TÜRKMENBAŞI ZİRVESİ: TÜRKİYE VE TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI’NA MUHTEMEL ETKİLERİ

A+
A-

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkmenistan Halk Konseyi Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev’in 22 Ağustos’ta Türkmenistan’ın Türkmenbaşı kentinde (Avaza bölgesi) bir araya gelerek üçlü zirve gerçekleştirdikleri üçlü zirvede ulaştırma, enerji, ticaret ve kültürel alanlarda çok yönlü stratejik iş birliği anlaşmaları imzalandı. Zirvenin sonunda üç lider ortak bir bildiri yayınlayarak üç ülke arasındaki çok yönlü iş birliğinin pekiştirilmesi yönünde ciddi adımlar atılacağı vurgulandılar. Bölgesel entegrasyon, ulaşım-koridorlarının geliştirilmesi ve kültürel etkileşimin derinleştirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilen bu zirvede liderlerin huzurunda ilgili bakanlıklar düzeyinde bir dizi anlaşma imzalandı. Bunlar arasında en önemlileri şunlardır:

– Ulaştırma ve Lojistik Mutabakatları: Üç ülke, kara, deniz ve demiryolu bağlantıları konusunda iş birliğini artırmayı taahhüt etti.

– Uluslararası Hava Bağlantıları: Azerbaycan Dijital Kalkınma ve Ulaştırma Bakanlığı ile Türkmenistan Havayolları Devlet Hizmeti arasında hava taşımacılığı alanında bir Mutabakat Zaptı imzalandı.

– Kardeş Şehir Protokolü: Azerbaycan’ın Fuzuli şehri ile Türkmenistan’ın Arkadağ şehri arasında kardeş şehir ilişkisi kuruldu.

– Lojistik ve Ulaştırma İş Birliği: Üç ülkenin dijital gelişim ve ulaştırma bakanlıklarının katılımıyla ulaştırma-lojistik alanında iş birliğine dair Mutabakat Muhtırası imzalandı.

– Ticaret Platformları Arasında İş Birliği: Ticaret borsaları arasında ortak iş birliği anlaşması yapıldı.

Zirvenin sonunda Liderler bir basın açıklaması yaparak önemli mesajlar verdiler. Azerbaycan ve Özbekistan liderlerine bugünkü toplantıya katılımlarından ve üst düzey üçlü toplantıya katılma davetini kabul etmelerinden dolayı teşekkür ederek konuşmasına başlayan ev sahibi Berdimuhamedov, zirvede siyasi-ekonomik, kültürel-insani alanlarda iş birliğinin çeşitli yönlerini ve çok taraflı etkileşim konusunu ele aldıklarını, yürüttükleri diyaloğun sadece üçlü bir formatta değil, aynı zamanda barış ve istikrarı güçlendirmek amacıyla tüm bölge genelinde eşit bir zeminde yürüttükleri, bu etkileşimin, bölge genelinde jeoekonomik iş birliğini güçlendirmesini sağlayacağını, enerji, ulaştırma ve elektrik sektörlerinde stratejik ortaklık imkânlarını değerlendirdikleri; “Büyük İpek Yolu” çerçevesinde Avrupa-Asya bağlantısını sağlayacak ulaştırma koridorlarını geliştirme konusunda mutabık kaldıklarını vurguladı.

Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, üçlü zirvenin dostane atmosferde ve verimli geçtiği vurgulayarak, ulaştırma koridorlarının geliştirilmesi, Bakü ve Türkmenbaşı limanlarının etkin kullanımı, lojistik ve feribot taşımacılığının güçlendirilmesi, enerji sektöründe ortak projeler, ticaret hacminin artırılması, endüstriyel iş birliğinin genişletilmesi ve yatırım olanaklarının değerlendirilmesi konularında mutabakata varıldığı ifade etti. İkili işbirliğinin ana alanı ulaştırma sektörü olduğunu ifade eden Mirzoyoyev, “Büyük İpek Yolu”nu yeniden canlandırmak amacıyla Avrupa’yı Asya’ya bağlayan ulaştırma koridorları çerçevesinde ilişkilerini genişletme konusunda mutabık kaldıklarını, özellikle Orta Asya ve Hazar havzasının ulaştırma altyapısını güçlendirme olanaklarını değerlendirdiklerini belirttiler.

