Adile Kurt Karatepe -1
Adile Kurt Karatepe TRT sanatçısı. Türkülere aşk derecesinde bağlı ve türküleri ..
O günkü ismiyle Türk Konseyi (Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi) olan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)’nın kurucu anlaşması (2009 yılında) Nahçıvan Anlaşması imzalayan dört ülkeden biri olan Kazakistan, sadece TDT’nin kurucularından biri değil, aynı zamanda teşkilatın jeopolitik ekseni, ekonomik lokomotifi ve kültürel belleği konumunda olan bir ülkedir. Coğrafi konumu sayesinde Avrasya’daki Türk devletlerini birbirine bağlayan kara köprüsü işlevi gören Kazakistan, enerji ve ticaret kapasitesiyle de TDT içindeki stratejik önemini artırmaktadır. Kurumsal öncülük, kültürel bütünlük ve güvenlik iş birlikleri bakımından Türk dünyasının “kalpgahı” olan Kazakistan, önümüzdeki süreçte de TDT’nin vizyoner yapılanmasında belirleyici aktör olmaya devam edeceği beklenmektedir.
TDT’nin kurumsal gelişiminde Kazakistan’ın öncülüğü yadsınamazdır. Özellikle kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbay’in vizyonu TDT gelişmesinde ve kurumsal yapı kazanmasında büyük rol oynamıştır. Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in 1992’den itibaren Türk dili konuşan ülkeleri bir araya getirme çabaları, 2009’da teşkilatın kurumsallaşmasını sağlayan Türksoy’un kurulmasını sağlamıştır. Çabalarından dolayı Nazarbayev, 2019 yılında “TDT Onursal Başkanı” ilan edilmiştir. Kazakistan, 2021’de Türk Konseyi’nin TDT’ye dönüşüm sürecinde aktif destek vermiş ve 2022 Semerkant Zirvesi’ne siyasi istikrar ve reform iradesiyle katılmıştır.
Kazakistan, Avrasya’nın kalbinde yer alan konumuyla Türk dünyası için stratejik bir merkezdir. Batıda Hazar Denizi, kuzeyde Rusya, doğuda Çin ve güneyde Özbekistan ile komşu olan Kazakistan, Türk devletleri arasında kara bağlantılarını sağlayan önemli bir geçiş ülkesidir.
Bu bağlamda, Bir Türk Dünyası projesi olan Orta Koridor (Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergâhı), Türkiye’den başlayarak Gürcistan, Azerbaycan, Hazar geçişi ve Kazakistan üzerinden Çin’e uzanan bir alternatif ticaret yolu olarak Kazakistan’ın jeostratejik değerini artırmaktadır.
Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri arasında doğal kaynaklar bakımından en zengin ülkedir. Dünya uranyum rezervlerinin yaklaşık %40’ına sahip olan Kazakistan, aynı zamanda petrol ve doğal gaz bakımından da Orta Asya’nın enerji merkezi konumundadır. Türkiye, Kazakistan için Batı pazarına açılan enerji rotalarından biridir. Bakü–Tiflis–Ceyhan boru hattı üzerinden Kazak petrolünün taşınması, iki ülke arasındaki enerji işbirliğinin temelini oluşturmaktadır. Kazakistan’ın bu potansiyeli Türkiye’nin enerji geçiş ülkesi olma stratejisiyle doğrudan örtüşmektedir. Türkiye, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) ve Bakü-Tiflis-Erzurum gibi hatlarla Hazar’dan gelen kaynakların Batı’ya aktarımında kritik bir konumda yer alırken; Kazakistan için Ceyhan terminali bir alternatif ihracat güzergâhı olarak öne çıkmaktadır. Cumhurbaşkanı Tokayev’in Ankara ziyaretinde bu konu heyetler arasında ayrıntılı olarak müzakere edilmiştir.
Ekonomik olarak, Kazakistan 2023 yılı itibarıyla Türk dünyası iç ticaretinin %35’ini gerçekleştirmiştir. Ülke, cari fiyatlara göre, 2025 yılı itibariyle 196 ülke arasında dünyanın 49. büyük ekonomisine sahiptir. Petrol sektörü ile ivme kazanan ekonomik büyümenin etkileri başta hizmet sektörü olmak üzere diğer sektörlere de yansımıştır. Petrolden sonra hizmet sektörü ülkede en fazla istihdam sağlayan sektör konumundadır. 2025’te Kazakistan’ın TDT içi ticaret hacmini artırmak üzere Türk Yatırım Fonu projelerinde etkin rol oynadığı gözlemlenmiştir.
