Zerreden Kürreye Aşk Hali
Aşk neydi? Her şeyin fani olduğunda kalan tek şey. Kimdi o? Başı, sonu, ortası, her şey O. Yani Allah (C.C). Aşkın sende baki olması için..
Bir gün ehl-i ilhâddan biri hângâha kondu. Akşam oldu, namâz kılmadı ve dervîşler namâzdan çıkıcak şeyh katına bile geldi. Oturdular, taâm getirdiler. Taâm sonuna zikr etdiler, o kişi etmedi.
Hazret-i Şeyh zikri dindirdi, duâ etdi. Ondan sonra tınmadı, oturdu. O kişi, Hazret-i Şeyh ümmîdir nesne bilmez sandı. Ratb ve yâbis (yaş ve kuru, boş) kendin öğüp marifet söylenmeye başladı. Şeyh başını kaldırıp eydür:
“Sâkin ol, mülhidin kelâmını dinler bunda kimesne yok.” didi. O kişi sâkin olmadı. Edille getirmek istedi. Falân dîvânında filân şöyle demiş, fülân risâlesinde filân böyle demiş.” diye ebyâta ve eş’âra başladı. Hazret-i Şeyh eydür:
“Şeyyâd (ehl-i riyâ) olmuşsun kuru efsâneden he hâsıl? Hani senin tahsîlin? Kendi sözün varsa onu söyle. O dîvânlar ve risâleler rumûzdur ve muammâdır, müevveldir. Ekserînin mânâ-yı zâhirîsi şer’e tatbîk olmaz. Onların gibi risâleye ve dîvânlara ulemâ-yı zâhir nazar ederse sâhibine münkir olur, avâm nazar ederse mülhid olur.
Kişi risâle-i meşâyıha şol vakit nazar etmek gerek ki evvelâ kendi risâle demeye kâdir ola. Belki deye. Ondan sonra nazar ede. Göreyim benim dediğim evvel diyenlere uyar mı? diye. Yoksa risâle-i meşâyıha nâ-mahremler nazar etmek harâmdır.” dedi. O kişi eydür:
“Bildiğim bana yeter. Gerek mülhid olam gerek olmayam; eğer mahrem olam, eğer olmayam.” dedi. Hazret-i Şeyh eydür:
“Dervîşler! Benden size nasîhat, sakın mülhidler ile musâhabet etmen. Hanginiz ederse mülhiddir.” dedi. Durdu (kalkdı), mescide vardı, namâzı kıldı ve hücresine girdi, çıkmadı, tâ sabâh olunca. O mülhid tekyede kaldı. Dervîşler yatıp uyuduğu gibi durdu, tekyenin bir kilimini uğruladı, geceyle kaçdı. Bu hâli dervîşler sabâh şeyh hazretlerine dedikleri gibi eydür:
“Bir kişi yalancı ve dilenci marifet uğrusu mülhid ola, ondan emânet ve sadâkat gelmez ve insâf olmaz. Onların gibiler bî-dinlerdir. Ulemânın mübtedîlerini ulûm-ı meşâyıha münkir eyleyenler bunlardır. Sakının dervîşler, bunların gibi yol urucu, din yıkıcılardan.” dedi.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Yorumlar (0)