Yolcu Tv Haber

Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ãœn, TBMM’de görüşülen maden yasa teklifine, “Bu yasa doÄŸayı meta, madeni ise kutsal görüyor. ZeytinliÄŸe kepçe girerken, adalete ve vicdana da giriyor” diyerek tepki gösterdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen yeni maden yasası teklifine yönelik tartışmalar büyürken, Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ãœn, kürsüden yaptığı konuÅŸmayla dikkat çekti. Milletvekili Ãœn, yasa teklifinin yalnızca yer altı kaynaklarını deÄŸil, doÄŸayı, köylüyü, kırsal ekonomiyi ve toplumsal adaleti tehdit ettiÄŸini vurgulayarak sert eleÅŸtirilerde bulundu. Ãœn, “Bugün konuÅŸtuÄŸumuz yasa, topraklarımızın derinliklerindeki zenginliklerin halkın yararına kullanılmasını deÄŸil; doÄŸaya, yaÅŸam hakkına hoyratça saldıran bir sistemin önünü açmayı konuÅŸturuyor” dedi.

Maden ve enerji projeleri uÄŸruna zeytinliklerin, meraların, ormanların ve köylünün geçim kaynaklarının gözden çıkarıldığını ileri süren Ãœn, yasa teklifinin torba yasa mantığıyla çok sayıda düzenlemeyi tek bir metin altında topladığına dikkat çekerek, “Maden Kanunu’ndan Zeytincilik Kanununa, Mera Kanunundan Orman ve Çevre Kanunlarına kadar birçok temel yasal düzenleme bu teklifin içinde birer birer hükümsüz kılınıyor. Zeytinlikler taşınabilir meta, meralar enerji projelerine uygun arazi, ormanlar ise sermayeye ucuz kaynak haline getiriliyor” diye konuÅŸtu.

Hatırlatma yaptı

Kaz Dağları’nda talan edilen ormanları, Fatsa’daki siyanürle zehirlenen toprakları ve İliç’te toprak altında kalan işçileri hatırlatan Ün, bu örneklerin vahşi madenciliğin kar dışında hiçbir değeri tanımadığını açıkça gösterdiğini ifade etti. Teklifin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerini zayıflattığını, kurum görüşlerinin süresini kısıtladığını, sessizlik halinde otomatik onay getirdiğini ve yöre halkının itiraz hakkını pratikte ortadan kaldırdığını vurgulayan Ün, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne olağanüstü yetkiler tanınmasının ve siyasi bir kurulun karar verici hale getirilmesinin de demokratik denetimi zayıflattığına işaret etti.

“Bu yasa yalnızca doÄŸayı deÄŸil, geçimlik tarımı, kırsal ekonomiyi, halk saÄŸlığını, toplumsal adaleti de tehdit ediyor” diyen Ãœn, geçtiÄŸimiz hafta TBMM’den geçen ‘İklim Kanununu’ hatırlatarak; “Geçen hafta iklim diyorsunuz, bu hafta maden ruhsatı basıyorsunuz. Bir gün ‘yeÅŸil kalkınma’ deyip ertesi gün orman kıyımı yapan anlayıştan biz ne doÄŸaya ne de millete hayır bekliyoruz. Biz Allah’ın üzerine yemin ettiÄŸi bir meyvenin kanununu konuÅŸuyoruz. Zeytinin bereketini, kültürünü, medeniyetini taşımaya kalkıyorsunuz. Bir defa kullanılıp atılacak bir maden için binlerce yıllık birikimi heba edemezsiniz. Bu koÅŸullarda bu yasaya ’evet’ deme vebaline giremeyiz. Biz ’hayır’ diyeceÄŸiz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.