Kastamonu’da bir şahsın uyuşturucu parası anlaşmazlığı yüzünden çıkan tartışma sonrasında araçta infaz edilmesi olayıyla ilgili 4 sanık hakim karşısına çıktı.
Olay, 10 Nisan 2024 tarihinde Kastamonu-Taşköprü karayolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ümit Yılmaz, vatandaşlar tarafından aracında silahla vurulmuş halde bulundu. Sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Yılmaz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma çerçevesinde, Kastamonu Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından olaya karıştığı tespit edilen A.S., Ö.Ü., B.Ç. ve A.K. isimli şüpheliler gözaltına alındı. Şüphelilerden A.S. ve Ö.Ü. tutuklanırken, diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olayın ardından şüpheliler hakkında “kasten öldürme” suçundan dava açıldı. Davanın ilk duruÅŸması Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. DuruÅŸmada hakim karşısına çıkan sanıklar savunma yaptı.
“Öldürmek istemedim, kazayla oldu”
Ümit Yılmaz’ı öldürmek istediÄŸini iddia eden A.S., “Benim 80 bin liralık nakit param çalındı. Seda bende para olduÄŸunu biliyordu, evime gelip gidiyordu. Evimde kaldı, kalacak yeri olmadığını söyledi. Param ile silahım evde yoktu. Seda’yı aradım telefonu kapalıydı. Rahmetlinin arkadaşı vardı Fuat. Fuat’ı aradım, Ümit ile eve gelip parayı ve silahı aldığını söylemiÅŸti. Ben de Ümit’i aradım, benim olayla ilgili bir durumum yok dedi. Ümit, silah atıyordu, silah atışı yaparken sosyal medyada paylaÅŸmış, ben de silahı gördüm. Aradım, silahımı istedim. Silahımı vermeyince ben de evine gittim. Eve gittiÄŸimde Adnan ile Ümit uyuÅŸturucu içiyordu. Adnan beni sakinleÅŸtirmeye çalıştı. ArkadaÅŸlarına uyuÅŸturucu veriyormuÅŸ. Aklıma Ömer geldi, Ömer’i arayıp çağırdım. Ömer, eve gelene kadar, Ümit para karşılığında televizyon ve evdeki eÅŸyaları almamı söyledi. Ben de ’olmaz’ dedim. ’Benim sana da, Seda’ya da bir yanlışım olmadı’ dedi. Benim gururuma dokunmuÅŸtu. Ömer gelince ’ben seni bulurum’ dedim. Metamfetamin ve bonzai maddesinden içiyorlardı. Ömer direksiyona geçti, diÄŸerleri uyuÅŸturucu kullandığı için aracı kullanmadı. Burak, ’aracım kaldı’ diyerek indi. Bir süre gittikten sonra araçta Ümit küfür etmeye baÅŸladı. Elini beline attı, ben de tutup elinden silahı aldım, omuzundan vurdum. Ömer, ’benim cezam var, ben hastaneye gelmem’ dedi. BenzinliÄŸin yakınında Ümit’in boynu kanıyordu. Tampon yaptık, ben öldürmek istemedim. Delilleri yok etme gibi bir durumum yok. Delilleri yok etmek istesem silahı bırakmazdım. Åžu anda olayı da anlamış deÄŸilim. Kazayla oldu. 80 bin lirayı zor biriktirdim. UyuÅŸturucu parası falan deÄŸildi. Asgari ücretle çalışan birisiyim” dedi.
“Benden çaldığı para Ümit’in evinden çıktı”
Ümit Yılmaz’ın alacağının olduÄŸunu ve bu yüzden evden çıktıklarını belirten A.S., “TaÅŸköprü’ye gidildiÄŸini bilmiyordum. Ben, Ümit ile konuÅŸuyordum, ’neden paramı çaldınız, kim sizi gönderdi2 diye konuÅŸuyorduk. Bu yüzden aracın nereye gittiÄŸini anlamadım. Ümit’in üzerinden 18 bin lira çıktı. Bankaya borçlarım olduÄŸu için parayı evde tutuyordum. O parayla araba alacaktım. Mermi camdan çıkmış, ben merminin boynunu sıyırdığını sandım. O yüzden benzinliÄŸe girip peçete aldık. Adnan ile kanı durdurup tampon yapıyorduk. Ümit ile benim bir husumetim yoktu. Burak, Ümit’in eline para geçtiÄŸini öğrenmiÅŸ, o da bize bunu söyledi. ’Ümit’ten bu parayı alalım’ dedi. Ümit, ’58 bin lira para çaldırmış, uyuÅŸturucu parası’ dediler. Benden çalınan para, Ümit’in evinden çıktı” diye konuÅŸtu.
“Yolda giderken arka koltukta silah patladı, Ümit’in boynu kanamaya baÅŸladı”
UyuÅŸturucuya karşı tahammülünün olmadığını belirten tutuklu sanık Ö.Ü. ise “Bunlar, benim amcamın oÄŸluna uyuÅŸturucu vermiÅŸler. Beni aradılar, Ümit ile Adnan birlikte uyuÅŸturucu içtiklerini söylediler. Burak beni aldı ve eve gittik. Ümit’e, ’neden uyuÅŸturucu içiyorsun’ dedim. ’Ben içmiyorum satıyorum’, sonra da ’satmıyorum içiyorum’ dedi. Evden çıkıp arabaya bindik. Burak’ı yolda bıraktım. Ümit’in, Aykut ile olan alacak verecek iÅŸlerini bilmiyordum. Burak’ı bırakıp yolumuza devam ettik, TaÅŸköprü’ye doÄŸru gidiyorduk. Yolda giderken Ümit ile Aykut arasında arbede çıktı. Aralarında ne konuÅŸtuklarını hatırlamıyorum. Yolda giderken arka koltukta silah patladı. BenzinliÄŸe girdim. Aykut, ’boynu kanıyor’ dedi. Peçete ile tampon yaptık, ’kurÅŸun omzuna gelmiş’ dedi. Aykut’un elinde bir poÅŸet vardı, ’eve gidelim’ dedi. Ben de Aykut’a ’teslim olalım’ dedim. Yemin ederim, benim bir suçum yok. Aykut’un uyuÅŸturucu kullandığını bilsem selam bile vermezdim” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Aykut, Ümit’i vurunca dereye atalım dedi”
BaÅŸka suçtan tutuklu sanık A.K. de suçlamaları kabul etmeyerek, “Ümit ile evde otururken kapı çaldı, kapıyı açınca Burak ve Aykut içeri girdi. Aykut, Ümit’e yumruk attı. Ardından Aykut, Ömer’i görüntülü aradı, Ömer de ’ben geliyorum’ dedi. Ömer eve gelince ’ne yapıyorsunuz’ dedi. Ömer’in belinde silah vardı, Ümit’e saldırdı, vurdu. Aykut’un uyuÅŸturucu satıp satmadığını bilmiyorum. Ömer, eve girer girmez Ümit’e uyuÅŸturucu sattığı için vurmaya baÅŸladı. Evden çıkarken Ümit, ’babamdan parayı isteyelim’ dedi. Ümit, babasının evine gidecek ve parayı alacaktı, ardından Aykut’a verecekti. Aykut ile Ömer, Ümit’i zorla araca bindirdiler. Araçta bir kargaÅŸa yaÅŸandı, onları ayırıp tekrar önüme döndüm. 1-2 dakika sonra arka koltuktan silah sesi geldi. Aykut’un elinden silah hiç düşmedi. Ömer de evde Ümit’in başına silah dayayıp neden uyuÅŸturucu sattığını sordu. Aykut, ’Ümit’i vurunca dereye atalım’ dedi. Ümit’in aÄŸzı burnu kanlar içerisindeydi. Ben olaya karışmadım, beraatımı istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Tek suçum yanlış zamanda yanlış yerde olmam”
Tutuksuz yargılanan sanık B.Ç. ise, “Aykut ile Ümit arasında bir husumet olduÄŸunu bilmiyordum. Kapı açılınca Aykut ile Ümit arasında boÄŸuÅŸma oldu. Sonra eve Ömer geldi. Ömer, uyuÅŸturucuya karşı olduÄŸunu söyledi. Ömer’de silah yoktu, Aykut’ta silah vardı. Ümit, televizyonu, eÅŸyaları verelim dedi. Aykut kabul etmedi. Ben evde normal oturacağız sanıyordum. Evde para konuÅŸuldu. UyuÅŸturucu konuÅŸuldu, ben de anladım. Åžoka girdim, ne yaptığımı bilemedim. Aracımı dahi unuttum, ’aracım kaldı’ diyerek indim. Bu sırada Aykut beni aradı, ’çevirmeye girdik’ dedi. Ben de ’gelemem’ dedim. Korktum, başıma ilk kez böyle bir ÅŸey geliyordu. Ümit’in babasına gidip para alacaklardı. Benim Aykut ve Ümit arasında husumet olduÄŸundan haberim yoktu. Eve gittiÄŸimizde ben eÄŸleneceÄŸiz zannediyordum. Benim olay yerinde bulunmamın tek sebebi aracımın olmasıdır. Aykut’ta araç yoktu, ben de vardı. Ben kimseye yardım ve yataklık yapmadım. Benim tek suçum yanlış zamanda yanlış yerde olmamdı. Israrla beni arayınca çevirmeye girdiklerini inandım, ben de yanlarına gittim. Sonra benzinliÄŸin oraya gidince bana patika yola doÄŸru gel dediler. Ben de patika yola girince karşılaÅŸtık. Ben olayın ciddiyetini anlayamadım. Daha mı iyi olur daha mı kötü olur o yüzden bilemedim. Bu yüzden ihbar etmedim. Aykut parasının peÅŸindeydi, Ömer de uyuÅŸturucu ile mücadelenin de peÅŸindeydi. Beraatımı istiyorum” dedi.
Ümit Yılmaz’ın babası R.Y, annesi M.Y. ve kardeşi M.Y. sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar A.S. ve Ö.Ü.’nün tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
