Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Masum vatandaşlarımız sokak ortasında yürüyemez hale geldi. Kinden ve nefretten ötekileştirilmiş sokaklar, toplumlar oluşmuş oldu” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Partisinin Genel Merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Arıkan, İsrail’in Gazze’ye yaptığı soykırım, Türkiye’nin gündeminden çıkmayan kayyum atama meselesi, Türkiye’deki toplumsal bozukluk konularına değindi.
“İsrail katliam yapmaya devam ediyor”
İsrail’in 7 ekimden bu yana Gazze’ye uyguladığı soykırım hakkında gerekenlerin yapılmadığını belirten Başkan Arıkan, “İsrail, bu suçu dünyanın gözünün içerisine baka baka yaptı ve bugün de bu katliamı yapmaya devam ediyor. 701 gündür her gün hiç sekmeden aynı şeyleri söyledik. İsrail’in bu katliamı durdurmasının yollarını ifade ettik, ifade etmeye de devam ediyoruz. Sadece biz mi söyledik? Toplumun bütün katmanları, Gazze’deki insanlara saygısı olan herkes bunu defalarca söyledi. Kınayarak, İsrail’in yaptığı şiddeti, soykırımı durduramazsınız. Zaten 701 gün süresince bunları da görmüş olduk. Biz Saadet Partisi olarak hükümet kanadından yapılan bu açıklamaları kabul etmiyoruz. Biz ticaretin bitmesini istiyoruz, bir türlü kapatılmayan petrol vanalarının artık kapatılmasını istiyoruz. Limanların 608’inci gün değil ilk günden itibaren kapatılması gerektiğini iddia ediyoruz. Tam ambargo istiyoruz, tam boykot istiyoruz. Yaptırımların tamamının uygulanmasını iktidardan talep ediyoruz” diye konuştu.
“Türkiye’de üniversitelerimiz siyasallaşmış vaziyette”
Türkiye’de üniversitelerin kayyumla yönetilmeye çalışıldığını ve üniversitelerin eğitimden olabildiğince uzaklaştığını ifade eden Başkan Arıkan, “Türkiye’de üniversitelerimiz siyasallaşmış vaziyette. Dünya sıralamasında hızlı bir şekilde irtifa kaybeden üniversitelerimizin kayyumla yönetilme durumuyla karşı karşıya. Verdikleri eğitimlerden değil içerideki kargaşalardan bahsedilir durumda. Belediyelerimiz geçtiğimiz hafta Van ve Batman ilimizdeydi. Birçok yeri ziyaret ettik. Hemşerilerimizle bir araya geldik. İnsanlar şunu istiyorlar. ‘Biz kime oy veriyorsak o şehrimizi yönetsin istiyorlar.’ Fakat kaç seçimdir oy verdikleri insanlar tarafından değil kayyum tarafından yönetildiğini de üzülerek görmekteyiz. Biz Türkiye’nin atanmışlarla yönetilme anlayışına karşı çıkıyoruz. Eğer bir siyasi isim suç işlediyse bu suçun karşılığı mutlaka cezalandırılmalı. Bu soruşturmaların sonuna sonuna kadar mutlaka gidilmeli. Ancak seçilmişleri bu kadar gündemde tartışma noktasına getirirseniz sadece gerginliği büyütürsünüz, Türkiye’nin önündeki engelleri artırmak durumunda kalırsınız ve bu yapılanlar da milletimizin faydasına olan şeyler değildir” şeklinde konuştu.
“Vatandaşlarımız sokak ortasında yürüyemez hale geldi”
Türkiye’de son zamanlarda işlenen cinayetlerin arttığını ve toplumsal yapının bozulduğunu düşündüğünü dile getiren Arıkan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Esnaflarımız kurşunlanıyor, haraç istiyorlar. Masum vatandaşlarımız sokak ortasında yürüyemez hale geldiler. Kinden ve nefretten ötekileştirilmiş sokaklar, toplumlar oluşmuş oldu. Her gün ekranlarda, sosyal medyada bunların görüntülerini üzülerek görüyoruz. Vatandaşımız cinnet hali yaşıyor. Pankart asanlar, sosyal medyada hükümeti eleştiren tweet atanlar kolay bir şekilde cezaevine gönderilirken, onlarca suç kaydı olanlar sokaklarda elini kolunu sallayarak cirit atma cesaretini nereden alıyorlar? Yine geçtiğimiz hafta haberlerde Türkiye’nin Çelik Kubbe haberlerini okuduk. Kim ne derse desin Çelik Kubbe başarısını Saadet Partisi olarak alkışlıyoruz. Ancak çete ve mafyalardan insanımızı koruyacak, sokakları yeniden güvenli hale getirecek bir ‘Çete Kubbe’ konusunda da iktidarın derhal adım atmasını talep ediyoruz. Bu çetelere yapılmayan ya da yapılamayan operasyonlar bunların bir sonraki pervasızlıklarını daha cesur bir şekilde yapmak durumunda bırakıyorlar.”
Saadet Partisi il başkanları ve il müfettişlerinin yer aldığı basın toplantısı, Arıkan’ın açıklamalarının ardından sona erdi.

Yorumlar (0)