Ömer Çelik’ten Terörsüz Türkiye mesajı

A+
A-

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu(MKYK) toplantısı devam ederken gündeme dair açıklamalarda bulundu. Çelik, AK Parti’ye katılan Seydişehir Belediye Başkanı Hasan Ustaoğlu ile Emirgazi Belediye Başkanı Mesut Mertcan katıldığını ve rozetlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından takıldığını, ilerleyen dönemlerde başka partilerden, meclis üyelerinden katılım sağlanacağını açıkladı. Çelik, MKYK toplantısında Yerel Yönetimler Başkanlığının, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Meclis çalışmalarına ilişkin sunum yapıldığını belirtti. MKYK toplantının birinci gündeminin Gazze olduğunu vurgulayan Çelik, “Eğitim öğretim yılının açılmasıyla birlikte orada bombalanan öldürülen çocuklara bir kere daha dikkat çekmek için dünyanın her tarafında çocuklar okullarına kavuşurken öğretmenlerine kavuşurken okul sıralarına kavuşurken bundan çocuk yaşta mahrum bırakılan Gazzeli çocukların insanlık trajedisine dikkat çekmek için gençlik kollarımız boş sıralar adı altında bir etkinlik gerçekleştirdi. Bununla Gazze’de dünyadaki bütün çocukların doğal olarak kendiliğinden gayet tabii görülen hakları varken Gazzeli çocukların İsrail’deki soykırım çetesi tarafından bundan nasıl mahrum bırakıldığı bir kere daha gösterilmiş oldu” ifadelerini kullandı.

“Netanyahu şebekesi durdurulmadan, Netanyahu şebekesi hukuk önünde yargılanmadan diğer konuların konuşulacağı bir zeminin olmayacağı net bir şekilde görülmüştür”

İlk baştan itibaren bu şebekenin başındaki Netenyahu David koridorunun kurulmasından Orta Doğu’daki haritaların değiştirilmesinden bahsettiğini hatırlatan Çelik, “Bu saldırganlık Suriye’ye, Lübnan’a, İran’a, Yemen’e yayıldığı gibi son olarak dost ve kardeş Katar topraklarında da bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Tabii Katar’daki saldırının son derece istisnai özellikleri var. Birincisi biliyorsunuz aylardır, haftalardır, yıllardır sürekli olarak İsrail propaganda makinası Hamas’ın herhangi bir şekilde müzakereye yanaşmadığını, ateş keseğe yanaşmadığını, barıştan yana olmadığını söylüyordu. İsrail tarafının sürekli olarak hakkaniyetsiz ve haksız şartları dayatmasına rağmen bir irade koydu ortaya. Hamas başından beri müzakereye açık olduğunu meşru şartları kabul edebileceğini söyledi. Ne zaman Hamas müzakere için dünyadan çağrı yapılsa buna olumlu yanıt verdi. Hatta önce Netanyahu’nun propaganda makinası, soykırım şebekesinin siyasi dili Hamas’ın bundan uzak durduğunu söyledi. Ama Hamas bunu kabul ettiğinde geçmişten itibari hatırlayalım. Ya bir ülkeye saldırı gerçekleştirdiler. Ateşkes ve barış gündemini yok etmek için. Ya rahmetli Haniye’ye olduğu gibi bir suikast gerçekleştirdiler. Şimdi de haftalardır Hamas’ın barışa yanaşmadığı söyleniyordu. Büyük ülkelerin açıklamalarına dönük olarak bu gündeme getiriliyordu. Halbuki Hamas müzakere heyeti bu şartları konuşmak üzere bir toplantı kararı almıştı. Bu toplantı doğrudan barış ateşkes müzakerelerini toplanmak değerlendirmek üzere yapılan bu toplantıyı İsrail başka bir ülkenin topraklarında Katar’da hedef aldı. Bu soykırım şebekesinin hiçbir kural tanımadığını ve bu kural tanımazlıkla birlikte müzakere heyetini bile tuzağa düşürecek sinsi yaklaşımlar içerisinde olduğunu bir kere daha göstermiştir. Tabii burada bir şeye daha dikkat çekmek gerekir. Bu çağrı yapan ülkeler gerçekten ateşkesi isteyen gerçekten barış isteyen ülkeler de bu şekilde hedef alınmıştır. Bu İsrail’in saldırganlığı aslında Katar’da gerçekleştirdiği bu barbarca terör eylemi barış isteyen, ateşkes isteyen bütün ülkelere dönük bir saldırıdır. Ve burada bir kere daha görülmüştür ki bugün dünya sistemini uluslararası hukuku ülkelerin güvenliğini tehdit eden en başak aktör Netanyahu şebekesidir. Dolayısıyla Netanyahu şebekesi durdurulmadan, Netanyahu şebekesi hukuk önünde yargılanmadan diğer konuların konuşulacağı bir zeminin olmayacağı net bir şekilde görülmüştür. Çünkü doğrudan müzakerelere, diplomasiye, ateşkes sürecine, uluslararası toplumun çağrısına dönük bir saldırı gerçekleştirmiştir. Bundan sonrasındaki tek çözümün bunların bu şebekenin yargılanması olduğu başka türlü bunun durdurulamayacağı görülmüştür” diye konuştu.

İsrail’in Sumud Filosuna düzenlediği saldırıya ilişkin konuşan Çelik şu ifadeleri kullandı:

“Yine aynı şekilde insanlığın çeşitli ailelerinden, çeşitli ülkelerinden, çeşitli yerlerinden, Gazze’deki siyonist ve soykırımcı siyasetin parçası haline getirilmiş açlığın ve kıtlığın silah olarak kullanıldığı duruma karşı insani bir hassasiyet oluşturmak için yola çıkmış Sumud Filosu’na da İsrail iki kere saldırmıştır. Aslında bu bir kere daha göstermiştir ki İsrail’deki Netanyahu Soykırım şebekesi her türlü insani faaliyete her türlü insani duruşa saldırmak için fırsat beklemektedir. Bunun da muhakkak surette uluslararası toplum ve uluslararası bir iradeyle engellenmesi gerekmektedir.”

En temel gündem maddelerinden bir tanesi Terörsüz Türkiye olduğunu vurgulayan Çelik, “Terörsüz Türkiye konusundaki bütün çalışmalarımızı hassasiyetle sürdürüyoruz. Uygun bir takvimle, uygun bir stratejiyle ilerletiyoruz. Mecliste komisyon çalışıyor. Cumhur İttifakı olarak bu iradeyi canlı tutuyoruz ama canlı tutmakla da kalmıyoruz. Hedeflerine ulaşması için gereken gayreti gösterip o da yetmez, gereken çalışmaları yapıyoruz. Tabii bunun hem iç siyasetin dili açısından hem dışarıdaki bir takım yaklaşımlar açısından hem yanlış noktalara sürüklenmeye çalışılması hem de bir takım sabotajlara ve enfeksiyonlara açık hale getirilmesi gibi gündemleri bütünüyle takip ediyoruz. Buradaki meselenin Cumhurbaşkanımız genel başkanımız bir kere daha bugün MKYK toplantısının açılışındaki konuşmalarında bahsettiler. Birilerinin PKK’nın fesi ve silah bırakması dışında bir gündeme komisyonu ya da terörsüz Türkiye’yi kaydırmaya çalışarak bir odak kayması üretmesine buna müsaade etmeyeceğiz. Gündem PKK’nın bütün şube ve uzantılarıyla fesi ve silah bırakmasıdır. Silahların yakılmasıdır, yok edilmesidir. Dolayısıyla bunun dışında maksimalist taleplerin başka ajandaların başka gündemlerin burayı herhangi bir şekilde enfekte etmesine, odak kaybı oluşturmasına buna da herhangi bir şekilde yakını görme problemi ya da uzağa görme problemi. Siyasi miyopluk ya da siyasi hipermetropluk gibi bir takım sonuçlar doğurmasına müsaade etmemek lazım. Odak bellidir, gündem bellidir” ifadelerine yer verdi.

“Esas mesele bu odağı kaybetmemektir, polemiklerle vakit kaybetmemektir. Bunların hepsini görüyoruz”

Terörsüz Türkiye sürecinde meclisin devrede olduğuna dikkat çeken Çelik, “Burada bir devlet politikası olarak burada ilgili bütün kurumlar üzerine düşeni yapmaktadır. Aynı şekilde meclis devrededir. Onun dışındaki yaklaşımların herhangi bir şekilde bu sürece bir katkısı olmayacaktır. Kullanılan dil açısından üretilmeye çalışılan polemikler açısından yapılmak İsteneni görüyoruz. Yani bu terörsüz Türkiye gündemini aslında fiilen ilerletmeyip bunu başka gündemlerin kaldırıcı haline getirmek için silah bırakma sürecini gevşetmeye savsatmaya ertelemeye ya da bunun gönlünü saptırmaya dönük bir takım yaklaşımları da yakinen takip ediyoruz. Ama esas meselesi tabii ki bunların hepsine verilecek cevap bunların hepsine dönük yapılacak değerlendirme vardır. Ama esas mesele bu odağı kaybetmemektir, polemiklerle vakit kaybetmemektir. Bunların hepsini görüyoruz” dedi.

“Etrafımızdaki coğrafyalarda hem Suriye’de hem Irak’ta farklı terör örgütlerinin hareketliliklerini görüyoruz”

Türkiye’nin Terörsüz Türkiye sürecinde belli güvenlik değerlenmelerinden vazgeçmediklerinin altını çizen Çelik, “Etrafımızdaki coğrafyalarda hem Suriye’de hem Irak’ta farklı terör örgütlerinin hareketliliklerini görüyoruz. Önümüzdeki döneme dönük olan hangi devletlerle hangi istihbarat örgütleriyle hangi siyasi projeleri bölgenin aleyhine olan siyasi projeleri dayatmak üzere terör devletçiliklerini oluşturmak isteyen ya da terörü kendi vekalet savaşlarının enstrümanı haline getirmek isteyen ülkelerin odakların bir takım karanlık merkezlerin faaliyetlerinde görüyoruz. Bütün buna ajandamızı net tutarak siyasi gündemimizi net tutarak eylem planımızı net bir şekilde uygulamaya devam ederek ve siyasi dilimizi tüm bu enfeksiyonlardan ve sabotaj faaliyetlerinden koruyarak cevap vereceğiz ve Terörsüz Türkiye hedeflerine ulaşılması için bahsettiğimiz şekilde Cumhur İttifakı tarafından başlatılan destek veren siyasi partilerle güçlenen Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla devlet politikası haline gelen bütün bu çerçeveyi net çizgilerle korumaya ve hedeflerine ulaştırmaya dönük çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kuşkusuz terörün örgütünün kendisini feshetmesi ve silah bırakmasıyla ilgili atılacak adımların kesintisiz devam etmesi gerekir. Bu kesintisiz adımların devam etmesi tabii ki başka olumlu adımları beraberinde getirecektir. Burada hem devlet politikası açısından olumlu adımları beraberinde getirecektir. Hem meclisteki çalışmalar açısından getirecektir. Burada esas takip edilmesi gereken konu fesih ve silah bırakma sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesi ve tamamlanmasıdır” açıklamalarında bulundu. Çelik, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan OVP’yi parti olarak desteklediklerini söyledi.

Mehmet Kalay

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın

POPÜLER HABERLER