Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, ’Terörsüz Türkiye’nin siyasi bir proje olmadığını söyleyerek, “Bizim buradaki muradımız hiçbir Mehmetçiğin saçının teline zarar gelmeden, hiçbir vatandaşımız zarar görmeden birlik, beraberlik ve kaynaşma ruhuyla terörü sona erdirmek, terörü Türkiye’nin gündeminden çıkarmak. Sadece Türkiye’nin gündeminden değil, terörü Ortadoğu bölgesinin gündeminden çıkarmaktır” dedi.
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret eden MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Halkı yarın Adana’da yapılacak olan ’Terörsüz Türkiye, Asırlık Kardeşlik’ temalı toplantıya davet eden Özdemir, “Terörsüz Türkiye projesi siyasi bir proje değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi projesidir” dedi.
Asıl amaçlarının birlik, beraberlik ve kaynaşma ruhuyla terörü sona erdirmek, terörü Türkiye’nin gündeminden çıkarmak olduğunu vurgulayan Özdemir, “Türkiye, 40 yılı aşkın süreden bu yana mücadele ettiği terör meselesini inşallah yakın bir sürede tamamen gündemden çıkaracaktır. Türkiye, son yıllarda giderek artan milli birlik ve beraberliğimize yönelen ve boyutları derinleşen tehditlerle yüzleşmek durumunda kalmıştır. Bu tehdit ve tehlikelerin bize göre zirve yaptığı nokta 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ ile gerçekleşen darbe girişimi olmuştur ve bu millet iradesiyle defedilmiştir. Uzun yıllardan bu yana Türkiye’de etnik ve mezhep temelli ayrımcılık ve bölücülük fitnesi üzerinden ve bunlara dayalı terör faaliyetleri üzerinden netice almaya çalışan çevreler oldu. Bu çevreler Türkiye’yi kendi iç gündemine hapsetme, kendi iç gündemiyle oyalama, dışarıda yaşanan gelişmelerden ise Türkiye’yi uzak tutma çabalarının birer parçası olmak suretiyle farklı senaryoları hayata geçirdiler. Bugün bilhassa İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırımın akabinde aynı ülkenin Filistin, Lübnan, Suriye, İran, Yemen ve son olarak Katar’a yönelik saldırılarından sonra ve buna mukabil İsrailli bazı yetkililerin bizzat açıklamalarına bakmak suretiyle İsrail’in fütursuzluğuna ve saldırganlığında sınır tanımayacağı, İsrail’in asıl maksadının topraklarını genişletmek olduğu, safsata bir hayalin peşine düşmek suretiyle hem bölge ülkelerinin istikrarını bozmak hem de toprak bütünlüğünü bozmak gayretiyle faaliyetlerini yürüttüğünü gözlemliyoruz. Bu şartlar altında da Türkiye, iç barışını tesis etmeye yönelik üstün gayretler sergilemiştir. Cumhurbaşkanımızın 2024 yılında Türkiye’nin iç cephesinin güçlendirilmesi gerektiğine yönelik açıklamaları olmuştur. Buna mukabil genel başkanımız da benzer bir ifadeyi tekrarlayınca Mecliste DEM Partililerin elini sıkmış ve DEM Parti’ye terörle arasında mesafe koyması gerektiği yönünde çağrıda bulunmuştu. Aradan geçen zaman zarfında terör örgütü de kurucusu Abdullah Öcalan’ın çağrısına uymak suretiyle kongresini toplamış, silahlarını yakmış ve bugün de PKK terör örgütünün elinde bulunan silahların peyderpey güvenlik güçlerinin kontrolünde teslim alındığını görüyoruz. Dolayısıyla milli birlik ve beraberliğimiz, ’Terörsüz Türkiye’ gerçeğiyle bundan sonraki dönemde daha da fazla pekişecek ve 21. yüzyıla doğru yeni hayatımızla beraber Türkiye iç barışını da tesis etmek suretiyle etnik ve mezhep temelli ayrımcılık fitnesine karşı toplumda oluşturulan bu ayrımcılığı yönetimde kaynaşmaya çevirmek suretiyle inşallah aşacak ve daha büyük potansiyele erişecek. Bizim buradaki muradımız hiçbir Mehmetçiğin saçının teline zarar gelmeden, hiçbir vatandaşımız zarar görmeden birlik, beraberlik ve kaynaşma ruhuyla terörü sona erdirmek, terörü Türkiye’nin gündeminden çıkarmak. Sadece Türkiye’nin gündeminden değil, terörü Ortadoğu bölgesinin gündeminden çıkarmaktır. Çünkü uzun yıllardan bu yana baktığınız vakit hem etnik hem mezhep temelli ayrımcılık ve bölücülük fitnesi ile terör faaliyetleri Ortadoğu’da ne yazık ki hemen hemen her ülkenin rejimlerinin zayıflamasına sebebiyet verdi. Hatta ve hatta devlet otoritesinin çökmesine sebebiyet verdi. Şimdi 21. yüzyılda Türkiye, bölgesinde lider ülke olarak artık küresel liderlik hedefiyle hareket ederken, terörden tamamen kendisini ve çevresini arındırmak suretiyle kendi istikrarını tesis ederken bölgesine de istikrar vaat eden bir anlayışı yayabilmenin arayışı içerisindedir. Terörsüz Türkiye projesi siyasi bir proje değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi projesidir” dedi.
