Yolcu Tv Haber

Sümeyra Türk / Stratejik İletişim Uzmanı

Son günlerde İsrail’in Şam’daki Dürzileri bahane ederek Cumhurbaşkanlığı, Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı gibi Suriye’nin stratejik  bölgelerine yönelik bombardımanları, Türk halkının Dürzilere olan ilgisini artırdı. Peki, Dürziler kimdir ve İsrail Savunma Kuvvetleri’nde (IDF) nasıl bir rol oynuyorlar? Bu topluluğun hem İsrail’deki konumu hem de bölgedeki stratejik önemi, dikkatle incelenmesi gereken bir konu.

Dürziler Kimdir?

Dürziler, 11. yüzyılda Mısır’da ortaya çıkan ve İsmaili Şii inancından türeyen bir dini topluluktur. Bugün Lübnan, Suriye, İsrail ve Ürdün gibi ülkelerde yaşayan Dürziler, yaklaşık 1-1.5 milyon kişilik bir nüfusa sahiptir. Kapalı bir topluluk olarak bilinirler; dinlerine dışarıdan katılım kabul etmezler ve evlilikler genellikle topluluk içinde gerçekleşir. Dürziler, tek tanrılı bir inanca sahip olup, Kur’an’ı kutsal metin olarak kabul etseler de, kendi gizli öğretileri ve liderleri olan “Ukkal” tarafından yönlendirilirler. İsrail’de 150-160 bin Dürzi, toplam nüfusun %1.6’sını oluşturur ve çoğunlukla Golan Tepeleri ile Celile bölgesinde yaşar.

Dürzilerin IDF’deki Rolü

Dürziler, 1956’dan beri İsrail’de zorunlu askerliğe tabi tek Yahudi olmayan topluluktur. 18 yaşında orduya katılan Dürzi erkekler 3 yıl, kadınlar ise 2-3 yıl hizmet eder. IDF’nin aktif asker sayısı yaklaşık 176.500 olsa da, Dürzilerin kesin sayısı açıklanmaz; ancak birkaç bin Dürzi askerin görev yaptığı tahmin ediliyor. Bazı sosyal medya hesaplarında verilen bilgilere göre, Dürziler IDF subaylarının %5’ini, polis teşkilatının %10’unu ve hapishane hizmetlerinin %20’sini oluşturuyor. Bu, nüfus oranlarına kıyasla orantısız bir temsil. Golani ve Givati gibi elit tugaylarda görev alan Dürziler arasında, Ghassan Alian ve İmad Fares gibi yüksek rütbeli subaylar, topluluğun ordudaki prestijini yansıtıyor.

Neden Sadece Dürziler?

İsrail’in Dürzileri zorunlu askerliğe dâhil etmesi, stratejik bir hamle gibi görülüyor. Golan Tepeleri’nin kontrolü, Suriye’deki Dürzi topluluklarla bağ kurma ve “böl ve yönet” politikası, bu tercihin temel nedenleri. İsrail, Dürzileri “sadık müttefik” olarak konumlandırarak iç politikada destek sağlıyor ve uluslararası alanda propaganda avantajı elde ediyor. Ancak bu durum, Dürziler arasında tartışmalı; bazıları bu statüyü onur olarak görürken, diğerleri İsrail’in politik çıkarları için kullanıldıklarını düşünüyor.

 Şam Bombardımanı ve Türk Halkının İlgisi

İsrail’in bugünlerde Şam’daki Cumhurbaşkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığına yönelik bombardımanları, Türk halkında Dürzilere dair merakı artırdı. Bu saldırılar, İsrail’in Dürzileri “koruma” söylemini sorgulatırken, bölgedeki jeopolitik gerilimleri de gözler önüne serdi. Türk kamuoyu, Dürzilerin hem İsrail’deki ayrıcalıklı konumunu hem de Suriye’deki hassas durumlarını anlamaya çalışıyor.

Sonuç olarak;

Dürziler, kapalı bir dini topluluk olarak, İsrail ordusunda ve güvenlik birimlerinde dikkat çekici bir rol oynuyor. Nüfuslarının küçük bir yüzdesine rağmen, IDF’de yüksek temsil oranları ve elit birliklerdeki varlıklarıyla öne çıkıyorlar. İsrail’in Dürzileri zorunlu askerliğe dahil etmesi, stratejik çıkarlara hizmet ederken, son Şam bombardımanları bu topluluğun bölgesel önemini bir kez daha gündeme getirdi. Dürziler, hem İsrail’in iç dinamiklerinde hem de Ortadoğu’nun karmaşık jeopolitiğinde kilit bir aktör olmaya devam ediyor.

Sümeyra Türk, Ankara’dan bildiriyor.