Terör örgütü PKK, 47 yıl sonra bugün silah bırakıyor. İlk aşamada, Süleymaniye’de teslim edilen silahlar kayıt altına alınarak imha edildi. Peki, terör örgütü PKK’nın silah bırakma töreni dış basında nasıl yankı buldu?
1973-77 yılları arasında Ankara’daki öğrenci hareketi içinde doğan ve 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde faaliyet göstermeye başlayan terör örgütü PKK, 40 yılı aşkın kanlı sürecin ardından resmen silah bıraktı.
Örgüt, ilk silahlı eylemlerinde Bucak aşiretini hedef almış; 1984 yılında ise Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerindeki jandarma karakolları ile subay lojmanlarına düzenlediği baskınlarla silahlı mücadeleyi resmi olarak başlatmıştı.
Örgüt, mayıs ayında kendini feshettiğini duyurdu
Yaklaşık yarım asırlık süre zarfında sivil-asker on binlerce kişi hayatını kaybetmişti. Gelinen aşamada örgüt biri başarısız iki ‘çözüm süreci’ sonunda elebaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısından 135 gün sonra silahları bırakmaya başladı.
1970’lerin sonlarında Abdullah Öcalan tarafından kurulan PKK, 1984 yılında silahlı mücadeleye başladı. Çatışmalar, 40 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Aradan geçen 40 yılın ardından örgüt, mayıs ayında kendini feshettiğini duyurarak, Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda silahlarını bırakacağını duyurdu. Öcalan, 1999’dan bu yana İmralı Adası’ndaki cezaevinde tutuluyor.
PKK’nin silah bırakma töreninin dış basına yansımaları şöyle:
Agence France-Presse (AFP): “Tören, PKK’nin son on yıldır üslerinden biri olan Irak Kürdistanı dağlarında, Süleymaniye kenti yakınlarında, gizli tutulan bir bölgede sabah saatlerinde yapılacak. Törene dair detaylar sınırlı olsa da, PKK kaynakları AFP’ye yaklaşık 30 savaşçının silahlarını imha ettikten sonra tekrar dağlara döneceğini söyledi. ‘İyi niyet göstergesi olarak, son yıllarda Türk güçlerine karşı çatışmalara katılmış bazı PKK savaşçıları, silahlarını bir törende yakarak ya da imha ederek süreci başlatacak,’ diyen bir PKK komutanı, AFP’ye yaptığı açıklamada ismini vermemeyi tercih etti.
“Ancak tören öncesinde gerilim yükseldi. Süleymaniye ve batıdaki Kerkük kentlerinde, peşmerge güçlerine ait üsler yakınında gece saatlerinde iki insansız hava aracı düşürüldü. Saldırının arkasında kimin olduğu açıklanmazken, yetkililer olayda can kaybı yaşanmadığını belirtti.”
40 PKK’lı militan ve bir komutan, Süleymaniye’deki törende silahlarını teslim edecek
Reuters: “Sürece yakın kaynaklara göre, yaklaşık 40 PKK’li militan ve bir komutan, Süleymaniye’deki törende silahlarını teslim edecek. PKK, son yıllarda Türkiye sınırlarının ötesine itildikten sonra üslerini Irak’ın kuzeyine taşıdı. Silahlar, daha sonra düzenlenecek başka bir törenle imha edilecek. Bu ikinci törene Türkiye ve Irak istihbarat yetkilileri, IKBY yetkilileri ve PKK’nin silah bırakma kararında arabuluculuk rolü oynayan Türkiye’deki Kürt siyaseti temsilcisi DEM Parti’den üst düzey isimler katılacak.
“PKK, DEM Parti ve Abdullah Öcalan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Kürtlerin siyasi taleplerini karşılaması yönünde çağrıda bulundu. Öcalan, çarşamba günü yayınlanan video mesajında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bir komisyon kurarak silahsızlanma sürecini denetlemesini ve kapsamlı barış sürecini yürütmesini önerdi. Ankara’nın bu yönde adımlar attığı belirtilirken, DEM Parti ve Öcalan, PKK’nin demokratik siyasete geçişini kolaylaştıracak yasal güvencelere ve belirli mekanizmalara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, silahsızlanma sürecine yönelik sabotaj girişimlerine izin vermeyeceklerini ifade ederken, halka ‘tarihi bir müjde’ vereceğini söyledi. AKP’nin sözcüsü Ömer Çelik ise, sürecin birkaç ayı aşmaması gerektiğini, aksi halde provokasyonlara açık hale gelebileceğini belirtti.”
“Abdullah Öcalan’ın durumunun nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor”
BBC: “Süleymaniye’deki silahsızlanma töreninin ardından gözler, sürecin bir sonraki durağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çevrildi. Ankara’da kurulacak özel bir komisyon, hükümetin bundan sonraki adımlarına ilişkin kararları şekillendirecek. Ancak yaz tatili yaklaşırken Meclis’te önümüzdeki birkaç ay içinde somut bir karar çıkması beklenmiyor. Komisyonun hazırlayacağı rapor sonrasında milletvekilleri önerileri oylayacak; nihai kararı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verecek. Abdullah Öcalan’ın durumunun nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor. Hükümet yetkilileri, sürecin ilerleyişine göre Öcalan’ın cezaevi koşullarının gözden geçirilebileceğini belirtiyor. Ancak olası bir tahliye ya da ceza indirimi, sürecin çok daha sonraki aşamasında gündeme gelebilir. AKP ve Kürt siyasi hareketini temsil eden DEM Parti, barış süreci ile anayasa değişikliği arasında doğrudan bir bağ kurulmadığını savunsa da, Erdoğan’ın DEM’in desteğini alması halinde anayasa değişikliğini Meclis’ten geçirme şansı önemli ölçüde artacak.
“Erdoğan, son anketlerde geride görünse de, en güçlü rakibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yolsuzluk suçlamasıyla tutuklu. İmamoğlu suçlamaları reddederken, geçtiğimiz hafta başka muhalefet belediye başkanlarının da gözaltına alınması, sürecin muhalefet açısından zorlu geçeceğini gösteriyor. Sonuç olarak, PKK’nin silah bırakmasıyla başlayan barış süreci yalnızca çatışmasızlık değil, aynı zamanda Türkiye’nin iç siyasetini yeniden şekillendirecek karmaşık bir dönemin kapısını aralıyor.”
Yorumlar (0)