Kazakistan, bağımsızlıktan bu yana doğrudan yabancı yatırım çekmekte en başarılı ülke olmuştur. Ülke, Orta Asya’daki toplam doğrudan yabancı yatırımların %80’den fazlasını çekmeyi başarmıştır. Doğrudan yabancı yatırım artışı başta Kaşagan yatakları olmak üzere hidrokarbon alanlarındaki gelişmeler sayesinde olmuştur. Kazakistan, 2024 yılında yaklaşık 5 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çekmiştir. 2024 yılında toplam yabancı sermaye stoğu yaklaşık 179 milyar dolara ulaşmıştır. 2024 yılında Türkiye’nin ülkeye ihracatı 3,3 milyar dolar, ithalatı 3,4 milyar dolar olmuştur. Böylece 2024 yılı itibarıyla Türkiye-Kazakistan ticaret hacmi 6,5 milyar dolar seviyesini aşmış; bu rakam 2025’te 10 milyar dolar hedefiyle ivme kazanmıştır. Türkiye, Baykar, Roketsan, ASELSAN ve HAVELSAN gibi firmalar üzerinden Orta Asya’da etkisini artırırken; Kazakistan bu stratejik açılımın merkez ülkelerinden biri konumundadır. Ayrıca Cumhurbaşkanı Tokayev’in ziyareti sırasında, zırhlı araçlar, İHA/SİHA sistemleri, elektronik harp ve yazılım sistemleri konusunda işbirliği alanları masaya yatırılmıştır. Zira iki ülke tarafından yapılması planlanan ortak üretim ve askeri eğitim programları, hem teknik yeterlilik hem de bölgesel güvenlik açısından önem arz etmektedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in 28-29 Temmuz tarihlerinde Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyaret kardeş iki ülkenin ikili ilişkilerinden güvenin yeniden tesisine yönelik önemli bir adım olmuştur. Bilindiği üzere, Kazakistan’ın 2024 sonlarında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) nezdinde büyükelçilik açma kararı, Türkiye kamuoyunda Kazakistan ilişkilerinde “müttefiklik ve Türk dünyası dayanışması” bağlamında ciddi bir sorgulamaya yol açmıştı. Bu adım, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) gözlemci üye olarak kabul edilmesinden yalnızca bir yıl sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle özellikle dikkat çekici olmuştur. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in Türkiye ziyareti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından samimi bir şekilde karşılanması, KKTC bağlamında özel bir stratejik ve diplomatik anlam taşımaktadır. Böylece söz konusu olay nedeniyle iki ülke ilişkisinde yaşanan gerilim kısman de olsa onarılmıştır. Dolayısıyla bu ziyaret, yalnızca ikili ilişkiler açısından değil, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) geleceği ve Türk dünyası dayanışmasının derinliği açısından da sembolik ve siyasi bir mesaj niteliğinde değerlendirmek gerekmektedir. Bu ziyaret sürecinde “Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık” çerçevesinde işbirliğinin derinleştirilmesine yönelik hedefler yer almış: enerji, savunma sanayi, karşılıklı ticaret, tarım, medya, kültür, ayrıca Orta Koridor üzerinden lojistik altyapının geliştirilmesi gibi kritik alanlar masaya yatırılmıştır. İki Cumhurbaşkanı’nın eş başkanlığında düzenlenen 5. Türkiye–Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi, iki ülke arasındaki ilişkileri kurumlaştıran önemli bir yapı olmuştur. Bu toplantıda çok sayıda anlaşma ve mutabakat muhtırası imzalanmıştır. Ayrıca bu ziyarette, bir Türk Devletleri Teşkilatı projesine dönüşen Orta Koridor meselesi de müzakere edilmiştir.
Sonuç olarak, Kazakistan Cumhurbaşkanı sayın Tokayev’in Ankara ziyareti, Türkiye–Kazakistan ilişkilerinde sembolik bir ziyaret değil, eylem odaklı, ileriye dönük bir adım olarak görmek gerekir. Bu görüşme sürecinde kurumsallaşmış mekanizmalar çerçevesinde karşılıklı stratejik güvenlik, enerji, ticaret ve kültürel diplomasiye dayalı derinleşen bir ortaklık sinyali verilmiştir. Özellikle Orta Koridor’un lojistik kapasitesinin artırılması ve savunma sanayi işbirliği gibi alanlar, bu ilişkide yeni dönemin yapı taşları olarak görünmektedir.