Ünsüz Türk Düşünürü / Yazar
“Patron Olmanın Altın Kuralları (!) — Lüks Senin, Tasarruf Onların
🎩 Bir patron olarak unutmamanız gereken temel ilkeler:
Şirket bir ailedir deyin…
Ama aile yemeğini Boğaz’da yiyin, çalışanlar da fabrika yemekhanesinde soğuk makarna ile “akrabalık bağlarını” hissetsin.

Zam isteyen işçiye bakın ve deyin ki:
“Bu yıl zor bir yıldı…”
Ama bunu söylerken elinizdeki 80.000 TL’lik saatin parıltısıyla gözlerini kamaştırın, unutur belki.
Yıllık izin? Tabii ki hakları!
Siz Maldivler’e gidin, onlar da izin alıp köyde annesinin yanına gidebilsin…
Yani sonuçta herkes bir yerlere gidiyor.
Maaş pazarlığı mı?
“Aile gibiyiz” deyip konuyu duygusala bağlayın.
Ama doğum günlerinde işçinize pasta kesmeyi unutmayın, pastayı gören kimse zam istemez (!)
Servis masrafı çoksa çözüm basit:
“Yürümek sağlıktır” diyerek servisi iptal edin, çalışanlar sabah sporu da yapmış olur.
Yönetici yemeği ile fabrika yemeği arasında fark mı?
Elbette fark olacak!
Yoksa yöneticinin vizyonu nasıl gelişecek?
Doymuş insan düşünebilir mi?
Fabrika kâr etti mi?
Kutlamayı yalnız yapın. Sonuçta bu başarıda onların da emeği var ama siz daha çok yoruldunuz. Onlar sabah 7’de geldi ama siz bir kere 09:30’da gelmiştiniz.
Unutmayın:
İşçiye vereceğiniz 1.000 TL sizi fakirleştirmez ama onun gözünde “insan” yapabilir.
İşte bu yüzden vermeyin… Gizemli kalın.
Ve son bir not:
Eğer şirketinizin “ruhunu” kaybettiğini hissediyorsanız, sorun çalışanlarda değil…
Ruhsuz yönetim anlayışında olabilir.
Yorumlar (0)