Cumhurbaşkanı Aliyev ise konuşmasında Türkmenistan, Azerbaycan ve Özbekistan arasındaki kardeşlik ve dostluk bağlarının tarihsel köklere dayandığı, bugün de somut projelerle güçlendiği vurgulayarak, Liderlerin, ulaştırma, lojistik, enerji ve kültürel alanlarda üçlü iş birliği için devlet kurumlarına görevler verdiğini, toplantının bölgede barış, dayanışma ve ortak kalkınmayı hedefleyen tarihi ve umut verici bir iş birliği formatı yarattığı ifade etti.

Zirvede imzalanan protokoller ve Liderin konuşmaları dikkatte alındığında zirvenin ana gündemini, Orta Koridor ve Zengezur bağlantısı çerçevesinde ulaşım ağlarının geliştirilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Zirvenin en önemli kazanımlardan biri de kuşkusuz Türkmenbaşı ve Bakü limanlarının modernizasyonu, demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesi ve taşıma ücretlerinin uyumlaştırılması üzerinde mutabakata varılmış olmasıdır. Bu nedenle zirve, Hazar havzasında bölgesel entegrasyonu ve Orta Koridor’un stratejik önemini güçlendiren bir dönüm noktası olarak değerlendirmek mümkündür.

Bu zirveyi sadece üç ülke arasında gerçekleşen bağımsız bir adım olarak yorumlamak doğru olmaz. Zirvede el alınan konular dikkate alındığında burada üzerinde mutabakata varılan konular Türk Dünyası 2040 vizyonu belgesinde yer alan projelerle doğrudan ilgili olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere TDT işleyiş itibarıyla Teşkilat bünyesinde hayata geçirilen kolektif işbirliği ile birlikte üye ülkeler düzeyinde ikili ya da üçlü işbirliği mekanizmasını desteklenmektedir. “Türk Dünyası 2040 Vizyonu” belgesinde Orta Koridor ve Zengezur Koridoru, Türk dünyası ülkeleri arasında bölgesel entegrasyonu sağlayacak ve küresel tedarik zincirlerine entegrasyonu kolaylaştıracak stratejik ulaşım güzergah olarak tanımlanmaktadır. Türk Dünyası 2040 Vizyonunda, Zengezur Koridorunun Orta Koridor’a entegre edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Türk dünyası ülkeleri arasında ekonomik iş birliğini derinleştirerek bölgesel kalkınmaya katkı sunacak bir proje olarak görülen koridor meselesi aynı zamanda TDT’nin desteklediği bir projedir. Dolayısıyla Türkmenbaşı Zirvesi, Zengezur Koridoru’nun Türk dünyası açısından jeoekonomik bir zorunluluk haline geldiğini söylemek gerekir. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin bu koridoru sahiplenmesi, koridorun sadece Azerbaycan–Türkiye koridor hattı değil, aynı zamanda Türk Devletleri Teşkilatı’nın kolektif entegrasyon projesi olarak görülmesini sağlayacaktır. Bu bağlamda Zengezur, TDT’nin fiziki ve ekonomik entegrasyonunun omurga hattı olma yolunda hızla kurumsallaştıracaktır. Bununla birlikte Türk Cumhuriyetlerinin Zengezur üzerinden Avrupa’ya entegrasyon eğilimi, Ermenistan üzerinde dolaylı baskı oluşturacak ve bu durum, TDT’nin bölgesel stratejilerinde kolektif bir diplomatik kaldıraç işlevi görecektir.

Netice-i kelam, Türkmenbaşı Zirvesi, Türkiye açısından enerji güvenliği, lojistik merkez rolünün güçlendirilmesi ve kültürel diplomasinin pekişmesi gibi stratejik faydalar doğururken; TDT açısından kurumsal entegrasyon, ortak ekonomik alanın güçlendirilmesi ve enerji diplomasisinin derinleşmesi gibi etkiler yaratmaktadır. Uzun vadede bu tür üçlü/çoklu formatların kurumsallaşması, TDT’nin Avrasya’da AB benzeri bir bölgesel örgüt haline gelmesine katkı sağlayabilecektir.

 

 

 

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın