Mustafa Muharrem Yazdı: Ses Sese Karşı
Şiir, emdiği dilin semantiğini ‘ses yapısı’ içine döşeyebildiği kadar bir geometri çatar. Anlam, fonetiğin kalbi; “ses” ise bu sözel örüntünün bedenidir şiirden dem vurulduğunda...
Ünsüz Türk Düşünürü / Yazar
Her nefes, son nefesin provası.
Dur, düşün: Hayatın ne kadar değerli?
Hayat dediğin, bir doğumla başlayan, ölüme doğru akan ince bir çizgi değil sadece. O, her an yeniden yazılan, her nefeste bir anlam arayan, bazen de anlamı unutup koşuşturan bir bilinmezliktir. Fakat işte tam da bu bilinmezliktir onu değerli kılan.
İnsan, çoğu zaman nefes almanın bir hak olduğunu sanır. Oysa nefes almak bir lütuf, nefesin farkında olmaksa bir uyanıştır. Her soluk, geleceğe atılan bir adım değil; geçmişin birikimi ve ölümün kıyısında yapılan bir hazırlıktır. Son nefesin provası, derin bir suskunlukla yankılanır içimizde; çünkü içten içe biliriz: hiçbir an tekrarlanmaz, hiçbir söz geri alınmaz, hiçbir gözyaşı yeniden damlamaz aynı yerden.
Dur…
Bu “durmak”, sadece bedeni yavaşlatmak değildir. Zihnini sustur, içini dinle. Günlük telaşların, egoların, hırsların ötesinde seni sen yapan şey nedir? Başarı mı? Ün mü? Para mı? Yoksa bir annenin duası mı? Bir çocuğun gülüşü mü? Gecenin sessizliğinde kendine sorduğun bir soru mu?
Düşün…
Zaman geçer, iz kalır. Her iz, bir tercih. Her tercih, bir yönelim. Ve her yönelim, seni ya kendine yaklaştırır ya da senden uzaklaştırır. Hayatın değeri, ne kazandığında değil, neye göz yumduğunda gizlidir. Sessiz kaldığın adaletsizlikte, yardım ettiğin görünmezde, sarıldığın vedada.
Peki, ne kadar değerli hayat?
Bir kahkaha kadar mı?
Bir helalleşme kadar mı?
Yoksa affedemediğin bir söz kadar mı?
Cevabı bilmemize gerek yok belki de…
Ama şunu unutma:
Her nefes, aslında bir sorudur:
“Gerçekten yaşıyor musun, yoksa sadece ölümü erteliyor musun?”
🕯️ Ve bir gün… son nefes geldiğinde, hayatın provasını değil, sahnenin son perdesini oynamış olacaksın. Hazır mısın?
Şiir, emdiği dilin semantiğini ‘ses yapısı’ içine döşeyebildiği kadar bir geometri çatar. Anlam, fonetiğin kalbi; “ses” ise bu sözel örüntünün bedenidir şiirden dem vurulduğunda...
İlerlemecilik ve muhafazakarlık gerilimi, her gerilim gibi değişik tarzlarda okunabilir. Ama özellikle iki tarzın çok yaygın olabileceğini...
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)’na üye ülkeler ya da daha bilinir adıyla Türk Dünyası, enerji kaynakları açısından...
Mustafa Muharrem / Şair-Yazar Hiper-gerçekliklerin çevremizdeki ablukasını, algımıza ve kavrayışımıza uyguladığı şeffaf basıncı hissetmiyoruz çoğunlukla. Garip biçimde, görselleşmiş olan ile soyut düzlem ısrarından ödün vermeyeni takaslıyoruz .Bunun doğal sonucu olarak...