridir. Folklor da diğer kültür öğeleri gibi değişken, geçişken bir yapıya sahiptir. Kültür ve folklor tarihsel ve coğrafi olarak yakınlaştığı diğer kültürlerden ve folklordan etkilenir. Adeta canlı bir organizma gibi doğar, gelişir, zayıflar ve ölür. Veya diğer kültürlerin içinde, sanki o kültürün bir parçasıymış gibi devam eder.
Tarihi süreç ve coğrafi sınırlar içinde Türk milleti Orta Asya’nın bozkırlarından Adriyatik, hatta İtalyan Alplerine, Afrika çöllerinden Sibirya’nın buzullarına kadar milyonlarca km alanda binlerce yıl yüzlerce farklı kültürle karşılaşmış ve etkileşim içine girmiştir. Bu nedenle milli kültürümüzün folklorik öğeleri arasında farklı kültürlerin izine ve etkisine rastlamak kaçınılmazdır.
Bu genel çerçeve içinde baktığımızda Şalvar gecesi ve Tavuk alma geleneğinin Balkan coğrafyasından, Makedonya, Arnavutluk, Bulgaristan gibi ülkelerden özellikle son yüzyıl içinde yaşanan göçler sonucunda ülkemize geldiği görülmektedir. Yine bundan bağımsız olarak Anadolu’nun farklı illerinde kına gecesinde kadınların tek tip kumaştan diktirdikleri şalvarları giyerek oyunlar oynadıkları bilinmektedir. Örnek olarak Kütahya/Tavşanlı bölgesinde çok daha kapsamlı olarak şalvar takımları diktirilip kına gecelerinde giyildiği görülmektedir.
Yörük Türkmen düğün seyirlik veya eğlencelik oyunları içinde Şalvar Gecesi kavramının bir geçmişi yoktur. Bu bağlamda öz kültürümüzün korunması, orijinal folklorik ve kültürel varlıklarımızın korunması çok önemlidir. Ancak yukarda da bahsettiğimiz gibi farklı kültürlerin etkisinden kurtulmak da mümkün olamayabiliyor. Hele hele günümüzün iletişim imkanlarıyla bazen hiç komşumuz olmayan kültürlerden bile etkilenmeler mümkün olabiliyor. Kültür ve folklor kavramlarının canlı ve dinamik kavramlar olduğundan hareketle bu tür etkileşimleri de normal karşılamak lazım.
Sözü bizden bir hikayeyle bitirelim.
Vakt i zamanında bizim köyde Hilmi adında bir genç varmış. Hilmilerin bahçesi köyün içinde geniş bir bahçe olduğu için köyün kızları yine seyirlik oyunlardan oynuyorlarmış. Köyün delikanlıları da toplanıp Hilmi’ye ‘’ kızlara söyle de kocakuş oyunuı oynasınlar diye ricada bulunmuşlar. Hilmi de ‘’ Kızlar bizim bahçede oynasınlar da canları ne istiyorsa onu oynasınlar demiş.
Yorumlar (0)