Şaka mısınız?

Kendi adıma 2025’in ilk yazısını kaleme alıyorum. Bu sefer arayı biraz açtım. Öyle ki ülkede gündem jet hızıyla değişiyor, yetişilmiyor..Galiba biraz öngörü sahibi olup önceden yazmak lazım (bu da neme lazım biraz tehlike oluşturuyor). Bakalım yazamadığımız süre zarfında neler olmuş Sabit ücretliler zamlarını aldı. Memnunlar mı derseniz tabii ki hayır! Açlık sınırının altında kalmış bir […]

A+
A-

Kendi adıma 2025’in ilk yazısını kaleme alıyorum. Bu sefer arayı biraz açtım. Öyle ki ülkede gündem jet hızıyla değişiyor, yetişilmiyor..Galiba biraz öngörü sahibi olup önceden yazmak lazım (bu da neme lazım biraz tehlike oluşturuyor). Bakalım yazamadığımız süre zarfında neler olmuş

Sabit ücretliler zamlarını aldı. Memnunlar mı derseniz tabii ki hayır! Açlık sınırının altında kalmış bir asgari ücrete veya emekli maaşına nasıl memnun edilsin. Daha geçen gün haberlerde yaşlı bir kadın soğukta geçim derdinde şikayetini dile getiriyor. Emekli maaşı yetmiyor besbelli. Gariban vatandaş geçinmek için var gücüyle çalışıyor. Çalmıyor. Zaten çalsa garibanlıkla işi olmaz. 

Haberi yapan işgüzar muhabir haberi nasıl veriyor derseniz? Müthiş bir manevrayla başlıyor güzellemeye: Vatandaş bu yaşta bile azimle çalışıyor. Yiğit vatandaşımız hiç boş durmuyor. Breh breh breh…Taşı sıksa suyunu çıkarır.

Hey Yarabbi! Komik misin derler adama. Eee yaşlı ve cengaver teyzemize alkış bekliyor belli ki. Şimdi burada uyanık olmak lazım. Devam edelim. Bakalım bu aralar neler oldu? Muhalefet aday belirliyor. Ön seçime benzer bir şey yapıyor. Gerekli mi peki? Zaman ne gösterecek bilinmez. Ancak bilinen bir gerçek var ki meydanda sağlam bir strateji şart. İç dinamikler eşit değil, kıpırdıyor. Sizin anlayacağınız klasik CHP siyaseti. Kuyu kazma olmadan olmuyor. Herkes bir köşe kapma peşinde. Söylem değişikliği şart hatta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun tecrübelerinden faydalanmaları elzem. Bakın görüşlerini uygulama anlamında değil bu dediğim. Kemal bey neler yaptı? Yeni dönemde yeni aktörler neler neler yapmamalı anlamında faydalanmaktan bahsediyorum. Ders almak önemli algıyı yönetmek en önemlisi..

Günümüz çağında ülke olarak uçuyoruz kaçıyoruz malum. Gelen 11 Ayın Sultanı Ramazan Ayı. Vatandaşta merak ediyor; biz fitremizi (fıtır sadakası) kimlere verebiliriz yetkili kim? Diyanete sormuşlar Alo 190 Fetva Hattına. Cevap gelmiş. İhtiyaç sahiplerine, sabit maaşlılara…Yani asgari ücret ve emeklilerden bahsediliyor herhalde. Yoksa milletvekilleri de sabit maaşlı.. Onlara da yok değil ya. Yok artık daha neler der gibisiniz ama ben hayır diyeceklerini de düşünmüyorum. En azından bir kısmını. Bu arada yine kıyak yapıldı vekillerimize. Mevcut ve eski vekiller trafik kurallarından muaf. Hoş olsun kendilerine. Trafikte vur patlasın çal oynasın. Tabii benim içim kötü. Hiç örnekleri yok. Onlar zaten pür-i pak. Haberlerde illa denk gelmişsinizdir. Gösterildiği kadarıyla şu eski bakan şununla bu eski general bununla hatta görevli polisler bile kuryelik yaparken yakalandı insaf be hey!!

İnsanoğlu zafiyet gösterir her zaman. Bu hep böyledir. Bu nedenle kimselere ekstra ayrıcalıklar vermek demek faydalanacak kişilere bile kötülük yapmak demektir. Çok yetki çok imtiyaz başa bela getirir. Tarihe bakarsak Koca Âli Osman en şaşalı döneminde Kanuni tarafından verdiği kapitülasyonların ceremesini çekmiştir.

Ne demiş atalarımız: Azı Karar Çoğu Zarar! 

Karınca kararınca. Yani insani ölçüler çerçevesinde. Kimse bir yere bir şey götürmüyor. 

Yüce yaratan dünyayı bir denge ile yarattı. İnsana da akıl verdi. Dengeyi bozanın feleği şaştı şaşıyor şaşacak ve mutlaka sonuçları olacak

Görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler.

Sağlıkla kalın

 

 

 

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler