Türkiye genelinde orman yangınlarıyla mücadele sürerken, Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burak Arıcak, sadece Bursa’nın Gürsu ilçesinde çıkan yangınlarda yaklaşık bin 100 hektar yani bin 500 futbol sahası büyüklüğündeki bir alanın yandığını söyledi. Prof. Dr. Arıcak, bu alanların 10 yıl içerisinde eski haline dönebileceğini belirtti.
Türkiye’nin farklı bölgelerinde peÅŸ peÅŸe çıkan orman yangınlarıyla mücadele sürerken, özellikle sıcak hava, düşük nem ve kuvvetli rüzgârlar, söndürme çalışmalarını zorlaÅŸtırıyor. Ekipler, bir yandan alevlerle mücadele ederken diÄŸer yandan soÄŸutma çalışmaları ve hasar tespitleri için sahada yoÄŸun çaba harcıyor. Bu zorlu süreçte Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman MühendisliÄŸi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arıcak, yangınların nedenleri, etkileri ve sonrası için yapılacak çalışmalar hakkında önemli bilgiler verdi. Sadece Bursa’nın Gürsu ilçesinde çıkan yangınlarda yaklaşık bin 100 hektar yani bin 500’e yakın futbol sahası kadar alanın etkilendiÄŸini ifade eden Prof. Dr. Arıcak, yangınların etkili olduÄŸu bölgelerdeki aÄŸaç türlerine dikkat çekti. Yanan alanlarda bulunan özellikle kızılçam ve karaçamların yangına karşı hassas olduÄŸunu ifade eden Prof. Dr. Arıcak, “Gürsu’da yoÄŸun olarak kızılçam, Orhaneli’de ise karaçam türleri bulunuyor. Bu türler, büyük orman yangınlarının çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. Yangın baÅŸladıktan sonra da söndürülmeleri oldukça zor” diye konuÅŸtu.
“Alevler 700-800 metre ileriye sıçrayabiliyor”
Orman yangınlarında hava ÅŸartlarının belirleyici rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Arıcak, “Sıcak hava dalgası sürüyor, nem çok düşük. Rüzgâr da zaman zaman etkili oluyor. Bu durum, söndürme çalışmalarını ciddi ÅŸekilde zorlaÅŸtırıyor. Yangın anında alevlerin sıcaklığı 900 ile 1000 dereceye kadar çıkabiliyor. Alevler, 700-800 metre ileriye sıçrayabiliyor ve rüzgârın yönü de sürekli deÄŸiÅŸtiÄŸi için yangının kontrol altına alınması daha da karmaşık bir hâl alıyor” ifadelerini kullandı.
Nisan, mayıs aylarında ağaçlandırma yapılmaya başlanır
Yanan orman alanlarının anayasal güvence altında olduÄŸunu hatırlatan Prof. Dr. Burak Arıcak, “Ormanlık bir alanda yangın çıktıktan sonra, söndürme ve soÄŸutma çalışmalarının tamamlanması ve güvenlik nöbetlerinin sona ermesinin ardından Orman Genel Müdürlüğü bölgede hasar tespit çalışması yapar. Bu iÅŸlemlerin ardından, yasal olarak bir yıl içerisinde yangın gören alanın yeniden aÄŸaçlandırılması zorunludur. Bursa özelinde nisan-mayıs gibi aÄŸaçlandırma çalışmaları baÅŸlar. İlk olarak doÄŸanın kendi süreciyle tohumların alana taşınması ve orman örtüsünün doÄŸal ÅŸekilde oluÅŸması beklenir. Ardından Orman Genel Müdürlüğü tarafından tohum ve fidanla destek verilerek aÄŸaçlandırma tamamlanır” dedi. AÄŸaçlandırılan alanların tekrar orman statüsü kazanmasının zaman aldığını hatırlatan Prof. Dr. Arıcak, “O bölge aÄŸaçlandırıldıktan sonra tam anlamıyla bir ormana dönüşmesi 10 yılı bulur” ifadelerini kullandı.
“Yol kenarlarına dayanıklı aÄŸaç türleri dikilebilir”
Yangına karşı dayanıklı aÄŸaç türleriyle yanan alanların deÄŸiÅŸtirilmesinin doÄŸru bir yaklaşım olmadığını belirten Arıcak, ÅŸunları sözlerine ekledi: “ÖrneÄŸin; Karadeniz bölgesindeki aÄŸaç türleri yangına daha dayanıklıdır ancak Bursa’da yaygın olan kızılçam ve karaçam gibi türler yangına hassastır. Bunun nedeni bu aÄŸaçların yüksek reçine içermesidir. Ancak bu türler, bu bölgenin doÄŸal ekosistemine aittir. Her canlının yaÅŸaması için uygun bir iklim ve ortam vardır; bu aÄŸaçlar da burada doÄŸal olarak yetiÅŸir. ‘Burası yandı, buraya baÅŸka bir tür dikelim’ demek doÄŸru bir yaklaşım deÄŸil. Getirilen tür bu iklime uygun olmayabilir. Bu nedenle, yeniden aÄŸaçlandırma çalışmaları doÄŸal türlerle yapılmalıdır. Ancak insan temasının yüksek olduÄŸu yol kenarlarında, yangına daha dayanıklı türlerle bölgesel aÄŸaçlandırma yapılabilir. Bu tür uygulamalar, ormana tampon bölge oluÅŸturmak için faydalı olabilir.”
Yorumlar (0)