KOLTUK VE MİLLET İKİLEMİNDE ORTA YOL VAR MI?
12 Eki 2025 - 21:04
YAYINLANMA
Türkiye siyasetinde kendi döneminde tartışılan en temel siyasetlerden biri, iktidar ve muhalefetin “koltuk” ile “millet” arasında tercihidir. Kimi siyasetçilerin güvenliğini korumak adına milletin dağıtılmaması gelirken, kimileri de milleti öne çıkıyor gibi görünse de aslında kendi siyasi hesaplarını öncedenleyebiliyor.
Bugün gelinen sistemde, hukuk avantajı özelliği hale gelmiş durumda. Yargıya güvenin zedelenmesi, bireylerin sayısının azalması, siyasetin toplumun güveninin sağlanmasında zorlandığı görülüyor. Bu tablo ister istemez şu soruyu gündeme getiriyor: Koltuk ile darı arasında bir orta yol var mı?
Teoride elbette var. Çünkü demokratik sistemlerde koltuk, milletin iradesiyle meşruiyet kazanır. Koltuğun asıl sahibi millettir, siyasetçi sadece emaneti taşır. Orta yol, siyasetçinin kendisinden uzaklaşması değil, milletinin çıkarılmasını gözetmesinde saklıdır. Ancak bu denge çoğu zaman bozulur. Koltuk kaygısı ağır basınca milletin sesi kısılır; Milletin bilgilerinin dikkate alınmaması durumunda bazı koltukların sallanması mümkündür.
Türkiye'nin en büyük sınavı da işte bu noktada başlıyor: Milletin beklentileriyle siyasetçinin koltuk sevdası arasında gerçek bir denge ölçümü. Bunun yolu güçlü kurumlar, bağımsız yargı ve şeffaf yönetimden geçiyor. Hukukun olmadığı yerde orta yol da olmaz; çünkü milletin özgürlüğü olan da, koltuğu hak edenin kim olduğunu belirleyecek olan da hukuktur.
Sonuç olarak koltuk ve millet ikilemi siyasetimizin değişmeyen gerçeği. Ama unutulmamalı ki milletin iradesi olmadan, koltuğun uçları kaybolur, hukuk olmadığı yerde de bulunabilecek buluşacağı bir orta yol kalır.
Peki iradesiz koltuk yönetimsel kalıplar doğurur mu? ülkenin yönetimi anlamında zaafiyet meydana gelir mi? Elbette ki insanın meraklısı peş peşe bu sorular geliyor hukuk vicdanından başlamalıdır veya yazılan kanunlarda mı düşünmemiz lazım bir kere yapılması gereken yapılmalı ve ziyaret edilmeyenler yapılmamalı yok sayılanlar bekliyor hani bir şarkıda da diyor ya kimsesizlerin kimsesiyim bilin ben kimim
Ayrıca Sivas Kongresi'nin yıl dönümü olması nedeniyle kongrede alınan karara da yazı yazılmasını sağlamak istedim
Millî bölüşümü içinde vatan bölünmesiz bir bütündür. Millî güç etkin, millî bölgede hakimdir. Manda ve himaye kabul edilemez.
Buradan da bir yola varmak gerekir!