Terörsüz Türkiye düşüncesinden rahatsız olanların Ortadoğu’da kan ve gözyaşının hakim olmasını isteyen çevreler olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Baktığınız vakit bugün ’Terörsüz Türkiye’ düşüncesinden ve hedefinden rahatsız olan çevrelerin ne hikmetse Ortadoğu bölgesinde kan ve gözyaşının hakim olmasını isteyen, sınırları değiştirmek isteyen çevrelerle aynı görüşü paylaştıklarını da ne yazık ki gözlemlemiş bulunuyoruz. Hasbelkader bir dönem Milliyetçi Hareket Partisi içerisinde bulunup bugün başka yerde olanlar; adeta utanmasalar dönüp PKK terör örgütüne ‘Siz niye silah bırakıyorsunuz’ çağrısında dahi bulunacak bir fütursuzlukla siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Bunu da aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz. Buradaki temel muradımız Türkiye’nin huzur iklimine kavuşmasıdır. Çünkü bu huzuru yakaladıktan sonra Türkiye, diğer alanlarda önemli atılımlar yapabilecek kuvvet ve kudreti kendisinde bulabilecektir” şeklinde konuştu.
MHP kadrolarının Türkiye’nin 81 ilin tamamında milletle el ele olduğunu da belirten Özdemir, “En başından itibaren Kayseri’de teşkilatlarımız sahada. Bizler, 81 ilin tamamında Milliyetçi Hareket Partisi kadroları olarak genel başkanımızın talimatlarıyla aziz milletimizle el eleyiz. Bizi sevindiren ve memnun eden durum şu; kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı vatanımızın neresi olursa olsun gittiğimiz her yerde bizi karşılayan her bir vatan evladının ’Terörsüz Türkiye’ hedefini kabullenmiş olması ve bu çabalarının arkasında desteğini sunmasıdır” ifadelerini kullandı.
“Yeni ve sivil bir Anayasa’nın yapımına ihtiyaç var”
Gündemde olan Anayasa değişikliği ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, “Mecliste komisyon ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Hem siyasi partilerin görüşlerini almak suretiyle hem toplumun diğer kesimlerini temsil eden sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere diğer kurum ve kuruluşların görüşlerini almak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sürdürülen komisyon faaliyetleri, çalışmalarını ekim ayı ortasına kadar tamamlayacaktır. Bu çalışma ve çabaları bir anayasa değişikliği olarak farklı fitne yaymak suretiyle toplumun aklını bulandırmaya çalışanlara karşı aziz milletimizin şunu bilmesi lazım; burada hassasiyet terörün bitmesidir. Ne Anayasa’nın ilk 4 maddesi tartışılması gündemdedir ne de bu anlamda ilgili maddelerle beraber Türkiye’yi kendi bünyesinde meşgul edecek tartışmalara sebebiyet verecek bazı hususların değerlendirilmesi konusu gündemde değildir. Anayasa’nın ilk 4 maddesi, Milliyetçi Hareket Partisi’nin her zaman olduğu gibi kırmızı çizgisidir. Bundan geri dönüş olmaz. Toplumumuzun ihtiyaç duyduğu yeni hükümet sistemimizle beraber uyumlu olacak, Türkiye’yi milli hedeflere ulaştıracak yeni ve sivil bir Anayasa’nın yapımına da ihtiyaç olduğu gerçeğini de vurgulamaktan geri durmuyoruz” diye konuştu.

Yorumlar (0)